Dolar 2.50 olur mu?

11 yıldır değer kazanan TL, döviz karşısında hızla erimeye başladı! Peki bu düşüş devam eder mi, borsa bu gelişmelerden nasıl etkilenir?

Dolardaki yükselişin hız kesmemesi, politik risklerin artması ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bazı ülkelerin son 11 yılda yaşanan yükselişinin ardından düşüşe geçtiği algısı sebebiyle piyasalar oldukça tedirgin. İşte bu yüzden Borsa İstanbul’u dolar bazında yorumlayan Selim Işıklar'ın Zaman gazetesindeki köşesine taşıdı öngörleri şöyle: 

DOLAR 2.50 OLARSA BORSA NEREYE KADAR DÜŞER

Dolar 2,23 lira seviyesine kadar yükseldi. Bu yükseliş 2,3 ve 2,5 bandına kadar risklerin artmasına bağlı olarak yükselebilir de. Diyelim ki dolar 2,50 lira oldu. Borsa nereye kadar düşebilir? Büyük dünya krizinde Borsa 1,12 dolar seviyesine kadar gerilemişti. Şu an büyük bir dünya ekonomik krizi söz konusu olmadığına göre alacağımız dip, bu nokta mı olmalı? Yabancı yatırımcılar mevcut pozisyonlarını korursa 2,2 dolar önemli bir destek noktası. Yerel ve iyimser senaryoya göre 60 bin ve 55 bin risk iştahının başlayacağı yerler olacaktır. Politik riskler daha da artar, Türkiye’nin notu tehlikeye düşer ve farklı senaryolar devreye girerse ekonomik büyüme tehdit altına girer. Merkez Bankası’nın eli zayıflar ve piyasalarda endişe büyürse yeni dip seviyelerine ulaşıncaya kadar gerilim sürer. Bu gerilimin ne zaman azalacağı ve yeni dengeye ne zaman ulaşılacağı soruları cevap bulmaya başladığında piyasalar normale döner.

ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL KRİTİK

Seçimler öncesi ve sonrası sular durulabilir mi? Bu soru kritik önemde ve bence piyasalar artık farklı bir senaryoyu destekler durumda. Dünya 11-12 yılın düzeltmesini yapıyor. 2001 ve 2002 yılında yaşanan büyük ekonomik ve politik gelişmelerin başlangıcında yaşananları göz önüne aldığımızda, ‘seçimler sonrasında her şey düzelecek’ beklentisi büyük yanlış olur. Dünya siyasetinde şu an çok farklı rüzgârlar esiyor. ABD-İran yakınlaşması, Suriye’de tersine dönmeye başlayan gelişmeler önümüzdeki 10 yıla şekil verecek bir durumun içinden geçtiğimizi gösteriyor. ‘Türkiye bu süreçte nasıl bir rol oynayacak?’ sorusu kadar, yaşanan parasal fırtınanın sebep olacağı hasarlar da önümüzdeki 10 yılın seyrinde önemli olacak.

KIRILĞAN SÜREÇ HASSAS YÖNETİLMELİ

Türk şirketleri 2001 yılı öncesindeki gibi maalesef açık pozisyonda yakalandılar. Bu noktada önceki yıllara göre işleri oldukça zor. AB’nin düzelmeye başlaması bazı sektörlere ilaç gibi gelse de son yıllarda lokomotif olan iç pazarda mecburi bir daralma yaşanacak. İç pazar tıkanıklığı, komşularla olan problemler ve bölge ülkeleriyle yaşanan tedirginlikler, petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi gibi gelişmeler iç karartıcı. Bu noktadan çıkış için siyasi yumuşama, uluslararası politikalarda yalnız adam modelinden vazgeçme ve bazı sektörleri ön plana çekerek büyümeyi tüm sektörleri içine alarak gerçekleştirmek gibi hassasiyetler ön plana çıkarılmalıdır. Ekonominin lokomotifleri olan sektör ve şirketlere yönelik uygulanan cezalar ve yaptırımlar, iş dünyasını endişeye sevk ediyor. Bu kırılgan süreç çok daha hassas yönetilmeli. Ekonomi çok başlılıktan kurtarılmalı. Açıkçası piyasa aktörleri ve yatırımcılar ‘ekonomi bakanı kim?’ diye sormamalı.

DOLARDAKİ YÜKSELİŞ SÜRER Mİ

Dolar, lira karşısında bir yılda yüzde 22 yükselerek 2,23 seviyesine yükseldi. Bu yükselişin başladığı tarih geçen yıl nisan ayı sonları. Yani ABD 10 yıllık tahvil fiyatlarının yükselişe geçmeye hazırlandığı tarihe yakın. ABD 10 yıllıkları Nisan 2013 tarihinde dip seviye olan yüzde 1,60 seviyelerinden yüzde 3’e kadar yükseldi. Doların lira karşısında yükselmesinin diğer sebepleri ise kırılgan beşli olarak nitelendirilen Brezilya, Türkiye, Hindistan, G. Afrika ve Endonezya gibi ülkelerin politik ve ekonomik risklerle karşı karşıya kalması. Bir diğer etmen ise, 11 yılda gerçekleşen Batı’nın çöküşü, Doğu’nun parlamasına yol açan gelişmelerin tersine dönmeye başladığı algısı. Avrupa büyük bir kriz yaşamaktayken ‘kriz bitti ve toparlanma başladı’ gibi söylemler 2013 ortasından itibaren hem ABD hem de AB hisse senedi piyasalarında yankı bulmaya başladı. ABD ve Almanya borsaları tarihi rekorları altüst ediyor. Lira 11 yılda bir hayli değerli duruma gelmiş, Batı para birimlerinin güçsüz olması ve politik ekonomik zayıflıkları liraya destek vermişti. ‘Dolar, lira karşısında çok pahalı mı?’ yoksa ‘Yükseliş henüz mü başladı?’, bunların cevabını vermek için politik belirsizliklerin ortadan kalkması gerekebilir. Her lira kaybını politik bir oyun olarak görmeyelim. G. Afrika para birimi rand son bir yılda yarı yarıya değer kaybetti. Bu 11 yılın bir düzeltmesi olarak görülmelidir.