BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaKazandıran Sohbetler30 yıllık 'Escort Teknoloji' tecrübesi yeni bir dünya için gençlere rehber oluyor----

30 yıllık 'Escort Teknoloji' tecrübesi yeni bir dünya için gençlere rehber oluyor

30 yıllık 'Escort Teknoloji' tecrübesi yeni bir dünya için gençlere rehber oluyor
27 Mayıs 2021 - 06:44 www.finansgundem.com

Escort Bilgisayar'dan Escort Teknoloji Yatırım'a evrimi anlatan Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özer, kurumsallaşma adayı yaratıcı girişimcilerin büyümesi yolundaki işbirliklerini paylaştı...

VOLKAN KARSAN – FINANSGUNDEM.COM / KAZANDIRAN SOHBETLER

Okuyacak kişiler bana hak verecektir, peşinen söylemem lazım; “Kazandıran sohbetler”de şaşırtıcı yeniliklerden bizi haberdar eden bir konuk ağırladım bu kez. Escort Teknoloji Yatırım A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı H. İbrahim Özer'in anlattıklarını son kelimesine kadar okumanızı tavsiye ederim. Gelelim sohbetimize...

“TÜRKİYE'NİN BİLGİSAYARLAŞMA SÜRECİNE CİDDİ KATKIDA BULUNDUK”

- Askeri eğitimden teknoloji dünyasında geçiş nasıl oldu? İş hayatına girişinizi öğrenebilir miyiz?

- Askeri liseden mezun olunca ayrıldım ve Boğaziçi Üniversitesi Elektrik/Elektronik Mühendisliği bölümüne devam ettim. Üniversitede okurken 3'üncü sınıfta kendi işimi yapmaya başladım. 4'üncü sınıfta da işlerim hızlandı. Ben de üniversiteyi hızlandırdım. Daha önce üst sınıftan dersler almıştım, üçüncü yılımda zaten mezuniyete yaklaşmıştım. Biraz erken mezuniyet gibi oldu.

- İlginiz hardware (donanım) ile mi başladı?

- Elektrik mühendisi olduğum için donanımla başladım. O dönem PC'ler daha yeni çıkıyordu. PC üzerine yoğunlaştık. Türkiye'ye bir markanın ürünlerini getirdik, onların dağıtıcısı olduk. Sonra kendi markamızla PC çıkardık. Birkaç yıl üst üste pazar lideri, pazar ikincisi olduk. Bu pazarda büyük başarı sağladık. Daha sonra Toshiba'nın Türkiye dağıtıcılığını aldık, bu markanın dizüstü bilgisayarlarıyla devam ettik. Böylece milyonlarca masaüstü ve dizüstü bilgisayar sattık. Türkiye'nin bilgisayarlaşma sürecine çok ciddi katkıda bulunduk.

Aslında bir devrim yaşıyoruz. Belki yüz yıl, iki yüz yıl sonra bugünleri düşünenler, bugünleri okuyanlar bu döneme özel bir isim verecekler. Dünya bir dönüşüm yaşıyor.

- Bu başarılarla hem onlarca ödül aldınız, hem de Türkiye bilgisayar piyasasının zirvesinde yer aldınız. Nasıl gerçekleşti bu süreç?

- Pazarın eksiklerini iyi analiz ettik. Çok çalıştık. O dönemde bir PC rüzgarı vardı. Teknoloji çok yeniydi ve bu PC dalgası üzerinde iyi bir şekilde pozisyon aldık. 90'lı yılların başında biz bu pozisyonu aldık. 1995-96 yıllarında internetin çıkması ile hızlandık. Bundan sonra yazılım ve internet üzerindeki uygulamalar öne çıktı. Bu çalışmalar PC tarafını, donanımı geride bıraktı. Önce yazılım sonra da uygulamalar birinci sırayı aldı. Aslında bir devrim yaşıyoruz. Belki yüz yıl, iki yüz yıl sonra bugünleri düşünenler, bugünleri okuyanlar bu döneme özel bir isim verecekler. Dünya bir dönüşüm yaşıyor. Bunun başlangıcı da 90'lı yıllar oldu.

“İNSANLAR BİR ANDA DÜNYAYA AÇILIR HALE GELDİ, BU DA BİR YETENEK PATLAMASINA YOL AÇTI”

- Sayın Özer, siz Boğaziçi'nde olduğu gibi söyleşide de overload (fazla ders yükü) alır gibi bir sonraki sorunun cevabını da bir önceki soruda vermeye başlıyorsunuz... “Hardware'den yola çıkıp yazılım ve danışmanlık çalışmalarına nasıl gelindi?” diyecektim ama bunun cevabı büyük ölçüde geldi. Anladığım kadarıyla bu dünyadaki değişim bir yandan dijital olarak gerçekleşirken bir yandan da zihinsel olarak da oluyor. Hayal edemediğimiz bazı konular önümüze çıkmaya başlıyor ve onun üzerinden teknolojik olarak da yeni düşünceler ürüyor sanki?

- İki şekilde gelişme oluyor. Biri mevcut işleri, geleneksel işleri teknoloji ile yeniden tasarlamak gibi bir eğilim var. İkincisi ise teknolojinin kendisi üzerinde büyük gelişimler oldu. Bunlar bu işin temelleriydi. Geniş bant internetin yaygınlaşması önemli bir etki yaptı. Son dönemde kargo imkânlarının hızlanması katalizör etkisi yaptı, bir üst katman olarak geldi. Bir de Amazon, Google gibi uygulamaların çalışabildiği sunucuların (server) ve yazılımların hazır sunulması, yazılım gelişim süreçlerini de hızlandırdı. Bunların üzerine Facebook, Instagram gibi mecralar gelince, karşımıza bir anda yeni bir dünya çıktı. Bu yeni dünyayı ben şöyle açıklıyorum: Tarihe baktığımız zaman nereye, hangi bölgeye bir yol gitmişse, iletişim imkânları iyileşmişse o bölgede bir zenginleşme oluyor. Çünkü ticarete imkân veriliyor, yapılan üretim dışarı satılabiliyor, dışardan ürünler alınabiliyor. Bir refah oluyor. Şimdi bu kargo imkânları, Instagram üzerinden ürün satışı, internet ve hazır sunucular üzerinde program çalıştırma, bunların hepsi bir araya gelince o 90'lardaki devrim yeni bir aşamaya girdi ve daha hızlanmaya başladı. Çünkü artık herkes bir şey üretip satabilir hale geldi. Trabzon'dan İstanbul'a kargo fiyatıyla İstanbul'dan Paris'e kargo fiyatı arasındaki fark çok azaldı. Eskiden dükkan açıp sattığınız ürünü şimdi Instagram'a koyuyorsunuz ve dünyanın her yerine satabiliyorsunuz. Böyle olunca bir şey üretmeye kabiliyeti, yaratıcılığı olup yerelde satamayan, sadece yerelde pazarlama imkanına sahip insanlar bir anda dünyaya açılır hale geldi. Bu da bir yetenek patlamasına yol açtı. Örneğin; şu anda ülkemizde kendi özgün tasarımlarını Instagram üzerinde satan, kredi kartı ile tahsilatını yapan, kargo ile ürünlerini gönderen beş bin civarında tasarımcı var. Bunun önümüzdeki üç yıl içinde 10 bine çıkması bekleniyor. E-ticaret yapan firma sayısı 120 bine çıkmış. Dolayısıyla birinci aşama donanım devrimiydi, ikinci aşama internet geniş bant, üçüncü aşama data centerlar ve yazılım alt yapısının iyileşmesi, Instagram, Facebook üzerine gelince şimdi yeni bir dünyaya açılıyoruz.

Teknolojide 20 yıl çok önemli bir süre. Bu iş kolunda 15 – 20 yıl kalıcı olan şirketler kendilerini ispat etmiş oluyorlar. ABD'de 20 yıl önce borsaya açılmış teknoloji şirketlerinin önemli bir bölümü şu anda yok. Yeni şirketler ortaya çıktı. Teknolojide ayakta kalmak çok zor. Çok dinamik ve hızlı değişiyor. Biz o zoru ve o dönüşümü başardık.

“TEKNOLOJİDE AYAKTA KALMAK ÇOK ZOR, ÇOK HIZLI DEĞİŞİYOR, BİZ O ZORU BAŞARDIK”

- Escort Bilgisayar olarak da yaklaşık 20 yıl önce başka bir dünyaya açıldınız, borsaya açıldınız. Halka açık bir şirket olarak bu geçmişinizi de kısaca özetleyebilir misiniz?

- Biz 2000 yılında halka açıldığımız zaman bir donanım şirketiydik. Escort Bilgisayar olarak borsaya girdik. Daha sonra 2010'larda donanım işini bıraktık. Bu işte yüksek cirolarımız oluyordu. Ama kar marjlarımız ve riskimiz çok yüksekti. Bu arada donanım dünya çapında büyük adetlerde üretim yapan firmalar üzerinde konsolide olmaya başladı. Ama bunun yanında yazılım tarafında, hizmetler tarafında, uygulamalar tarafında çok yeni fırsatlar ortaya çıkmaya başladı. Biz de şirketin yapısını buna göre değiştirdik. Escort Bilgisayar'dan Escort Teknoloji Yatırım'a evrildik ve bünyemizde iki iş kolu oluşturduk. Birincisi kendi kurduğumuz şirketler üzerinde yürüttüğümüz teknoloji işlerimiz oldu. Bir de yatırımcı ekosisteminde var olduk. Erken aşama girişimlerine yatırım yaparak, onların büyümesine katkıda bulunarak iştirak ettik. Böyle bir iş modelini benimsedik. Teknolojide 20 yıl çok önemli bir süre. Bu iş kolunda 15 – 20 yıl kalıcı olan şirketler kendilerini ispat etmiş oluyorlar. ABD'de 20 yıl önce borsaya açılmış teknoloji şirketlerinin önemli bir bölümü şu anda yok. Yeni şirketler ortaya çıktı. Teknolojide ayakta kalmak çok zor. Çok dinamik ve hızlı değişiyor. Biz o zoru ve o dönüşümü başardık. Şu anda portföyümüzü giderek büyütüyoruz ve daha kalıcı hale geliyoruz. Değişim o kadar hızlandı ki ayak uydurmak da çok zorlaştı. Yeni teknolojileri öğrenmek ve adapte olmak da oldukça güçleşti. Eskiden olmayan meslekler ortaya çıkmaya başladı. Çok hızlı oluyor her şey.

- Tam bu bağlamda bir soru sormak istiyorum. Sizin Boğaziçi Üniversitesi'ndeki yaşlarınızda olduğu gibi, bugünde o yaşlarda ve girişim ruhu olan gençler var. Onların yaratıcı fikirleri var. Sizin bu tip projeler konusunda da yatırım modelleriniz ve destekleriniz var sanırım?

- Bu şekilde ama fikir aşamasını geçmiş, şirketleşmiş girişimlerde, eğer geleceğe dair bir potansiyel görüyor isek, ortak oluyoruz. Birlikte büyütüyoruz. Belli bir aşamaya geldikten sonra da halka açılma yoluyla ya da stratejik veya finansal ortağa satış yoluyla çıkmak gibi bir stratejimiz var. Şu anda da Escort Teknolojinin iştirakleriyle birlikte 37 tane benzer şirketli bir teknoloji grubuyuz.

- Melek yatırımcı olmak bu aşamalarda söz konusu oluyor değil mi?

- Melek yatırımcılık Türkiye'de yeni yeni oluşuyor. Bizim kimliğimiz melek yatırımdan ziyade erken aşama Corporate VC (Venture Capital/Girişim Sermayesi) gibi konumlandırmak daha doğru olabilir. Tabii melek yatırımcılıkta ülkemiz çok geç kaldı, ona rağmen şu anda fena gitmiyor. Bizim farkımız, biz aynı zamanda girişimciyiz. Yani masanın her iki tarafında da olduğumuz için girişimcilerle aynı dili konuşuyoruz, iyi anlaşıyoruz. Öyle bir özelliğimiz var. Biz girişimcilerle eşitler diyaloğu kuruyoruz. Bu diyalog her melek yatırımcı ya da VC ile kurulamıyor, biz daha iyi anlaşıyoruz.

 

“BİZİM İŞTİRAK ETTİĞİMİZ GİRİŞİMLER, HEP PIRIL PIRIL İNSANLAR, GENÇLER”

- Bu Corporate VC konusunu biraz açabilir miyiz? İlla her yaratıcı fikir sahibi, bir yatırımcı bulacak diye de bir ihtimal yok değil mi?

- Corporate VC, bir kurumsal kimlik altındaki girişimcilere yatırım yapan bir tüzel kişilik. Melek yatırımcılar şahıs oluyor. Kurumsal olması önemli. Fikir çok var. İngilizlerin bir tabiri var, “dream without execution is illusion” diyorlar. Bir fikir, bir hayal, icra ile desteklenmezse, gerçekleşmezse ilüzyon olarak kalır diyorlar. Tamam, bir fikir var, bu fikir özgün bir fikir olacak, varsa rekabetten sıyrılmasını sağlayacak farklılıklar içerecek, uygulanabilir olacak. Gelir modelleri oluşacak.  Bunların hepsi bir araya gelebiliyorsa bir fikir ticarileşebiliyor. Fikirlerin hayata geçirilebiliyor olması lazım, bunun için de çaba göstermek lazım. Biz de eğer şirket kurulmuşsa, iş planları oluşmuşsa, plan proje aşamasında iştirak edebiliyoruz. Ortak oluyoruz ve tüm imkanlarımızı o işin başarılı olması için seferber ediyoruz. 30 yıllık tecrübede edinilmiş deneyimler var, ödenmiş bedeller var. Aynı bedellerin ödenmemesi için bir ortak olarak deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Tepeden bakan bir yatırımcı olarak değil. Bizim iştirak ettiğimiz girişimler, hep pırıl pırıl insanlar, gençler. Bugünün gençleri çok akıllılar, bizim dönemimizden daha rasyonel, daha iyi eğitimli. En azından bizim girişimlerde ortaklık yaptığımız kişiler. Ben keyif de alıyorum onlarla bir arada olmaktan. Bir şey tartıştığımız zaman ben de çok şey öğreniyorum. Yeni teknolojileri, yeni gelişmeleri zaman zaman onlardan öğreniyorum. Pazarlama, satış konusunda deneyimlerimi onlara aktarıyorum. Çok tamamlayıcı oluyoruz birbirimize. İki taraf da birbirinden besleniyor.

- Pandemi döneminde sektörünüz nasıl etkilendi?

- Pandemi, bizim sektörü çok olumlu etkiledi. Neredeyse önümüzdeki 10 yıl içinde gerçekleşecek gelişmeleri bir yıl içinde gündeme getirdi. Şu anda yaptığımız gibi online toplantılar, bunun arkasındaki teknolojiler, internet üzerinden yapılan alış verişler. Bu alışverişler patlayınca, bu sitelerin altyapısı, reklam mecraları, reklam altyapısı, ölçüm teknikleri, veri mühendisliği, bir anda hepsi çok hızlı bir şekilde gelişti. Bizim sektörümüzü çok olumlu etkiledi. Bilgisayar sahipliği çok arttı. Herkes evden çalışınca internet ve donanım kullanımı çoğaldı.

Bir devrim Blockchain. Bunu sadece bir teknoloji olarak değil, bir felsefe olarak ele almak lazım. Bu teknolojinin üzerinde kripto paralar çıktı. Şimdi başka şeyler çıkıyor, akıllı kontratlar çıkıyor. Yeni bir dönem başlıyor...

“KRİPTO PARA KONUSUNDA HERKESİN KAFALARI ÇOK KARIŞIK. BİR YOL AYRIMINDAYIZ BENCE…”

- Blockchain ve dijital para konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz?

- Her hangi bir merkezi yapıya ihtiyaç duymadan kayıt tutulabilen bir teknoloji, bir devrim Blockchain. Bunu sadece bir teknoloji olarak değil, bir felsefe olarak ele almak lazım. Bu teknolojinin üzerinde kripto paralar çıktı. Şimdi başka şeyler çıkıyor, akıllı kontratlar çıkıyor. Yeni bir dönem başlıyor ve bu Blockchain ile ilgili felsefesi, hukuk ve etik altyapısı teknolojisinin gerisinden geliyor. Hatta kafalarımız bile bu teknolojinin gerisinden geliyor. Örneğin kripto para konusunda herkesin kafaları çok karışık. Ne olacak dolar kalkacak mı, yerine kripto paralar mı gelecek? Bir yol ayrımındayız bence... Bu uygulamalar yakın gelecekte çok önemli gelişmelere gebe ama nasıl gelişecek zamanla göreceğiz. Acaba ulus devletlerin ya da ulus devlet anlayışının erozyonunu mu sağlayacak? Çok öngörülebilir bir durum değil, tartışmalar sürüyor. Yapay zekalar çok hızlı gelişiyor. Örneğin, yeni nesil sinema filmlerinde tanınmış artistlerinin fiziki oynaması değil, yüzlerini ya da seslerini kiraya vermesi konuşuluyor. Şimdi bu nasıl olacak? Hukuksal düzenleme tarafı pek de adapte olamıyor duruma. Canlı bir insanın kişiliğini bir yapay zekaya aktardığınız zaman, bu yapay zeka o canlı insan gibi konuşmaya, düşünmeye, öğrenmeye başladığı zaman, bunun fişini çekmek cinayet midir, değil midir? Çok derin sorunlar gözüküyor önümüzde...

“YENİ VİZYON: DÜNYAYA AÇILACAK BİR GİRİŞİM BAŞLATMAK, BU GİRİŞİMDEN İYİ BİR GELİR SAĞLAMAK”

- Son olarak girişimci gençlere önerileriniz neler ve yatırımcı olarak destek olduğunuz, ortak olduğunuz proje ve şirketlerden bazılarını bize sıralar mısınız?

- Eskiden gençlerin önündeki yollar kısıtlıydı. İyi bir eğitim almalı, Uluslararası bir şirkette işe girmeli ya da babasının işini devam ettirmeli. Vizyon böyleydi. Uluslararası şirketlere girenler, başarılı olur yükselebilir globale açılabilirdi. Şimdi bu değişti. Şu an vizyon şöyle: Dünyaya açılacak bir girişim başlatmak, bu girişimden iyi bir gelir sağlamak. Bu vizyon dünyada işliyor. Türkiye'de de bu girişim ekosisteminin hızlanmasıyla işlemeye başladı. Blockchain, geniş bant internet gibi bahsetmiş olduğumuz bu yeniliklerle, çok sayıda yeni sahalar açılıyor. Bu sahalar açılınca da gençlere fırsatlar doğuyor. Bizim zamanımızda böyle fırsatlar yoktu. Şimdi bunlar var sayısı da giderek artıyor. Özgün yenilikler bulup, bunları dünyaya açacak şekilde bir altyapı kurgulayıp, hedeflerine kısa vadede ulaşabiliyorlar. Gençlere bunları tavsiye edebilirim.

Bizim, Escort Teknoloji olarak kendi bünyemizde desteklediğimiz, bizzat girişimcisi olduğumuz, ortak olduğumuz 37 şirket var. Blockchain'den tutun, e-ticarete, e-ticaret altyapısına kadar çeşitli yeni alanlarda iş yapan yatırım ve girişimlerimizden bazıları şunlar:

Alesta Teknoloji Yatırım: Erken aşama girişimlerine yatırım yapan bir iştirakimiz.

Startup Market Kitle Fonlama: Kuruluşuna öncülük ettiğimiz bu şirket, erken aşama girişimlerine yatırım toplayıp hisse senetlerini yatırımcılara verebilecek bir kitle fonlama platformu.

Robotistan Elektronik Ticaret: Elektronik robotikler (maker) pazarının lideri olan bu şirkete olan iştirakimizi biraz büyütüyoruz. Bu şirket hem bu kitleri yapıyor, hem de eğitim videolarını ve kullanım kitapçıklarını hazırlıyor. Bu şirketi 2022 yılında Borsa İstanbul'da halka arz etmek gibi niyetimiz var.

Virgül Dijital Yayıncılık: Boodio adını taşıyan sesli kitap platformu Android'de bulunuyor. Burada yapay zeka ile bir yenilik yapılıyor. Bir kitabı ünlünün birinin sesinden okutulacak bir yazılım tasarlanıyor. Ünlü bir sesin 15 saatlik kaydını bu yazılıma yüklendiği zaman her hangi bir kitap o kişinin sesinden okunabiliyor. Bu iddialı olduğumuz bir konu.

Barty Mobil İnternet Servisleri: Kişilerarası eşya takas platformu bu şirket. Bu çok yenilikçi bir iş modeli. Eşya takası yapılıyor ancak kendi üretmiş olduğu Barty para birimiyle yapılabiliyor. Bu model ülkemizde çok başarılı oldu, bu yıl sonuna kadar iki ülkeye daha açılacak.

Birfatura Yazılım: Bu şirket e-ticaret yönetimi yapıyor. Birden fazla farklı e-ticaret siteleri ile iş yapıyorsunuz diyelim... Hepsine girip ürününüzü açmanız, fiyatını değiştirmeniz, stoklarını güncellemeniz, siparişleri oradan almanız gerekiyor. Birfatura, bunu otomatik olarak yapıyor. Ürününüzü bu uygulamada açtığınız zaman, Birfatura'daki fiyat değişikliği bu pazar yerlerinin hepsine anında gidiyor, stoklar anında güncelleniyor, bunlara gelen siparişler Birfatura üzerine otomatik düşüyor, kargo fişini otomatik oluşturup, ürünü otomatik sevk edip, faturasını otomatik kesebiliyorsunuz. 2022'de halka arzı planlanıyor.

Hubbox Ensütriyel Teknoloji Yazılım: Bu iştirakimiz bir IoT şirketi ve dünyanın en iyi iki IoT şirketinden biri seçildi. Cihazlardan veri almayı ve cihazlara veri göndermeyi sağlayan bir tasarım yapıldı. Yılda yüzde 500 gibi çok hızlı büyüyor. Bu yıl yurt dışı açılımını düşünüyoruz.

Nicat: Bu iştirakimiz, bataryaların içindeki maliyetin yüzde 40'ını oluşturan katotu üretiyor. Batarya içindeki en pahalı ürün. Ülkemizde üretilmiyordu ve genelde Çin'den ve Kore'den ithal ediliyordu. Bu iştirakimiz kendi patentli teknolojisi ile katotları üretmeyi başardı ve şu anda ABD'den bir kaç sipariş aldı. Sıfırdan kendi patentli ürününü üretip yurt dışına satar hale geldi.

Bren İleri Teknoloji: Bu iştirakimiz çok değişik bir iş yapıyor. Tekstil fabrikalarında buhar kapanları diye cihaz vardır ve bunlar sık arıza yaparlar. Bren, bu kapanların iki tarafına takılan bir aparatla ve yaptığı yapay zeka yazılımıyla bunların arızasını erken saptıyor. Daha önemlisi kendi kullandığı elektriği de bu kapanlardaki ısıdan üretiyor ve pile ihtiyaç duymuyor. Bu ürünün dünyada rakibi yok. ABD ve Almanya'da şirket açacak.

Malwation Siber Güvenlik: Sayıları çok artan zararlı yazılımlar, sistemlere girip belli hasarlar veriyor. Bazıları bir yerlere bilgiler gönderiyor, bazıları sistemi şifreleyip bozuyor. Bunları engellemek için de çok sayıda ürün var. Bir sistemde zararlı yazılım tespit edilse bile, bunun amacı neydi, bu ne yapıyordu, niye girdi bu sisteme, bunu bilmek de önemli bir detay. Bu iştirakimizin ürünü bir zararlı yazılımın otopsisini yapıyor. Kim gönderdi, amacı neydi, ne yapmaya çalıştı konusunu size raporluyor. Malwation'un dünyada benzeri çok az.

Artiox Teknoloji Yazılım: Dünyada bir ilki gerçekleştiriyor. Çok değerli sanat eseleri tabloları, Blockckain üzerinden tokinize edip bunları satıyor. Örneğin 500 bin liralık bir tabloyu, 500 bin hisseye bölüp, 500 bin kişiye satabiliyor. Satışından sonra da kendi platformu üzerinde alım satıma izin veriyor. Tablonun hissedarları alım satım yapabiliyor. Şu anda Artiox sitesinde 5 tablo satışa sunulmuş vaziyette, hisse alım satımı yapılabiliyor. Dünyada eşi olmayan bu iş modeli şuna da imkan veriyor: Müzelerde sergilenen sanat eserlerinin belli bir değer yüzdesinin halka arzı gerçekleşip, eserin yine müzede sergilenmeye devam etmesi sağlanabilir. Bu şekilde bir artı gelir sağlanmış oluyor. Bu dünyada olmayan yeni bir finansal enstrüman aslında. Sadece üst gelir grubuna hitap eden bir yatırım aracı olan sanat eserleri artık herkes için belli bir payla kullanılır hale geliyor. Bir tablodan 5 bin liralık pay da alabiliyorsunuz. Herkes sanat eserlerine yatırım yapabilir hale geliyor. Artiox, fiziken tabloyu alıyor, güvenli depoya koyuyor, sigortasını yaptırıyor, sonra da Blockchain teknolojisi ile oluşurduğu hisseleri satıyor, daha sonra da kendi platformunda alım satıma imkan veriyor. Artiox'un önümüzdeki yıl yurt dışında şirketleşerek globale taşınması planlanıyor.

'Altın kahini' Sağman'dan portföy uyarısı: Varlık dağılımı önemli!

Dünya boya devi Jotun'da zirveyi Türkler yönetiyor

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)