Merkez Bankası pratiğe geçebilecek mi?

Hürriyet ekonomi yazarı Uğur Gürses dün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile toplantısını değerlendirdi

Merkez Bankası bu sabah parasal sıkılaştırmaya başlarsa, anlayacağız ki dün durumun vahametini ortaya koyarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ikna etmiş ve normalleşme yoluna girilmiş demek olacak. Ancak toplantı sonrası Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamanın içeriği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pozisyonunu koruduğu sinyalini veriyor.

Hürriyet'ten Uğur Gürses'in haberine göre, dün Başçı’nın yaptığı sunuma bakınca, dünkü toplantı tek kelimeyle ‘kurs’ olmuş. Çünkü merkez bankası’nın 70-80 sayfalık klasik sunumlarına 50 sayfalık bir ön ek yapıldığı dikkat çekiyor. Bu ön ekte, Merkez Bankası faizlerinin; piyasa faizleri, kredi faizleri ve yatırımlarla arasındaki ilişki anlatılmış. Parasal aktarım mekanizmasının nasıl çalıştığı, döviz kurlarıyla ve enflasyon bağlantısı tane tane anlatılmış. Para politikasında gevşeme ihtimalinin yerli parada değer kaybına yol açtığı, bunun da ithal mallar kanalıyla fiyat artışlarına yol açtığı gösterilmiş.

'PRATİĞE GEÇEBİLİR Mİ?'

Özeti şu; Merkez Bankası uyguladığı politikalarla beklenen enflasyonu aşağı çekemezse, politikacının etki alanındaki risk primini aşağı çekilemezse asıl belirleyici parametre olan piyasa faizini aşağı çekemezsiniz. Şu soru yanıtını bilmiyoruz; son iki ayda faiz indirimi ve faiz baskısı yüksek kura getirdi de, buradan çıkış nasıl olacak? Merkez Bankası bugünden itibaren sıkılaşma başlatarak döviz kurunu sakinleştirebilecek mi? Banka sunumda anlattığı ‘temel felsefesini’ arzu ettiği araçları kullanarak pratiğe geçirebilecek mi?