Bankalardan eleştirilere sert yanıt

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın Genel Kurul'da sert konuştu

Türkiye Bankalar Birliği 56. Genel Kurulunda konuşan TBB Başkanı Hüseyin Aydın, bankacılık sektörüne yöneltilen eleştirileri yanıtladı.
Hüseyin Aydın, “Hak etmediğimiz bazı eleştiriler ve değerlendirmelerin sektörümüzü derinden üzdüğünü belirtmek istiyorum. Bankacılık sektörünün tüm faaliyetleri düzenlemelere uygundur. Eleştirilecek yeri yok demek istemiyorum. Hatalarımızın düzeltilmesi için elimizden gelen tüm çabayı göstermeye devam edeceğimizden emin olabilirsiniz. En çok eleştiri konusu edilen hususlara değinmek istiyorum” dedi.
Yoğun rekabetin olduğu ortamda pazar payını artırma çabasının hata yapmayı zorlayabildiğini kaydederek ''düzeltilmesi için elimizden gelen tüm çabayı gösterdiğimizden emin olabilirsiniz. Özkaynakların yanında sektöre duyulan güveni arttırmanın öncelikle bizim sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz'' diye konuştu.
Hüseyin Aydın komisyon gelirlerini yönelik eleştirilere cevap verdiği konuşmasında şunları söyledi: “Bir diğer husus ücret ve komisyon gelirleri; son dönemde krediler, istihbarat öne çıktı. Masraflarımız arttı. Teknolojiye yatırım yapmak durumunda kaldık. Daha önce almadığımız ücret ve komisyonları almaya başlayınca tepkiler aldık.  Bizden hizmet alanlardan ücret ve komisyon, kredi alanlardan faiz almamız en doğal hakkımız. Ücret ve komisyon gelirlerinin gelirlerimiz içindeki payı yüzde 23.  Gelişmiş ülkelerde bu oran daha yüksek. Yüzde 50-55 civarında. Ücret ve komisyonlar hizmetler için yapılan yatırımların karşılığıdır. Düzenlemelere uygun bir rekabet içinde, serbestçe belirlenmelidir. Müşterilerimizi bilgilendirmek boynumuzun borcu…
Banka maliyetleri üzerinde diğer yükler de şunlar; Zorunlu karşılıklar, şube harçları, risk artışı....   0.25 puan için bizlerle nasıl pazarlık yaptıklarını biliyorum... Hazine en fazla 10 yıl borçlanıyor. Biz 15-20 yıl kredi veriyoruz, bunun için uzun vadeli kaynak bulmamız lazım. Bunu niye yapıyoruz? Ülkeye güveniyoruz. Bir bankacı arkadaşın dediği gibi artık kar ettiğimizi söylemeye utanır olduk. Son 10 yılda ekonomi iyi. Bu sürede sadece biz kazanmadık, herkes kazandı. Paraları özkaynakara aktardık. Güçlü özkaynaklar, kriz döneminde bile kredi vermemizi sağladı.  Para kazanıyoruz, vergi ödüyoruz. Kurumlar vergisinin yüzde 40'kı bize ait. Ekonomik istikrar ve büyüme için para kazanmamız şart. "

Ticari kredilerde erken kapatma konusundaki eleştirilere yönelik olarak Aydın, ''Biz müşterilerimize sabit ve değişken olmak üzere 2 türlü fiyat öneriyoruz. Sabit faizi kabul etmesi faizlerin yükselmesi döneminde risk taşımak istememesinden kaynaklanıyor. Bu riski bankalara biz taşıyoruz. Elbet krediyi erken kapatmak bir haktır. Bu hakkı elinde bulundurma karşılığında bir bedel ödemesi gerekiyor. Bu bedel kredinin ilk yapılma aşamasında sözleşmeyle belirlenmiş olabilir elbette farklı komisyon oranlarını içerebilir. Serbestlik içinde ve piyasa koşullarına uygun belirlenmek zorundadır. Faiz riskinin  bankalarda kaldığı bir düzenlemeye heralde BDDK da müsade etmeyecektir'' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak maliyetindeki bir değişikliği faizlere hızla yansıttıklarını kaydeden Aydın, ''faizleri talimatla düşürmenin mümkün olmadığını biliyoruz. Piyasanın faizi kabul etmeme halinde hangi bedeli ödediğimizi hepimiz biliyoruz. Daha düşüğünü toplayın dedik ama mümkün değil, piyasada fiyat neyse o fiyatı vermek durumunda kalıyorsunuz. Kamuoyunda bu konuda bizi en çok eleştirenlerin 0,25 daha fazla puan almak için nasıl pazarlık yaptıklarını kendileri de, biz de Allah da da biliyor'' diye konuştu.
Aydın, kredi faizleri eleştirilerine yönelik şu ifadeleri kullandı: “Bankaların pasifleri 3 ana kalemden oluşur. 1-MB fonlaması 2-Mevduat 3-Diğer… MB fonlaması miktarı ihmal edilecek kadar düşük. MB’nın faizleri düşürmesi bizim maliyetlerimizi düşürdüğü savı doğru değil. Mevduat faizindeki düşüşün düşen kaynak maliyetine yansıması beklenmemeli.”   
'1 LİRA KÂR EDİP, 8 LİRA KREDİ VERİYORUZ'
"Artık kâr ettiğimizi söyleyemeyecek hale gelmiş durumdayız" diyen Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: "Sektörün son 10 yıllık kârına bakıldığında, ana neden ekonomik ve siyasi istikrardır. Çok para kazandığımız dönemde almamız gereken ücret ve komisyonları şimdi almaya başladığımızda tepkiler oldu. Sektörde her 1 liralık kâr, 8 liralık krediye dönüşüyor. Ama bu her aldığımız ücretin de doğru olduğunu göstermiyor."