TÜİK'in dün açıkladığı Ocak ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren JPMorgan, enflasyondaki yükselişin kurdaki zayıflığın geriden gelen etkisini, yönetimsel fiyat artışlarını ve TÜFE ağırlıklarındaki değişikliği yansıttığını bildirdi.
Kur ile güçlü bağlantısı olan kategorilerde yüksek fiyat artışlarının şaşırtıcı olmadığını ifade eden JPMorgan gelişmekte olan piyasalar ekonomisti Yarkın Cebeci, konut, beyaz eşya, sağlık gibi sektörlerin yer aldığı bu grupta fiyat baskılarının lira güçlendikçe ve yüksek faizler ile kredilerde büyümenin yavaşlaması etkilerini gösterdikçe azalacağını da savundu.
Bununla birlikte kısa vadede enflasyonun zayıf baz etkisine bağlı olarak yükseleceğini öngören Cebeci, yıllık enflasyonun Nisan ayında yüzde 15,8 seviyesinde tepe yapmasını beklediklerini ifade etti. Cebeci, aylık enflasyonda düşüşün ancak yıl sonuna doğru görünüm hale geleceğini belirtirken, TCMB'nin keskin politika sıkılaştırmasının ve lirada yol açtığı güçlenmenin bu tahminler için aşağı yönlü risk yarattığını da vurguladı.
Enflasyonda yukarı yönlü sürprizin para politikasının daha da sıkılaştırılmasını gerektirmek için yeterli olduğunu düşünmediğini belirten Cebeci, "Kredibilite endişelerinin TCMB'yi daha fazla sıkılaştırma yapmaya cesaretlendirebileceğini kabul etmeliyiz. Ancak bu bizim temel senaryomuzda bu ay yapılacak PPK toplantısında 50 baz puan faizin indirimi riski yer almıyor" ifadelerini kullandı.
Cebeci, TCMB tarafından şu ana kadar yapılan sıkılaştırmanın TCMB'nin planladığı kademeli dezenflasyonu sağlamak için yeterli olacağına inandıklarını belirtirken, bu sıkılaştırmanın politika kredibilitesini ciddi şekilde artırmayı başarmak içinde yeterli olduğu görüşünde olduklarını da vurguladı.
Cebeci, TCMB'nin faiz konusunda bir sonraki adımın indirim yönünde olacağını ve bunun üçüncü çeyrekte olacağını öngörmeye devam ettiklerini de belirtti.