Milli gelirde 2023 çıtası değişti mi

Hürriyet yazarı Uğur Gürses, Başbakan Yardımcısı Şimşek'in, satın alma gücü paritesine göre verdiği milli gelir rakamlarının, "2023 hedeflerini tutturduk" şeklinde yorumlanmasını eleştirdi. İşte Gürses'in o yazısı:

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in Twitter mesajının, en yakınındakileri “trollediği” apaçık ortaya çıkıyor. Satın alma gücü paritesine göre verdiği milli gelir sayılarıyla, “2023 hedeflerine ulaştık” sonucu çıkaranlara, hatta bunu ilan edenlere Başbakan Yıldırım da katılmış.

Başbakan Yıldırım, Vietnam dönüşü uçakta gazetecilere şöyle bir açıklama yapmış: “IMF raporuna göre Avrupa’da 5. ekonomi oldu. Satın alma gücüne göre İspanya’yı da geride bıraktık. Akdeniz’de üçüncü ülke, Ortadoğu’da birince ülke. GSMH 2 trilyon doların üzerine çıktı. 2023 için dört hedefimizden biri buydu, milli gelirde 25 bini yakaladık. Bu da ikinci hedefti. Şimdi ihracattaki 500 milyar hedefimiz ve ilk 10 ülke arasına girme hedefimiz var. 6 senemiz daha var. Gayret edip iki hedefi de gerçekleştireceğiz.”

Şaka değil; Başbakan “hedefleri tutturduk” diyor. Söyleyeli üzerinden birkaç gün geçti; henüz düzeltilmedi de. Oysa gerçekte, konulan hedefle gerçekleşen aynı şey değil. Ayrıca, 2022’de bile yarı yola ancak ulaşmış olacağız. 2016 sonundaki revizyon da olmasaymış, yarıyı bile göremeyecekmişiz.
Hükümet cari milli gelir sayılarında patinaj yapmaya başlayınca revizyonları öne alıveriyor. O da mı yetmedi; bu defa milli geliri cari hesapla ölçmeyi sessizce bırakıp çok daha yüksek ve bilmeyen yurttaşlar için daha göz kamaştırıcı olan satın alma gücü paritesi bazında seslendirmeye başlıyor. Öyle ki şimdi de, kamuoyu hedefin tuttuğuna, çıta değiştirilerek ikna edilmeye çalışıyor.

2 trilyon dolarlık toplam milli gelir de, 25 bin dolarlık kişi başı milli gelir de, 13. sıra da satın alma gücü paritesine göre hesaplamayı içeriyor. Hedeflerin konulduğu ölçü ise cari milli gelirle. O da 2016’da toplamda 857 milyar dolarda. Kişi başı gelir ise 10 bin 743 dolarda. Küresel sıramız da ülke olarak 17’inci, kişi başında 64’üncü sırada.

“Hedefleri tutturduk” denilince, işte bu noktada; “Hayır Sayın Başbakan, sizin 2011’de halka taahhüt ettiğiniz hedef çıtası bu değildi” demek gerekiyor.

2011’de Başbakan Erdoğan’ın ilan ettiği 2023 hedefi; satın alma gücü paritesine göre değil cari milli gelir üzerine konulmuş bir hedefti. Kişi başı 25 bin dolarlık hedef de öyle, ilk 10 ekonomiye girme hedefi de. Halâ bu hedeflerin uzağındayız.

2011’de seçimleri öncesinde Başbakan Erdoğan, 2023 hedeflerini ilan ettiği konuşmasında; göreve geldiklerinde Türkiye’nin milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu, bunu 2008’de 742 milyar dolara, 2010 yılında ise küresel finans krizine rağmen 730 milyar doları ulaştırdıklarını anlatmış, “İnşallah 2014 yılında hedefimiz 1 trilyon dolarlık gayri safi yurt içi hasıla. 2023’te ise Türkiye’nin inşallah milli gelirini 2 trilyon dolar seviyesinde görmek istiyoruz. Hedefimiz bu. Bunun için çalışıyoruz. 82 milyonla kişi başına düşen milli gelirin 25 bin dolar olmasını sağlayacağız” demişti.

Ne yazık ki 2023’teki 2 trilyon dolarlık hedefin yarısına dahi gelemediğimiz gibi, kişi başı milli gelirde de 25 bin doları bırakın, kallavi revizyonlara karşın yeniden 10 bin doların altına düşme olasılığımız var.

Daha fazlası, Bakan Şimşek’in açıkladığı verilerin kaynağı olan IMF verilerinde tahminler gösteriyor ki; 2023’e bir yıl kala, 2022 yılında cari milli gelirimizin 1 trilyon doları biraz aşacağını, yani 2023 hedefinin ancak yarısına gelebileceğimizi söylüyor. Bununla da Türkiye’nin küresel sıralamadaki yeri değişmeyecek; 17. sırada. Kişi başı milli gelirde de bugünkü 64. sıradan 73. sıraya gerileyeceğimiz tahmin edilmiş.

Eğer kayda değer bir iyileşme sağlamadan, “başka ülkelerde dolarla kazan, Türkiye’de TL ile harca” şiarı ile mutluluk çıkarmak istiyorsanız; SAGP’ne göre 2022’de toplamda bir sıra çıkarak 12. olacağımız, kişi başı gelirde de 3 basamak çıkarak 54. olacağımıza dair tahmini kutlayabilirsiniz.