Dışişleri Bakanlığı'ndan sert ABD açıklaması

Dışişleri Bakanlığı: ABD Dışişleri Bakanlığı'nca yapılan Cumhurbaşkanımıza yönelik ithamları bütünüyle reddediyoruz.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan son dakika açıklamasında "ABD Dışişleri Bakanlığı'nca yapılan (antisemitizme dair) açıklamada, Cumhurbaşkanımıza yönelik ithamları bütünüyle reddediyoruz" denildi.

İşte Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama:

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yer alan ithamları bütünüyle reddediyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği hususların hedefi Yahudiler değil, günlerdir Filistin’e yönelik olarak ayrım gözetmeksizin sürdürdüğü saldırılarla, büyük bölümünü çocuk, kadın ve gençlerin teşkil ettiği çok sayıda masum Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden olan İsrail Hükümetidir. Öte yandan, Sayın Cumhurbaşkanımız İsrail'in eski bir Başbakanının ifadelerini hatırlatmıştır.

Tüm inançlara saygı duyan ve farklı din ve inanç gruplarının barış içinde birarada yaşama kültürüne sahip bulunan toplumumuzda Antisemitizm hiçbir zaman melce bulmamıştır. Ülkemiz toprakları, yüzyıllardır önce engizisyondan, İkinci Dünya Savaşı sırasında ise Holokost'tan kaçan çok sayıda Yahudiye vatan olmuştur. Cesur Türk diplomatları Holokost sırasında yüzlerce Yahudinin kurtarılmasına yardımcı olmuştur. Yahudi kökenli vatandaşlarımız bu topraklarda yüzyıllardır barış ve huzur içinde, herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamaktadır.

Türkiye Antisemitizmi ilk defa insan hakları ihlali olarak tanımlayan BM İnsan Hakları Konseyi kararının ana sunucuları arasında yer almaktadır. Antisemitizmin bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından müteaddit kereler insanlığa karşı bir suç olarak nitelendirilip telin edildiği de hatırlanmalıdır.

Öte yandan, Antisemitizm kavramı, mevcut İsrail Yönetimi’nin Filistin halkına yönelik sürdürdüğü saldırılarının yanısıra, işgal altındaki topraklarda sistematik şekilde yürüttüğü etnik, dini ve kültürel temizlik politikaları eleştiriden muaf tutmak ve bu alanda İsrail Yönetimi’ne dokunulmazlık sağlamak amacıyla istismar edilmemelidir.

İsrail’e dokunulmazlık sağlamaya yönelik girişimlerin hangi vahim boyutlara ulaştığı son olarak, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasından sorumlu bulunan BM Güvenlik Konseyi’nin, bir üye ülkenin engellemesi nedeniyle, İsrail-Filistin ihtilafı gibi önemli bir konuda devre dışı bırakılmasıyla görülmüştür.

Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik haksız ithamların ve BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail’e uluslararası dokunulmazlık sağlama girişimlerinin kaynağının aynı olması elbette tesadüf değildir.

Öte yandan, tarihi açıdan tartışmalı bir nitelik taşıyan, hakkında hiçbir somut bilgi, belge ve kanıt bulunmayan 1915 olaylarını siyasi ve popülist sebeplerle "soykırım" olarak nitelendiren ABD Yönetimi'nin, tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden İsrail saldırılarına arka çıkması, ciddi bir çelişki teşkil etmekte olup, Sayın Cumhurbaşkanımız bu çelişkiye de dikkat çekmiştir.

Hukuk temelli dünya düzeni ve uluslararası hukukun üstünlüğü söylemleriyle iktidara gelen ABD Yönetimi'nin halihazırda izlediği politikalar, esasen sözkonusu söylemlerle de çelişmektedir.

ABD Yönetimi’ni, liderlerimize yönelik haksız ve asılsız ithamlarda bulunmak yerine, İsrail’in sivil halka yönelik saldırılarının durdurulması için çaba sarfetmeye davet ediyoruz. BM Güvenlik Konseyi’ndeki vetonun kaldırılması bu alanda atılabilecek önemli bir ilk adım olacaktır.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten ABD Dışişleri Bakanlığı'na sert tepki

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef almasına tepki gösterdi. Çelik sosyal medya hesabından "Cumhurbaşkanımızı anti-semitizmle suçlamak mantıksız ve doğru olmayan bir yaklaşımdır. Bu Cumhurbaşkanımız hakkında söylenmiş bir yalandır" mesajını paylaştı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da ''Cumhurbaşkanımızın haklı duruşuna mesnetsiz ithamlar ile karşılık vermek yerine ABD'yi Filistin konusundaki adil olmayan tutumunu muhasebe etmeye davet ediyoruz'' dedi. 



İşte AK Parti Sözcüsü Öner Çelik'in paylaşımları:

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Sn Cumhurbaşkanımızı hedef almasını şiddetle kınıyoruz. Cumhurbaşkanımızı anti-semitizmle suçlamak mantıksız ve doğru olmayan bir yaklaşımdır. Bu Cumhurbaşkanımız hakkında söylenmiş bir yalandır.

Cumhurbaşkanımız anti-semitizme karşı çok güçlü mesajlar vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Anti-semitizmi ve İslam düşmanlığını mücadele edilmesi gereken nefret suçlarının başına koymaktadır.

Netenyahu hükümetinin zulmüne destek verenlerin kendi vicdan açıklarını Cumhurbaşkanımız hakkında yalan söyleyerek kapatması mümkün değildir.

Fahrettin Altun: Erdoğan'ı Yahudi karşıtlığıyla bağdaştırmaya çalışmak suçluluk psikolojisinin açık göstergesidir

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Liderimiz Erdoğan'ı Yahudi karşıtlığıyla bağdaştırmaya çalışmak suçluluk psikolojisinin açık bir göstergesidir. Uluslararası topluma İsrail'in işgaline karşı çıkma çağrıları yapmaya devam edeceğiz." dedi.  

Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'ın "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yahudi karşıtı söyleme sahip olduğu" şeklindeki asılsız ifadelerine tepki gösterdi.

ABD'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in Filistinli sivillere uyguladığı şiddetle ilgili sözlerine dair açıklamasının "kabul edilemez" olduğunu vurgulayan Altun, şunları kaydetti:

"Çocukların öldürülmesini kınayacak cesareti ve edebi olmayanların kimseye ders verecek ahlaki bir duruşu yoktur. Cesur ve sözünü sakınmayan liderimizi Yahudi karşıtlığıyla suçlayarak mücadelesini lekelemeye çalışmak son derece dehşet verici bir durum. Bu aslında dünyanın dikkatini, İsrail'in işlediği insanlık suçlarından başka bir yöne çevirmek amacıyla yapılmış korkak bir açıklama. Sayın Cumhurbaşkanımız sadece, ABD yönetiminin de İsrail'in artan işgalinde ve apartheid rejiminde suç ortağı olduğuna dikkat çekmiştir ve buna devam edecektir. ABD'nin İsrail'e askeri destek vermeye devam etmesi ve BM Güvenlik Konseyinin anlamlı bir adım atmasını engellemesi de bunun örnekleridir. Ne zaman haklı bir eleştiri yapılsa, İsrail de müttefikleri de dikkatleri uyguladıkları işgal, şiddet, apartheid rejimi ve insanlık suçlarından dağıtmak için 'Yahudi karşıtlığı' diye bas bas bağırmaya başlıyor. Bu artık çok bıktırsa ve bayatlasa da bizi, zalimlere zalim demekten alıkoymayacak."

"Cumhurbaşkanımızın sözlerinin yanlış aksettirilmesi girişimlerini reddediyoruz"

Mevcut Amerikan yönetiminin sessizliğinin, suç ortaklığının ve hatta "meşru müdafaa" kisvesi altında İsrail'in eylemlerini teşvik etmesinin savunulur bir yanı olmadığına dikkati çeken Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Liderimiz Erdoğan'ı Yahudi karşıtlığıyla bağdaştırmaya çalışmak da suçluluk psikolojisinin açık bir göstergesidir. Uluslararası topluma ve vicdan sahiplerine, İsrail'in işgaline ve masum sivillere yönelik saldırılarına karşı çıkma çağrıları yapmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. İsrail'e karşı çıkma cesareti olmayanlar, asıl şiddetin kışkırtıcılarıdır. Apartheid bir rejimin, işgal ettiği topraklarda masum insanlara zulmetmesine olanak sağlamak ve sonra da dönüp bu zulme karşı çıkanları suçlamak ikiyüzlülüğün dik alasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerinin yanlış aksettirilmesi girişimlerini kesinlikle reddediyoruz. Müslümanları öldürmekten keyif aldığını söyleyen bir İsrail Başbakanı hakkında konuşmak Yahudi karşıtlığı değildir, bazı İsrailli liderlerin nasıl bir zihniyete sahip olduğunun talihsiz gerçeğidir. Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail'in Filistinlilere yaptığı zulme karşı çıkarken, İslamofobi ve yabancı düşmanlığının yanı sıra Yahudi karşıtlığına da sürekli karşı çıkmıştır. Filistin'in yanındayız. Adaletin yanındayız. İnsanlığın yanındayız."

Kalın'dan Blinken'e tepki!

Price'ın sözlerine Türk Yahudi Toplumundan tepki!