Zeytin dalı barışın habercisidir

Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne kadar bozulmuş olduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı. Nuh’a, bir gemi yapmasını emretti. Bu gemiye temiz sayılan hayvanlardan yedişer çift, kirli hayvanlardan da birer çift almasını söyledi. Kırk gün süren tufan başladı. Çoğalan sular gemiyi yerden kaldırdı, yeryüzündeki tüm yüksek dağlar suların altında kaldı. Yeryüzündeki tüm canlılar yok oldu. Sadece Nuh’un gemisindekiler kaldı. Sular elli gün boyunca kaldı. Gemi, yedinci ayın on yedinci günü Ararat Dağı’na oturdu. Sular onuncu aya kadar azalmaya devam etti. Kırk gün sonra Nuh, gemisinin penceresini açarak kuzgunu dışarı gönderdi. Kuzgun gemiye dönmedi. Sonra Nuh güvercini yolladı. Güvercin konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suyla kaplıydı. Nuh’un yanına döndü. Nuh uzanıp güvercini tuttu ve yanına, gemiye aldı. Yedi gün daha bekledi ve sonra güvercini yine saldı. Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla geri döndü. O zaman Nuh suların çekilmiş olduğunu anladı. Yedi gün sonra güvercini tekrar gönderdi ve güvercin bir daha dönmedi. Çünkü toprak tümüyle kurumuştu. Gagasında zeytin dalı olan bir güvercin, felaketlerin bittiğinin ve sürekli umudun var olduğunun habercisidir. Güzel günlerin habercisidir. Barışın habercisidir işte!