Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, küresel piyasaların büyük bir dönüşüm sürecine girdiğine dikkat çekerek, sermayenin güvenebileceği bir liman aradığını, bunun en iyi alternatifinin de Türkiye olduğunu söyledi. Canikli, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin korumacı ekonomik politikalar izleyeceği sinyallerinin alındığını dile getirdi.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararını da hatırlatan Canikli, uluslararası yatırımların azaldığı ve yeni finansal dönüşümün yaşandığı bir dönemde, İstanbul’un Uluslararası Finans Merkezi (İFM) yapısıyla ortaya çıkmasının büyük önem taşıdığını dile getirdi. Hürriyet’e İFM ile ilgili değerlendirme yapan Canikli, artan terörizm ve göçün, gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere giden yatırım amaçlı fonları da risk altına soktuğunu kaydederek, “Uluslararası sermaye, özellikle Körfez sermayesi, gelişmiş piyasalarda kendini güvende hissetmemekte, bu nedenle yeni güvenebileceği finans merkezleri aramakta. İşte, bu sisteme alternatif olabilecek en önemli yeni adres Türkiye ve İstanbul’dur. İstanbul Finans Merkezi, bu tür talebi karşılayacak yeterli derinliğe ve güvenirliğe sahiptir” dedi.
STRATEJİK AVANTAJ
Canikli, şöyle devam etti: “Türkiye, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya bölgelerindeki ülkelerle karşılaştırıldığında ekonomik ve finansal gelişmişlik, finansal piyasaların derinliği, önemli pazar ve piyasalara yakınlığı, istihdam gücü, rekabetçi ve çeşitlendirilmiş sektörleri sayesinde stratejik avantajlara sahip. Bunlar İstanbul’u bölgesel, ve küresel finans merkezi haline gelebilecek potansiyele sahip kılıyor.”
809 ŞİRKET 38.3 MİLYAR TL
Canikli, FETÖ başta olmak üzere terör soruşturmaları nedeniyle el konulan şirketlerin satışından elde edilecek gelirlerin davalar bitinceye kadar işletilen emanet hesaplarda tutulacağını açıkladı. CHP Denizli Milletvekili Melike Basmacı’nın verdiği önergeyi yanıtlayan Canikli, 11 Ocak 2017 itibariyle kayyum atanmış şirket sayısının 809 olduğunu, bu şirketlerin aktif büyüklüğünün 38.3 milyar lirayı bulduğunu açıkladı. (Hürriyet)