Finansal Kurumlar Birliği'nden mesaj var

9 / 10

---

FKB’YE HİZMET VEREN HER ARKADAŞIMIN FEDAKARLIK YAPTIĞININ FARKINDAYIM

-Hem Vakıf Leasing Genel Müdürlüğü hem de FKB Başkanlığı; bu iki görevi nasıl yürütüyorsunuz? Kendinize hiç vakit ayırabiliyor musunuz? İş dışında neler yapıyorsunuz?

Osman Zeki Özger:  Benim asli işim Vakıf Leasing Genel Müdürlüğü.  Diğer işimiz de gönüllü bir iş. Ama gönüllü bir iş derken, sektör adına bir iş… Bunu da benim gibi herkes fedakarlıkla yapıyor. Yönetim Kurulu çok aktif çalışıyor. Sektör Temsil Kurulları da bu aynı yapının içerisinde. Ayda bir, bazen üç haftada bir toplanıyoruz. Toplanamadığımız  zamanlarda da en az toplanmış kadar bir mail trafiğimiz oluyor. Bu çok önemli çünkü, mail trafiği ile de emek vermek aslında fiziken gitmek kadar da eşit bana göre. Ben kendim de dahil oraya hizmet veren her arkadaşımın iyi bir fedakarlık yaptığının farkındayım. Ama bu fedakarlığa bizler talip olduk, bunu da kabul etmek lazım. Arkasında ne yatıyordu, sektörlerin gelişmesi, büyümesi… Elbet bu sizin zamanınızdan, enerjinizden, ilginizden bir şey alacaktır. Ama ‘ne kattı?’ diye de bakarsak, ben kendi adıma şunu diyebiliyorum, bu üç sektörde mesleğinde dinamik, başarılı arkadaşlarla bir araya geliyoruz, herkesin sıcak fikirleri oluyor. Bir konuda herkesin söyleyeceği çok şey oluyor. Dolayısıyla böyle bir birlikten, beraberlikten çok şey öğreniyoruz. Senin gözünden kaçan bir şey, senin düşünemediğin bir şey, senin aklına gelmemiş bir şey veyahut ‘olur mu olmaz mı?’ dediğin bir şey olabiliyor. Dolayısıyla bunların kendi içerisinde çok güzel artıları var. Sizden götürdüğü ile buradan getirdiğini bir taraf koyarsanız, ben Osman Özger olarak artısını keyif halinde görüyorum.

Birlik’te zaman harcayan her arkadaşım o zamanı severek harcıyor.  Belki akşam mesaisini çok daha fazla kullanıyoruz. Ama kendi işimi, işimizi ihmal etmek gibi şansımız yok. Zaten olması da mümkün değil, doğru da değil!  Meziyet bunun ikisini de bir arada yapabiliyor olmanızda.

İşlerimden vakit kalırsa düzenli yürümeyi severim. Sağlıklı yaşam adına katkı yaratan bir yürüyüş diyelim. Ellerin cebinde vitrin seyretmek değil de benimki bir doğa yürüyüşüdür. Bunun dışında müzik dinlemeyi ve birazcık da bir enstrümanı çalmayı severim. Piyanoya karşı hafif ilgim var diyebilirim. Ama bundan öte vaktimi daha çok ekonomi ile ilgili haberleri ve makaleleri okumaya ayırıyorum. Bir bakıyorsunuz, gazetelerin 6 ila 9. sayfaları arasında çok daha fazla kalmaya başlıyorsunuz. Ekonomi hayatımızın bir parçası değil mi?