İslami finans dünyası ve Türkiye’nin şansı

2 / 6

---

SEKTÖRÜN BÜYÜKLÜĞÜ 1.5 TRİLYON DOLARA ULAŞTI

Finansgundem.com: İlk olarak spesifik bir şekilde Türkiye'ye odaklanmadan önce bize İslami finansın örneğin son 10 yıl gibi bir sürede yaşadığı gelişmeleri özetle anlatır mısınız?

Natalie Schoon:  Ben İslami finans konusunda 1990'larda çalışmaya başladım. Benim başladığım dönemde dünyada 25 tane İslami banka vardı. Bu yaklaşık 10 yıl kadar sürdü ve sektörde yüzde 10-15 oranında bir yıllık büyüme yaşandı. Şimdi ise sektörün büyüklüğü 1 ila 1,5 trilyon dolara ulaşmış durumda.  İslami finans açısından önemli ve daha az önemli olduğumuz bölgeler var; bunlara bakacak olursak öncelikle GCC bölgesi yani Arap Körfezi bölgesi ülkeleri en önemli yerde bulunuyor. Fakat aynı şekilde önem verdiğimiz başka bölgelerde var. Örneğin İspanya da bizim için çok değerli bir bölge çünkü tarihi olarak bu bölgeyle önemli bağları bulunuyor. Yine aynı şekilde İtalya da İslami dünya ile olan yoğun ticari ilişkileri nedeniyle önem taşıyor. Aynı şekilde İslam ülkeleri arasında Malezya, Endonezya belki bir parça daha az olmakla birlikte Singapur önem taşıyan bölgeler arasında yer alıyor. Hong Kong ve İngiltere'nin de bu açıdan önemi artıyor. Yine Almanya yaşayan büyük Türk ve Müslüman nüfus açısından önem arz eden bir bölge olarak görünüyor. ABD'de bazı şeyler gelişiyor. Bu henüz yeterli değil ama bazı gelişmeler var. İslami finans yalnızca dini kurallar açısından değil etik açıdan da daha uygun görülen bir kurum haline gelebiliyor. Bununla birlikte 1 ila 1.5 trilyon dolarlık büyüklüğüne bakarsak, hakkında konuştuğumuz sektörün varlıkları halen dünyanın en büyük bankalarından küçük. Örneğin tek başına HSBC'nin varlıkları 2.7 trilyon dolar seviyesinde bulunuyor.

Adil bir bakış açısı ile sektör görece olarak ufak ancak büyümesini devam ettiriyor ve karlı bir sektör durumunda. Önümüzdeki dönemlerde de ciddi bir büyüme potansiyeli taşıyor