F.Bahçe ile Trabzonspor arasındaki gerilim giderek büyüyor. Önceki gece Kanal A’ya konuşan bordo-mavililerin başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Aziz Yıldırım’ı hedef alarak şunları söyledi: “Recep (Mamur) başkanla konuştum, o da üzgün. Olayların buraya gelmesini istemediğini ve F.Bahçe’nin vekaletini isteyerek almadığını söyledi.
Bu ifadeleri (Seni gömecek yer bulamam) ortaya çıkaran F.Bahçe’nin başkanı. İsmini zikretmek istemiyorum. Beni tanıyan insanlar bilir ki ben o ifadeleri hiçbir Anadolu kulübü için kullanmam. Ama F.Bahçe başkanı, emek hırsızı için kullanırım, daha ağırını da söylerim.
Recep Mamur başkan seçilseydi yarın manşetlerde ‘Emek hırsızı Aziz Yıldırım, vekaletiyle başkan seçtirebiliyor’ ifadelerini görecektiniz. Hala bu yüzsüz adamın böyle bir gücü var. Bu, Türk futbolunu kirleten emek hırsızının son hezeyanıydı. Onlar kendi camialarını tüm dünyaya rezil ettiler.
ASKERLİKTE DE ŞİKE YAPTI
Herkesin suçlu ancak kendisinin temiz olduğunu ilan eden bir emek hırsızı var. F.Bahçe camiası bundan kurtulmak istiyor. Türk futbolunun ırzına geçmiş bir adam var F.Bahçe’nin başında. Onlar son çırpınışlarını yaşıyorlar.
Türk kamuoyu, Atatürk’ün kurduğu bir orduya askerlik yapmayı dahi göze alamayan ve sahte çürük raporuyla askerlik yapmayan bir zatı F.Bahçe gibi güzide kulübün başına yakıştırmıyor. Herkese posta koyacak kadar yüreği var. Önce gidecek askerliğini yapıp adam olacak ondan sonra yüzümüze konuşacak.
Türk futbolunu bırakın askerlikte de şike yaptı. F.Bahçe camiasının da yüzde 80’i, bundan kurtulunca kurban kesecek. Kayseri’nin başkanını da kullanmaya kalktı bu kirli insanlar.”
‘Kabus gibi çöktüler'
Trabzon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ı sert şekilde eleştirerek, “Aldığı sahte çürük raporu sonrası yürüyüş konusunda zaman zaman kendi aklı bile karışan bir zihniyetin bırakın spor kulübü yönetmesini, spor alanlarının yanından bile geçmemesi gerekir” dedi.
Bordo-mavililerin internet sitesinde yayınlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bugüne kadar gerek ulusal ve uluslararası spor yargısında gerekse adli yargı tarafından suçları tespit edilmiş kişiler, görev süresi boyunca hem kendi camiasına hem de Türk futboluna kabus gibi çökmüştür.”