Maden varlıkları ekonomik kalkınmada kaldıraç olabilir

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Türkiye'nin maden varlığının ekonomik kalkınmada kaldıraç olarak kullanılabileceğini söyledi.

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, madencilik sektörünün ülke kalkınmasında kritik önemde bir sektör olduğunu belirterek: “Döviz ihtiyacımızı karşılamak açısından önemli bir yere sahip olan madenlerimizin, sanayimizin ihtiyacı olan kaliteli ve düşük maliyetli girdilerin temini için de değerlendirilerek üretim kapasitemizin geliştirilmesi sağlanmalıdır.” dedi.

ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak, Türkiye’nin maden varlığının ekonomik kalkınmada kaldıraç olarak kullanılabileceğini açıkladı. Türkiye’nin küresel maden çeşitliliğinde 132 ülke arasında 10’uncu sırada olduğuna dikkat çeken Baran, dünyada üretilen 90 ticari maden ve mineral kaynağının 60’sinin Türkiye’de üretilebildiğini ifade etti. Maden rezervinin toplam değerinin 4 trilyon dolar olduğunu belirten Baran, sektörün yıllık üretim değerinin 2018 yılı itibariyle 37,2 milyar lira seviyesinde gerçekleştiğini söyledi.

Madencilik sektörünün Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki yüzde 1 olan payının yükseltilmesi için Türkiye’nin maden çıkartmakla yetinmeyip, hammadde olarak üretmesi gerektiğinin altını çizen Baran, böylelikle 4 milyar dolar seviyesinde olan maden ve doğal taş ihracatının da artacağını ifade etti.

İŞ DÜNYASINA YATIRIM DAVETİ

Türkiye’nin maden çıkarmakla yetinmeyip, mamul hale getirerek madenciliği ekonomik kalkınma dinamiği olarak değerlendirebileceğini vurgulayan Baran: “Madencilik sektörünü yurt dışına ihraç ederek döviz elde etmenin yanı sıra, üretime düşük maliyetle kaliteli girdi sağlamak için hammadde olarak da değerlendirmeliyiz” dedi.

Hükümetin “Milli Enerji ve Maden Politikası” yürüttüğünü hatırlatan Baran, bu kapsamda madenciliğin desteklendiğini de ifade etti. İş dünyasını madencilik sektörüne yatırıma davet eden Baran: “Türkiye bor, mermer, perlit, pomza, kaya tuzu, trona, krom gibi cevherler bakımından zengin ancak sanayinin ve teknolojinin önemli girdileri olarak bilinen demir, bakır, kurşun, çinko, alüminyum gibi cevherlerde yeterli rezerve sahip olmayan bir ülke. Var olan rezervler değerlendirilirken, yetersiz rezervlerde hammadde ithal edilip işletilerek ekonomik değere dönüştürülmesi sağlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Gübretaş maden sahasında 3,5 milyon onsluk altın varlığı

 

Türkiye maden ürünlerini en çok Çin'e sattı