Cemaat parti mi kuruyor?

Zaman yazarı Gülerce'nin bu yazısını okuyanların aklına "Cemaat siyasete mi giriyor?" sorusu geliyor. İşte Gülerce'nin o yazısı...

Cemaat ile ilgili son günlerde en çok tartışılan konu, Fethullah Gülen'in sürekli siyasi demeçler vermesi ve cemaatin siyasete yön vermek istemesi.

Cemaatin dini bir hareket olduğunu söyleyenler, "Hani dini bir hareketti?" diye sorarak eleştiri getiriyor. Ancak Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'ye göre bu soruyu sormak bile psikolojik savaş taktiği.

Çünkü hizmet hareketi dini değil siyasi ve hep de siyasetin içinde yer aldı. Hatta siyasete yön vermek, etkilemek gibi hakları da var.

Cemaat hakkındaki en çok yapılan eleştiri: “Biz, Hizmet hareketini dini bir hareket biliyoruz. Hâlbuki son tartışmalar, Gülen’in demeç ve röportajları gösteriyor ki, karşımızda siyasi bir hareket var.”

Gülerce bu iddianın peşin hükümlü olduğunu söyleyerek bunu şöyle açıkladı: "Birincisi, Hizmet hareketini tartışmasız “dini bir hareket” kabul etmek. İkincisi, siyasetin sadece partiler tarafından yapılmasını savunmak."

EVET İSLAMİ AMA...

Evet, bu hareketin referansları İslamî’dir. Gönüllü insanları harekete geçiren, onları motive eden evet, Allah rızası, ila-yı Kelimetullah davasıdır.

Hizmet hareketi, demokratik toplumların olmazsa olmazı sivil toplum kuruluşudur. Demokrasilerde seçimler, yani sandık çok önemlidir. Seçmen iradesi tartışmasız çok değerlidir.

SİYASETİ ETKİLEYEBİLİR

Sivil toplum kuruluşları, hukukun içinde kalarak, kamuoyu oluşturma, siyaseti etkileme, toplumsal gelişmelerle ilgili fikirlerini, görüşlerini, tepkilerini ortaya koyma gibi demokrasiyi güçlendiren bir işleve sahiptir.

HİZMET SİYASETİN İÇİNDE HEP OLMUŞTUR

Hizmet hareketi, bir sivil toplum kuruluşu olarak bu manada demokratik siyasetin hep içinde olmuştur. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın kurucu mütevelli heyeti içinde yer alan ve halen vakfın onursal başkanı olan Muhterem Fethullah Gülen, 1994’te ilk açılış toplantısında şunu söylemişti: “Türkiye’de ve dünyada demokrasiden geriye dönüş yok…”

Bu, dini bir söylem değildir. Tam tersine, Türkiye’yi ve dünyayı doğru okuyan bir kanaat önderinin, Müslümanların, sürekli gelişen demokrasi ile bir probleminin olmayacağı görüşüdür.

DİNİ DEĞİL SİYASİ

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın faaliyetleri dini değil, toplumsal ve siyasidir. Mesela Abant Platformu bugüne kadar 30 toplantı yaptı. Bazılarının konuları şuydu: İslam ve Laiklik. Türkiye’nin AB’ye Üyeliği Sürecinde Kültür, Kimlik ve Din. Türkiye-Fransa Söyleşileri: Cumhuriyet, Kültürel Çoğulculuk ve Avrupa… Küresel Politikalar ve Ortadoğu’nun Geleceği. Yeni Anayasa. Kürt Sorunu: Geleceği ve Barışı Birlikte Aramak (İkincisi Erbil’de yapıldı). Demokratikleşme: 12 Eylül’den AB’ye Siyasi Partiler. Vesayet ve Demokrasi. Aleviler ve Sünniler: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak…

CEMAAT OKULLARI DİNİ DEĞİL

Dünyanın 160 ülkesinde açılan Türk okulları da çok şükür, dini, dili, ırkı, mezhebi farklı coğrafyalarda rağbet görüyor? Bu okulların hiçbiri dini okul değildir.

'DİNİ HAREKET' DEMEK HARP YÖNTEMİ

Onun için “Hizmet, hani dini hareketti?” diye menfi algı oluşturma gayretlerinden, bunun için psikolojik harp yöntemleri kullanmaktan vazgeçilsin. (Bundan sonraki yazının konusu, “Hizmet, parti mi kursun?” olacak.)