Haluk Sur emlak dünyasını anlattı

6 / 8

---

“SUUDİ ARABİSTAN ÖNE GEÇTİ, KUVEYT DE ONU TAKİP EDİYOR”

-Yabancıların Türkiye’de gayrimenkule yönelik yatırımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? “Her yerde yabancıya gayrimenkul satışı yapılmamalı” tepkisine bakışınız nedir? Sizce yabancıların gayrimenkul alımı 2014’ü nasıl kapatır? 2015 için bir öngörünüz var mı? Türkiye’ye hangi ülke yabancıları daha çok ilgi gösteriyor…

Haluk Sur: Hala Avrupa Birliği’nin vatandaşları Türkiye’de alım yapıyor. Son çeyreğe kadar Almanya, İngiltere öndeydi. İlk defa şimdi Suudi Arabistan öne geçti ve Kuveyt de onu takip ediyor. Ama bu biraz oralardaki rejimle alakalı da olabilir. Ancak bir gerçek daha var; Türkiye güzel bir ülke, İstanbul çok güzel bir yer. Artık İstanbul’la sınırlı kalmayacak dedik ya, şimdi Araplar nerede? Trabzon’da, Rize’de. Sayısı çok mu? Hayır. Hatta giderek artıyor. Çok mu sattık? Hayır. Daha çok satacağız. Bu sattığımız hiçbir şey değil. Kanun çıktığından beri yani 2003 Temmuz ayından bu yana satılan toplam rakam 100-120 bin adet arasında. Burada enteresan olan İstanbul’dan daha fazla konut satışı yapılan şehir Muğla. Sonrasında Bodrum, Fethiye, Antalya, Alanya geliyor. Ve şu zamana kadar bütün sattığımız toprak paylarının hepsini toplasanız (tam emin değilim) 30 km. yapıyor mu bilmem. Türkiye’nin büyüklüğü yanında esamesi bile okunmaz. Bakın toprağınızı satmıyorsunuz, onlar buraya vatandaş olarak geliyor. Aslında farklı insanları ithal ediyorsunuz, öyle düşünün. İspanya 2,5 milyon konut sattı. Bakın Türkiye’den 25 kat fazla. 300-400 milyar euroya yakın parayı içeri aldı. İspanya bu işte ne yaptı? Turizmine doğrudan 8-10 milyon insanı çekti mi, bu insanlar bazen yaz bazen kış bazen sürekli gelip oraya yerleştiler mi, oranın elektriğini, suyunu kullandılar mı, bakkalından, marketinden alışveriş yaptılar mı, postanesini kullandılar mı, taksisine bindiler mi vs. İşte Türkiye’de böyle bakacak. Bakın Türkiye büyük bir dünya ülkesi olmayı hayal ederek ve bölgenin gücü olduğunu bilerek öyle hareket edecek. Komplekslerine yenik düşmeyecek. Her yer satılmalı mı? Her yerin satılmayacağını kanun zaten söylüyor. Maden alanları, orman alanları, birinci derecede tarım alanları, doğal sit alanları, tarihi sit alanları, askeri alanlar vs. Zaten satılabilir alanları kentlerin içine belli bir yüzdeyle sınırlayarak imarlı ve iskanlı alanların içine hapsetmiş kanun bir yerde. Ama şunun da altını çizeyim, isteyen herkes, istediği yerde ve istediği miktarda bir şey alamıyor.

Bakın Türkiye’de bu olayı patlatacak şey şudur. Mesela İspanya tak diye beş sene oturma müsaadesini verebiliyor. Avrupa Birliği vatandaşlarının zaten böyle bir sorunu yok. Biz bir sene verdik bu doğru değil. Bence mütekabiliyeti yapan Türkiye, oturma iznini de hiç olmazsa üç sene vermeli.

2013 sonunda 3,5 milyar dolara yakın bir doğrudan gayrimenkul sermayesi Türkiye’ye girmişti, ağırlığı mütekabiliyetten olmak üzere. Bu sene itibarıyla ilk 4 ayın sonunda yüzde 45’ler oranında bir artış vardı. Hatta Eylül ayından sonra daha da hızlandı diyebilirim. Böyle baktığımız zaman geçen seneki rakamı yüzde 50 ile arttıracak olsak 5 milyar doları geçen bir satışla yılı tamamlarız diye düşünüyorum. Biliyorsunuz 2015 yılında genel seçim var. Eğer hükümet seçimlerde istikrarını kaybetmezse ben eminim ki 2015-2020 yılları arasında Türkiye’yi tutabilen olmayacak. Çok daha hızlı uçacak.