Bu yönetmelik çok tartışılacak

Yeni alkol yönetmeliği yeni tartışmalara yolaçtı

Önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (TAPDK), “Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” tartışmaları da beraberinde getirdi. Hürriyet'ten Demet Cengiz'in haberine göre hukukçular, inceledikleri yönetmelikte pek çok maddeyi ‘demokratik olmayan uygulamalar’ getirmekle eleştiriyor. Uzmanların bazı maddelere ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
-Yönetmelik uluslararası ihtisas fuarlarında alkollü içki standlarında tadım yapılmasına izin veriyor. Ancak bu durumda da çok özel koşulların yerine getirilmesi gerekiyor
-Fuarın ya da benzer bir etkinliğin; yapılmasından bir ay önceden başvurularak belediye, özel idare ya da mülki amirlikten izin alınması
-Alkollü içkilerin tadına bakmak isteyenlerin çalıştığı ithalatçı veya toptan satıcı şirket ya da restoran ve içki satmasına izin verilen diğer satış noktaları tarafından görevlendirilidiğine ilişkin bir belge taşıması ya da başka bir ülkenin vatandaşı olması
-İhtisas fuarlarına katılan üretici şirketler ürünlerini tatmak isteyen ziyaretçilere yetki belgesi ya da pasaport soracak.
PARA CEZASI MUAMMA
-Sektörü en çok kaygılandıran yanı, para cezalarının uygulama şekline dair hiçbir açıklama getirmeden, yasadaki “5 bin TL ile 500 bin TL arasında değişen para cezalarına atıf yaparak” kimin hangi durumda hangi cezayı vereceği konusunu ceza uygulayacak birimin takdirine bırakması.
-“İşyeri dışından görünmeyecek şekilde satışa sunulur” cümlesinin ne anlama geldiği zabıtanın insafına bırakılıyor.
Davet sahibi ceza yer mi
Yönetmelik, yasanın en çok tartışılan “Açık alkollü içki ruhsatı olmayan yerlerde alkollü içki tüketime sunulamaz” maddesine de bir açıklık getirmiyor. Bu durumda kapalı özel davetlerde bile davet verilen yerin açık içki ruhsatı yoksa davetlilere içki sunulması davet sahibinin cezalandırılmasına yol açabilecek. Yasada ceza miktarının üst sınırının 500 bin TL olması da uygulamanın çok ağır sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.