Ana SayfaRöportajlarİki koçtan ‘limitsiz’ hayatın yolları---

İki koçtan ‘limitsiz’ hayatın yolları

6 / 12
İki koçtan ‘limitsiz’ hayatın yolları
06 Mart 2017 - 10:59 www.finansgundem.com

BİZİM SLOGANIMIZ KEŞFETMENİN SONU YOK

-Peki, ülkeler bazında baktığınız zaman sorunlar değişiyor mu? 

Deniz Hüsrev: Tabi ki değişiyor ama insan her yerde insan aslında. Çokta konular birbirinden farklı değil.

Zeynep Yetkin Yılmaz: Son zamanlarda gelen danışanlarda şunu hissediyorum: Dengesiz bir dünyada yaşıyoruz, ülkemizde sıkıntılı günlerden geçiyoruz, bombalar patlıyor ve insanları umutsuzluğa götüren şeyler var. Bunu herkese, evimize, çocuklarımıza yansıtıyoruz. Bu dönemde umut ve endişeyle çok çalışıyoruz. Pozitif psikoloji burada devreye giriyor. Koçluk dışında birde pozitif psikoloji şapkası var diyebilirim. Ve pozitif psikoloji, psikolojinin altında bir bilim olarak okutuluyor. Türkiye‘de henüz sadece Üsküdar Üniversitesi’nde var diye biliyorum. Bu bütün duyguları fark etmek, yani sadece pozitif duyguları değil ve daha fazla pozitif duygu yaşayabilmek için ne yaparız biraz buna bakıyor. Hem bireylerin, kurumların ve toplumların iyi olmalarına, bunu nasıl sürdürülebilirize bakan bir bilim dalı. Bununla ilgili uygulamaları çok kullanıyoruz.

-Daha çok bireyler mi kurumlar mı geliyor size? 

Deniz Hüsrev: Aslında kurumlarla daha fazla çünkü kurumlara eğitimlerle ulaşmak mümkün. Biz Limitsiz Koçluk markası altında keşfetmenin sonu yok diyoruz. Sloganımız bu. Hem bireysel hem de organizasyonel gelişim alanında çalışıyoruz. Kurumlarla birlikte çalışmamızın sebebi ikimizde kurumsal hayattan geliyoruz, ikimizin de bir gelişimi, tecrübesi var. Bunu koç olarak aktarmak çok önemli. Her ikimizde birlikte eğitim tasarlıyoruz. Daha fazla kişiye ulaştırmak o değişime aracılık edebilmek kurumlar aracılığıyla olabiliyor.

-Bireysel alanda sorunlar belli peki kurumsal alandakiler size ne için geliyorlar? 

Zeynep Yetkin Yılmaz: Değişim… Konjonktürel değişime uyum sağlayabilmek, kurum bağlılığını sağlamak, yeni yöneticilerde yönetim becerilerini, liderlik becerilerini geliştirmek. Takım koçluğu dediğimiz aslında bunu sağlıyor. Bir hedef ve proje var diyelim ve birkaç takımı bir arada çalıştırmanız gerekiyor ama onlar aynı vizyonu görmüyorlar. Bu aslında bir iletişim sorunu olarak tanımlanırken takım koçluğu ile bu sorunlara çok hızlı çözüm geliştirmek mümkün. Bu arada çözümü hiçbir zaman biz geliştirmiyoruz. Çözümü kendilerinin bulmasını sağlıyoruz. Fark etmelerini çözüm geliştirip uygulamalarını sağlıyoruz.

Deniz Hüsrev: Zaten bu eğitimler aslında atölye gibi gerçekleşiyor. İnteraktif ve küçük gruplarda gerçekleşiyor.  

Zeynep Yetkin Yılmaz: Bir program tasarlıyoruz, biraz terzi usulü aslında. Onlarla da bir tanışma seansı yapıp birlikte neye ihtiyaçları olduğunu belirliyoruz. Mesela bu takımın iletişimi çok kuvvetli ama sunum konusunda o hikâyeyi içine katmaya ihtiyaçları var gibi... Belirlediğimiz konulara göre bir program tasarlıyoruz. Bu genellikle 1 ay aralıklarla yapılan eğitimler şeklinde oluyor. 6 ay ya da 1 sene sürebiliyor. Bazen çok daha küçük dokunuşlar oluyor. Sadece 1 eğitimle dokunduğumuz kurumlar da var. Neye ihtiyaçları olduğuyla ilgili.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Ada Mercan07 Mart 2017 23:01

    Ayrıca navigasyon aplikasyonları yokken adresi sora sora bulmuyor muyduk? Yüreğimizin götürdüğü yere mi gidiyorduk? Eleştiri güzeldir, içi doluysa. Yapıcı eleştiri diye bir kavram da vardır üstelik, tadından yenmez. Ama “boş beleş adam” gibi gayet sert bir üslubu kullanırken insan iki kez düşünmeli, bu sözün karşısındakini nasıl etkileyebileceğini göremiyorsa da “kim bilir belki de bireysel koçluk almalı”. Böyle böyle birbirine saygılı insanlardan oluşan bir toplum olabiliriz. Benimki de hayal işte. Son olarak, iyi bir koç, iyi bir yol arkadaşıdır. Yol arkadaşları güzeldir, insana yalnız olmadığını, her koşulda “birlikte” de var olabileceğimizi gösterir. Çok başarılı bir röportaj… Limitsiz Koçluk ailesinin de yolu açık olsun :)

  • Ada Mercan07 Mart 2017 23:00

    Öncelikle koç değilim ama hem bireysel hem de kurumsal alanda koçluk yapan pek çok danışman tanıyorum. Her meslekte alanında iyi ve kötü isimler vardır. Eleştiri şarjörünü boşaltırken buna dikkat etmeliyiz. Doktora gitmeden önce internetten hastalığımıza teşhis koyup, aman bu doktor da reçeteye yazıyor da sanki ben bilmiyorum mu diyoruz? Ya da bir marangoza masa yaptırırken, usta ille meşeden yap o masayı, sen gel beni dinle mi diyoruz? Ha belki diyoruz da iyi mi yapıyoruz? Dertsiz meslek yoktur, çünkü hepsinde insan faktörü vardır. İnsanız, konuşmayı severiz, her konuyu da pek bir biliriz ama komik duruma düştüğümüzü nedense görmeyiz. Belirli lisanslara sahip, bu konuda eğitim almış koçları, kişisel gelişim kitapları okuyup ahkam kesenlerle bir tutmayalım. Böyle bir meslek neden var oldu, ona bir bakalım. Demek ki bir ihtiyaç var, demek ki bir şeyleri göremiyoruz, harekete geçerken zorlanıyoruz ve destek almak istiyoruz. Bunun nesi kötü olabilir?

  • Boşvere Gider07 Mart 2017 15:17

    Boşver denen adamın dünyadan haberi yok.

  • Boşver adımı06 Mart 2017 14:40

    Dünyanın en gereksiz, ama en dertsiz mesliği bu olsa gerek. Yaşam koçu geçinen kişilerin eğitimlerine de katıldık. İnternetten al birkaç ilginç laf, ardından ortaya karışık birkaç değişik hikaye, son rotuşta da bir iki kitaptan alıntı yaptınmı olay biter. Yaşam koçu adı altında bahsedilen olay, bana kalırsa bilgi, tecrübe ve başarılarıyla örnek olmuş kişilerin ecrübelerinden faydalanmaktır. Bizde nerde boş beleş adam var, kolay yoldan para kazanmak için "koç" olup zengin yoluyorlar.

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster