İflas ertelemeleri ne olacak?

Milliyet yazarı Prof. Dr. Erol Ulusoy bugünkü köşesinde iflas ertelemelerini hukuki durumlarını ele aldı. İşte o yazı;

OHAL kapsamında çıkarılan 669 sayılı KHK ile, olağanüstü hal süresince, uzun zamandan beri faydası tartışmalı olan iflas ertelemesi talebinde bulunulması ve iflas ertelemesi kararı verilmesi yasaklanmıştır. Aslında tam da darbe teşebbüsünün olduğu gün yapılan kanuni değişiklikle iflas erteleme süresi zaten en fazla iki yıl ile sınırlandırılmıştı. OHAL ile tamamen yasaklandı.

İflas ertelemesi davasının açılması, şirketin borca batık olduğunun da bildirilmesi anlamını taşır. Dolayısıyla, OHAL’den önce açılan iflas ertelemesi davalarında mahkeme daha evvel tedbir kararı vermemişse, şirketin iflasına karar vermek zorundadır. Ticaret mahkemeleri dürüst, kurtarılabilir şirketleri korumak amacıyla şöyle bir yönteme başvurmaktalar; iyileştirme projesi inandırıcıysa, şirketin iflastan kurtulma ümidi varsa, Cumhuriyet Savcılıklarına şirket ortakları ve yöneticileri hakkında FETÖ üyeliğinden her hangi bir soruşturma olup olmadığını sorup, cevaba göre şirketi koruyucu tedbir kararı vermekteler. FETÖ bağlantısı sebebiyle el konulan şirketlere atanan kayyumun yetkilerine sahip kayyum atayarak şirketin kendisini de FETÖ’ye karşı koruma altına almaktalar.

İflas erteleme yasağı daha ne kadar sürebilir? OHAL bitmeden kaldırılabilir mi? İflas ertelemesine Hükümet olumlu yaklaşmamaktadır. Bu sebeple iflas erteleme süresini darbe günü en fazla iki yılla sınırlamıştı. İflas ertelemesi aslında iyi niyetli olarak kullanılırsa, iflas sonucu ülke ekonomisinin göreceği zararları, işsizliğin artmasının önleyici etkileri vardır. Esas sorun şuradan çıkıyor; iflas ertelemesi başarısız olursa, alacaklılar iflas ertelemesi kararından önce tahsil edebilecekleri alacaklarından çok daha azını tahsil edebiliyorlar. Şirket ortakları iyi niyetli değilse, iflas erteleme süresini şirketin içini boşaltmak için kullanıyorlar. Buna rağmen iyi niyetli olarak iflastan kurtulmak için çabalayan ortak - yöneticiler de az değil.

Bence, iflas ertelemesini iyi niyetli olarak kullanıp iflastan kurtulan bir kaç şirketin dahi bulunması, iflas ertelemesine olanak sağlamasını haklı kılar. Zaten iflas edecek olan bir şirketin iflas ertelemesi yoluyla kurtulmasını sağlayarak, çalışanların işsiz kalmasını önlemek, alacaklıların alacaklarının tamamını tahsil etmelerine olanak sağlamak, maliyenin vergi tahsil etmeye devam edebilmesi elbette yadsınamaz faydalardır.

“İflasın kılıcı” altında titreyen şirketlere yeniden iflas ertelemesi olanağı sağlanması daha iyi olacaktır. Beş binin üzerinde şirketin FETÖ ile bağlantısı tespit edildi ve bunların büyük bir çoğunluğuna el konuldu. Halen FETÖ bağlantısı nedeniyle kayyum atanmayan ya da TMSF’ye devredilmeyen birkaç şirket kalmış olabilir. Ancak ticaret mahkemeleri zaten iflas ertelemesi isteyen şirketlerin yöneticileri ve hâkim ortakları hakkında FETÖ soruşturması olup olmadığını savcılıklara sormaktalar ve bu tür şirketlere denetim değil, yönetim kayyumu atamaktalar. Bu sebeple, iyi niyetli olarak iflas ertelemesi alabilecek ve çalışanlarını işten çıkarmayacak şirketler için iflas erteleme yasağının kaldırılması ekonomiye az da olsa can simidi olabilir. Ekonomiyi döndüren çarkın bazı dişleri kırılmışsa, dişlinin kırılan kısımlarının tamirine olanak sağlanmaması, ekonomi çarkının hızını yavaşlatır.