IMF büyüme beklentisini aşağı çekti

IMF, Türkiye için büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etti

Uluslararası Para Fonu(IMF), Türkiye için büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etti.
IMF araştırma bölümünün geçtiğimiz hafta sonu Moskova'da yapılan G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları için hazırladığı "Global Görünüm ve Politika Zorlukları" raporuna göre, Türkiye için 2012 yılı büyüme beklentisi yüzde 3.0'ten yüzde 2.6'ya çekildi.
IMF, bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 3.5'den yüzde 3.4'e indirirken, önümüzdeki yıl için yüzde 4.2 büyüme tahmini açıkladı.
IMF, bu yılın son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3.7, önümüzdeki yılın son çeyreğinde ise yüzde 4.5 büyüme beklediğini belirtti.
IMF raporunda, finansal piyasalardaki iyileşmenin reel ekonomiye aktarımının sağlanamadığını vurgu yapıldı ve gelişmiş, gelişmekte olan ekonomilerin atmaları gereken adımlara işaret edildi.
Raporda, finansal piyasalarda ralli yaşanmakta olduğu belirtilirken, istikrara yönelik kısa vadeli risklerin uygulanan daha iyi politikaların etkisi ile hafiflediği, ancak finansal piyasalarda iyileşmenin ekonomik aktiviteye dönüşünün çok yavaş şekilde olduğu vurgulandı.
IMF raporunda, "İyileşen ekonomiye ve daha iyi politikalara rağmen, ciddi aşağı yönlü riskler devam ediyor. Kısa vadeli tehditlerden kaçınılsa da, önemli orta vadeli zorluklar devam ediyor. Avro Bölgesi gerçek bir ekonomik ve parasal birliği doğru ilerlemeli. Para politikasının ekonomiye aktarımının iyileştirilmesi için finansal kırılganlığın azaltılması zaruri.Kırılganlığın azaltılması için daha büyük mali entegrasyonla birlikte bir bankacılık birliğine doğru ilerlenmeli. " değerlendirmesine yer verildi.
Gelişmiş ekonomilerde mali konsolidasyonun kademeli ve sürdürülebilir bir hızla devam etmesine ihtiyaç olduğunu ifade eden IMF ekibi, gelişmiş ekonomilerin, artan yaşlılık ve sağlıkla ilgili harcamaları azaltmaları gerektiğini vurguladı. IMF ekibi, gelişmekte olan ekonomilerin genel olarak zorluğunun mali hareket alanı inşaa etmek olduğunu belirtirken güçlü sermaye girişi veya yüksek kredi büyüme ile karşı karşıya olan ülkelerin sektörel aşırılıkları frenleyecek tedbirler uygulamaları gerektiğini belirtti.