Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Bireysel yatırımcıya yönelik enflasyon korumalı tahvilin tasarım çalışmaları tamamlandı” açıklanmasından sonra piyasa bu beklentiyi fiyatlamaya başladı. Açıklamaların ardından kısa bir süre önce Dilek Güngör köşesinde şöyle bir mesaj verdi: “Birkaç gündür sağdan soldan da "Tahvil olursa kimse 1 yıllığına parasını bağlamak istemez, bono olursa yatırımcıya cazip gelir" laflarını duyuyorum. Yatırımcılar elbette parasına daha kısa vadede değer kazandırmak isteyebilir ama madalyonun Hazine tarafı da etraflıca düşünülmeli...
Velhasıl, bu işte iyi hesap kitap yapılması gerekiyor. Bu yazıdan sonra ne sihaset ne de ekonomi yönetiminden konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. Piyasalar bu sefer belirsizliği fiyatlamaya başladı.
Üç hafta içinde yüzde 10'a yakın değer yitirerek aralık ayındaki krizden bu yana ilk defa 16.50 lira seviyesine yaklaşan dolar haftayı 16.30 liradan tamamladı. Piyasalar için tek beklenti haline gelen ‘süper bono' ise bu hafta şapkadan çıkmadı. Merkez Bankası (TCMB) mayıs ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında enflasyondaki keskin yükseliş ve TL'de son dönemde artan değer kaybına rağmen para politikasında değişiklik yapmadı.
Uzmanlar yeni bir döviz kaynağı olmadan doların 16.50'yi aşma ihtimalinin arttığını belirtiyorlar. Bu kapsamda kısa vadeli yüksek getirili bir bono, enflasyona endeksli tahvil gibi adımlar gündeme getirilmişti. Ancak pazartesi günü beklenen olmadı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
Yine de piyasalar, yaratacağı risklere rağmen 140 milyar dolara yakın bireysel döviz birikiminin kamuya kazandırılmasını amaçladığı tahmin edilen enflasyona endeksli Hazine tahvilinin ne zaman devreye alınacağını izlemeye devam ediyor. Çıkartılacak süper tahviller için enflasyon oranının üzerinde, yüzde 10 ekstra faiz verileceği öngörülüyor.