Dr. Tanju Sürmeli yeni tedaviyi anlatıyor

İşte Neurofeedback mucizesi: Beyne yeni bir yazılım yükleniyor, vücut elektrik akımını değiştirmeyi öğreniyor, stres kontrol altına alınıyor..

“Bugün bütün dünyadaki ekonomik krizlerin çıkmasında dikkat hatalarının çok büyük payı olduğu düşünülüyor. Ekonomistler hata yaptığı zaman doğal olarak ta finans krizleri ortaya çıkabiliyor. Yaptığımız işe dikkatimizi kalıcı olarak vermemiz ve dış dünyadan etkilenmememiz gerekiyor. Bu dikkati verende vücudumuz ve en önemlisi beynimizdir.  Beynin düzgün çalışıyor olması lazım ki o insan dış etkenlerden etkilense bile üzerinde oluşturduğu işi sonuna kadar yüksek performansta tamamlayabilsin. Bu hep söylenen bir şeydir ancak bazen mümkün olamayabilir “ diyor Tanju Sürmeli.

O konuşurken benim nefesim kesiliyor sanki. Anı yaşıyor, yaşatıyor.

Birden CEO’lar dünyasına geçiş yapıyor. Dikkat kesiliyorum:

 “Özellikle finans dünyasında çok stresli bir değişim var ve birçok faktör etkiliyor. Üst düzey CEO’lar üstün başarıları sayesinde bu noktalara gelebilseler bile onlarda da bir takım dikkatle ilgili sorunlar, zamanla çevresel faktörler ve stresle ilgili değişiklikler oluşabiliyor. “
Burada sayın uzmanımız durmasa da ben duruyorum. Ekonomistler, CEO’lar, stres, hata, finansal krizler.. İçimden çığlık atar gibi geçiyor o kelimeler…

Dünyaca ünlü Psikiyatrist Dr. Tanju Sürmeli’nin karşısındayım. Yurt içinde bir belediyeden diğerine, o üniversiteden bu üniversiteye koşan, TV’lere çıkan; yurt dışında bir konferanstan diğerine katılan, adı ve değeri tartışılmaz Harvard’da “bilim adamı araştırma” programında çalışan Dr. Tanju Sürmeli’nin bize ayırdığı vaktin kıymetini daha iyi anlıyorum.

Bir tıp adamı, bir bilim adamı olarak çocuk, genç, büyük, kadın, erkek, iş adamı, sporcu, finansçı herkesin performans artırmaya ihtilacı olduğunu ısrarla vurguluyor Sürmeli. Çözüm olarak ne hap ne de iğne öneriyor. Onun ilacının adı Neurofeedback.

Dr. Sürmeli, Neurofeedback’i, “Aslında bir vücut eğitimi. Vücudun beyin ile koordineli yani uyumlu çalışmasını sağlıyoruz” diye kısaca özetliyor. İşin sırrı ise beyindeki elektrik akımının düzenli hale getirilmesi. Böylece streste de değişiklikler oluyor, insanoğlu daha duyarlı hale geliyor.
 

 
“STRES ÇOK ÖNEMLİ BİR FAKTÖR”
 
Stresi kontrol altına alarak yaşam kalitesini yükselten Dr. Tanju Sürmeli ilginçtir herkesin yaka silktiği stresi seviyor. Ama günlük hayatımızda koşturmamıza yarayan orta düzeyde olan stresi. Zaten fazlası onun müdahale sahasına giriyor:

“Burada stres çok önemli bir faktör. Kişinin kendi genetik yapısı, o an yaşadığı ortamdaki ailesel sorunlar, iş dünyasındaki sorunlar ve hatta bir de buna siyasi konjonktürler eklenirse yalnızca lokal değil, o zaman bütün vücutta bir gerilime sebep olabiliyor. Bu stres ve gerilimin sonucunda da kişi uyku bozukluğu, güne yorgun başlama ve enerjisinde bir düşüş yaşayabiliyor. İşte bunların hepsinin değişimin olduğu yerde, performansımızı etkileyen vücudumuzdaki hissettiğimiz olayların hepsi geliştiğinde performansımızı da olumsuzluklar oluşmaya başlıyor. Bunu en yüksek şekilde kullanabilmemiz için bu kısmı kontrol altına almamız lazım.”

Neurofeedback’in mucizeleri bununla kalmıyor tabi ki! Anlaşılan o ki, bu yöntem (özellikle çocuklarda) dikkat eksikliği, öğrenme zorluğu,  depresyon, anksiyete bozukluğu, panik atak, Alzheimer’ın tedavisinde de kullanılıyor.

Peki, siz, Şeker gibi korkutucu, milyonlarca insanın muzdarip olduğu hastalığın genetik te olsa engellendiğini biliyor muydunuz. Şok gerçeği Dr. Tanju Sürmeli bakın nasıl anlatıyor:

“Okuduğumuz kitaplar veya diğer yöntemler daha çok bilinçsel sistemlerimize yani yüzde 1 veya 5 ile kullandığımız sistemlere hitap ettiği için beynin yüzde 95’lik kısmını değiştirmemize yardımcı olamayabiliyor. Yâ da değiştirsek bile kalıcı olarak bu değişimi sağlamayabiliyoruz. Çünkü beynin diğer yüzde 95’lik kısmı bizim kontrolümüz dışında çalışan sistemler. Mesela şeker hastalığı genetiktir. Ancak yüzde 30,40 stresle doğru yönetmeyi, doğru beslenmeyi öğrenirsek engelleyebiliyoruz. Genetik faktörleri değiştirmemiz elimizde. Bu yöntemi insan vücuduna edimsel koşullanma ile ve bazı sensörler yardımıyla uyguladığımızda olumlu sonuçlar alıyoruz…”


 
“BEYNİMİZE YENİDEN BİR YAZILIM YÜKLÜYORUZ”
 
Ve kritik soru geliyor: Performansa kimin ihtiyacı yok ki?

Hem bedenen hem ruhen ‘yaşam’ sevincimiz, enerjimiz olan performansın ise beynimize yüklenen yeni bir yazılımla arttığını anlatıyor Sürmeli. Sadece ‘vay canına’ diyebiliyorum. Ünlü Psikiyatristi dinliyorum:

“Beyindeki elektrik akımını düzenli hale getirirsek streste de değişiklikler oluyor daha duyarlı oluyoruz ve bizi daha az etkiliyor. Bunları düzenli hale getirdiğimiz zaman bilinçaltını da kontrol etmeyi ve otomatik pilotta kalıcı hale dönmesini sağlıyoruz.  İşte biz bu kalıcı öğrenme sistemini haftada birkaç kere sensörler yardımıyla uyguladığımızda beynimize yeniden bir yazılım yüklemiş oluyoruz. Bu durumda performansımızı artırıyor. Uykumuz düzene giriyor, daha enerjik hissediyoruz, ağrılarımız varsa azalıyor. Neurofeedback aslında bir vücut eğitimi. Vücudun beyin ile koordineli yani uyumlu çalışmasını sağlıyoruz."

Peki, performans için bu yöntemi kullananlar kimler? Tanıdık isimler var mı? Hiç olmaz mı? Yanıtın sorudan daha önemli olduğu orta çıkıyor çünkü Olimpiyat oyuncularının, Andrea Pirlo’nun da aralarında bulunduğu dünya kupasını kazanan İtalyan Milli  Takımı’nın performans eğitimi aldığını söylüyor Sürmeli. Tenis şampiyonu Mary Pierce, Altın madalyalı kayakçı Hermann Maier Peak da kadroya ekleniyor. Peki, ya Türkler? Kimlik açıklamıyor ama saydıkları bana yetiyor: Bankacılar, sigortacılar, sanayiciler, armatörler…

Sürmeli’nin daha anlatacak o kadar çok şeyi var ki… Ama zamanı çok kıymetli… Onun için sohbeti burada kesiyoruz.

Psikiyatrist Dr. Tanju Sürmeli ile soru-cevap turuna geçiyoruz...
 

 
“İLAÇLI TEDAVİDEN DAHA ÇOK ETKİLİ OLDUK”
  
-Beyni nasıl eğitiyorsunuz?

 
-Bir takım sensörler var ve bu sensörler insan vücuduna bağlandığı zaman bilgisayar ekranına kendisiyle ilgili anında fizyolojik bilgi geçmeye başlıyor. Bu da sayısal rakamlara dönüşebiliyor. Yarım saat kendi parametlerini görüp normale getirmeyi öğretmeye başlıyor. 10-20 kere bu çalışmayı yaparsak ki bu kişiden kişiye değişiyor, bazısında 30, bazısında 40 kerede öğreniyor. Vücut bunu öğrendiği zaman otomatik pilotta kendiliğinden kullanmaya başlıyor. Beynimizde bütün işlemlerimizi yapan bir elektrik akımı var. Kaslarımızda da var. Ama beynimizdeki elektrik akımı bütün bölgenin düzenli çalışması, bazı atlamalar yapması ya da düzensiz çalışmasına sebep olabiliyor. Bazen elektrik akımı sizin kişisel farklılığınızdan dolayı yanlış yerde istenmeyen elektrik akımı çok daha fazla olabiliyor. Bu elektriksel akımı bilgisayara yansıtırsak kişinin o elektrik akımını o bölgede değiştirmesini öğretebiliyoruz. Elektrik akımı yavaştan hızlıya doğru delta, tetha, alfa, beta diye adlandırılıyor. Hatta bu yöntemleri bazı hastalıklarda da kullanabiliyoruz.
 
-Hangi hastalıklarda kullanıyorsunuz?

-Mesela çocuklarda dikkat eksikliği, öğrenme zorluğu,  depresyon, anksiyete bozukluğu, panik atak, Alzheimer de kullanıyoruz. Şu an önemli bir çalışmamız var. Bilimsel çalışmalar da var. 20 hastada ilaçların gösterdiği etkiden daha fazla etki oluşturduk. Bu Alzheimer hastalarımız ağır dereceden hafif dereceye kadar olan bir grup.  
 
-Yüzde kaç iyileşme oluyor?

-Bu hastalıkta yüzde vermek çok zor... Alzheimer ilaçları hastaların yüzde 40 ya da 50’sine iyi geliyor. O da 6 ay kullandığınızda. Ve bu ilaçların bir sürü yan etkisi var. Beyni daha fazla baskılıyor. Mesela iki hastamız vardı hiçbir fonksiyonu yapamayacak haldelerdi ve onlar bu tedaviyle daha iyi hale geldiler. Alzheimer’liler için zor bir durum. Burada hastalığı tamamen ortadan kaldırmak değil en azından başka bir hastalığı da yoksa mental kapasitesini biraz daha fazla kullanabilmesini sağlamakta faydalı olabiliyoruz. Ve Neurofeedback yöntemiyle bu hastalarda ilaç kullanmayı kestik. Aldığımız olumlu cevaplar ilaçsız aldığımız sonuçlar.  
 

 
“MÜŞTERİLERİMİZ SANAYİCİLER, BANKACILAR, SİGORTACILAR…”
 
-İş dünyasından müşteri profiliniz kimler?


- Türkiye’nin sanayicileri ile büyük şirketlerin üst düzey yöneticileri, Tekstilciler, armatörler,banka ve sigorta şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile çalışmalar yaptık. Bunların büyük bir kısmı da stres altında anti depresan ilaçlar kullanıyorlar.
 
-Bu sistemin bilinirliği ne durumda?

-Neurofeedback’i herkes bilmiyor. Duyurulup, araştırılması lazım. En önemlisi doktorların da bu tür yeni tedavi yöntemlerini öğrenmeye meraklı olmaları ve ellerini taşın altına koyup hastalarında denemeleri lazım. Neurofeedback’in tanınması için Amerika’dan döndüğümden beri çalışmalar yapıyorum.   İTÜ Yıldız Teknik ve Spor Okullarına, İstanbul Üniversitesi Spor Yüksek Okulu’na, Marmara Üniversitesi Spor Yüksek Okulu’na davet edildim ve sunumlar yaptım. Önümüzdeki günlerde de bir tıp fakültesinde sunum yapacağım. Aynı zamanda Harvard’ın “Bilim Adamı Araştırma” programındayım. Bu kanıtlanmış bir bilim dalı.
 
-Stresle nasıl baş edilir?

-Stresten kaçmak diye bir şey yok. Onun içinde strese hazırlıklı olmaları için sağlıklı beslenmeleri, spor yapmaları, uykularını iyi almaları lazım. 5-7 saat bölünmeden bir uyku yeterlidir. İstikrarlı olmaları önemli. O ana ve yaptıkları işe konsantre olmaları gerekir. Bir de işten çıktığı zaman yolda giderken iş dünyasındaki stresi bırakıp daha iyi şeyler düşünmek lazım. Ancak orta düzeyde bir stres de gerekiyor ki biz günlük hayatımızda koşturabilelim. Aşırı düzeyde strese girdiklerinde de kendi başlarına bundan çıkamayacaklarını bilip mutlaka yardım almalarını tavsiye ederim. Bu yardım genelde ilaç almak gibi algılanıyor ancak ilaçları böyle bir ortamda tavsiye etmektense ilaçsız, Neurofeedback yöntemlerini tabi bu eğitimi de bu işi bilen ve ehli olan klişelerden almak şartıyla tercih edebilirler. Bu çok önemli…



DR. TANJU SÜRMELİ (UZMAN PSİKİYATRİST) HAKKINDA

*Dr.Tanju Sürmeli, 1984 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.  
*Psikiyatri ihtisası için gittiği Amerika’da, ECFMG sertifikalı olarak Institute of Living/U.Conn., Yale, University of Texas, San Antonio, Psikiyatri ve Nöroloji üniversite hastanelerinde ihtisas eğitimi aldı.
*New York Medical College’da EEG ve psikofarmakoloji Research Fellowship yaptı.
*New York Ackerman Institute for Family Therapy (Cornell Üniversitesi)’de Aile Terapisti ve New York Milton Ericson Hypnosis Institute’de Hipnoz eğitimi aldı.
*Columbia Üniversitesi Tıp Fakültesi-NYSPI’de ve Manik Depresyon Vakfı’nda Prof. Dr. Ronald Fieve’ye başasistanlık yaptı.
*2000 yılında Türkiye’ye dönerek Ege Üniversitesi’nde denklik sınavını geçerek Psikiyatrist olma hakkını kazandı.
*2001 yılında Sağlıklı Yaşam Kliniği’ni kurdu. Biofeedback, Neurofeedback, Psikiyatride QEEG ve ERP kullanımı Derneği kurucusu ve başkanıdır.
*Türkiye’de BCIAC-EEG Akademik üye sertifikalı tek isimdir.
*Sürmeli’nin uluslararası pek çok (AAPB,ISNR, SAN, BFE, APA, ECNS) derneklerde de üyeliği ve çalıştaylarda eğitmen olarak fakülte pozisyonu bulunmaktadır.
*A klas hakemli Clinical EEG and Neuroscience, Psychiatry Research, and Journal of Child Psychology and Psychiatry bilimsel dergilerinde makale incelemecisi olarak görev almaktadır.
*Harvard Tıp Fakültesi, Scholar (bilim adamı) klinik araştırma programına kabul edilerek, burada çalışmalarını sürdürmektedir.