Finansal Kurumlar Birliği'nden mesaj var

2 / 10

---

BİRLİK, BİRBİRİMİZİ TANIMAYA, SORUNLARIMIZI ÇÖZMEYE İYİ BİR FIRSAT VERDİ

Finansgundem.com - Kısaca FKB’nin kuruluş ve gelişim sürecini anlatabilir misiniz? Şu anda gelinen noktadan memnun musunuz?

Osman Zeki Özger: Bizim bu 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansal Şirketleri Kanunu 2012 yılının sonunda yürürlüğe girdi. Arkasından 25 Temmuz’da statümüz yayınlanıp genel kurulumuzla beraber faaliyete geçtik. Nerdeyse bir buçuk sene olan bir süreci yaşıyoruz. Kuruluşundan bu yana üç sektörü bir araya getirdik. Bu bizim için aslında önemliydi. Hem leasing, hem de faktoring, hem finansman şirketleri. Aslında birbirine benzer işi yapıyorlardı, ekonomik tabirle aktifi fonluyorlardı.  Fakat bir arada temsil edilme imkanı yoktu. Her biri dernek seviyesinde temsil ediliyordu. Bu kanunla beraber zorunlu olarak Birlik haline gelindi. Bu Birlik, birbirimizi daha yakından tanımaya, ihtiyaçlarımızı daha iyi konuşmaya, bunları ilgili yerlere taşımaya, çözmeye iyi bir fırsat verdi. Bunu efektif olarak kullandık mı? Kullandık. Bu anlamda da aldığımız yol,  bu kanunu koyanların bizden beklenenlerin cevabı olarak son derece olumlu.

-Bu kanunun çıkmasında sizlerin öncülüğü oldu mu? Ekonomi yönetimiyle hiç konuştunuz mu?

Osman Zeki Özger: Tabi ki. Aslında finansal kiralamanın geçmişte bir kanunu vardı. Finansal kiralama 1985’ten beri vardı, faktoring kanun hükmünde kararname ile yönetiliyordu. Türkiye’deki son 10 yıllık yapısal reformların daha doğrusu 2023 vizyonunun temelini teşkil eden yapısal reformların bir tanesi de bunların güncel uluslararası standart haline getirilmesiydi. Dolayısıyla bu aşamada ekonomi yönetimi, bizler ile her kademede her şeyi konuşarak, yaptığımız işi anlayarak, kendilerinin düşüncelerini de bizimle paylaşarak bir işbirliği içerisinde hareket etti. Biz, sayısız kez plan bütçe komisyonlarına gittik. Sonra da referans gösterilen yerlerde, işte Gelir İdaresi ise Gelir İdaresi’nde, Hazine ise Hazine’de, Maliye’de bireysel ilişkiler, kurumsal ilişkiler oldu. Bu kurumsal ilişkiler ile amaç neydi; uluslararası normlara uygun, güncel ve birikmiş sorunları da çözen güzel bir yasa çıkartmaktı ki, bunun epey bir yüzdesini de yaptık.

Özellikle faktoringin böyle bir şeyinin olmaması, finansman şirketlerinin de aynı kanunla yönetilmemeleri ekonomik sisteme bir mesaj verdi. Bizim Birlik zaten tüzel kişiliğe haiz kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu. Dolayısıyla temsil ettiği sektör ve şirketlerin menfaatini gözettiği kadar, kamunun da menfaatini gözetmek zorunda. Bu nedenle iç içe olduk. Aslında baktığınızda biz kendi içerisinde ihtiyaçlarını çözen bir Birliğiz.  Ama yasamız gereği de kanunun bize verdiği gücü bir disiplin olarak kullanıyoruz. Bu da bizim için kamunun kendi içerisindeki desteği oluyor.

Dediğimiz gibi kanun çıktıktan sonra bizim statümüz yayınlandı. Statüden sonra geçen sene 22 Ekim’de Genel Kurul’u yaptık. Bu Genel Kurul’da Birlik resmen kurulmuş oldu. Kamuoyuna kendimizi anlatmamızı da ilk 27 Şubat’ta yaptık.  O zaman şunu söyledik; “Artık biz bir birlik olduk ve bu birliğinde adını şöyle koyduk: Birlikten güç doğar…”