ABD ile Kuzey Kore itiş kakışı nasıl biter

Donald Trump, başkanlığının başında, yani Ocak 2017'de Kuzey Kore’den ABD’ye varabilecek bir 'intercontinental balistic missile' veya kısaca 'ICBM' atılması harekatı gündeme gelemez diye konuşurken, iki şeyi anlamamış görünüyordu.

Birincisi Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un hedeflerine ulaşmaya ne kadar yakın olduğunu pek bilmiyordu. İkincisi ise bir ABD başkanının Kim Jong’u frenleme ve durdurmasının ne kadar zor olduğunu bilmiyordu. Son altı ay Donald Trump için acı bir eğitim süreci oldu denilebilir.

Geçtiğimiz salı günü atılan bir ICBM füzesiyle Kuzey Kore ABD’nin şimdilik pek kalabalık olmayan Alaska eyaletine ulaşabileceğini ispatlamış oldu. Kuzey Kore’nin füzelerinin ABD’ye ulaşabilecekleri gerçeğinin ortaya çıkması pek yakında, yani mesela bir iki yıl içinde, nükleer başlıklı bir Kuzey Kore füzesinin de ABD’nin daha önemli kentlerine ulaşmasının pekâlâ mümkün olabileceğini ortaya koydu.

Daha önceki bir ABD Savunma Bakanı William Perry ise, durumu Kuzey Kore’nin son füzesini, 'tüm hesapları değiştirdi' yorumuyla özetledi. 35 yaşındaki ve de beş yıldır iş başında bulunan Kuzey Kore lideri ise sağ kalabilmek için her şeyi yapabileceğini de ortaya koymuş oldu.

Son füze, hesap düz yapılırsa 580 mil mesafe gitti. Ama gerçekte son füze, 1700 mil uzaya doğru yani yukarıya gittikten sonra, yeniden aşağıya dönerek, sonunda 580 mil mesafeye ulaşmıştı. Yani füze uzaya doğru atılmasa idi, düz atışla Alaska’yı vurmuş olacaktı. Henüz Batı'daki büyük kent Los Angeles’e kadar gidemezdi ama pek yakında hem ABD’nin Batı yakasındaki kentlere ulaşma, hem de füzenin nükleer bir başlıkla atılması artık teknik olarak mümkün görülüyordu.

Peki Donald Trump için, hem de ABD’nin Bağımsızlık Bayramı günü atılan bu füzeden sonra, ABD neler düşünmeye başladı konusunda belirsizlik var. Kuzey Kore’yi de ne olacak endişesi içinde tutmak bir yaklaşım. Yani hiçbir şey söylememek ama askerleri de Kuzey Kore’ye yakın yere bir an evvel getirmek!

İkincisi ise, diğer taraftan ABD’nin büyük ölçüde gizli olan füze sabotajı yaklaşımını, en gizli ve çabuk şekilde gemilerle beraber bölgeye getirerek, füze deneme ve uygulamalarını hızla sabote edebilecek duruma gelmek!

Ama işin bir başka tarafı da var. ABD Çin’den istediği yardımı alamadı ama ABD’nin kendi başına yapacaklarına da Çin pek memnun olmayacak ve hatta ABD ile Çin arasında sorun da çıkabilecek. Bu da Çin ile Rusya yani Putin dostluğunu artıracak ve ABD için zorluk daha da büyüyebilecek!

Bekleyip neler olacağını göreceğiz! Geçmişte, 1950’li yıllarda, Güney Kore operasyonunda Türkiye aktif olmuş, çarpışmalara katılmış ve şehitler vermişti. Kuzey Kore operasyonuna katılmayarak objektif olmak da bizim için bugün bir iyi yaklaşım!