FINANSGUNDEM.COM-ANKARA
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Talks Programı’na video konferans yöntemiyle katıldı. Korona virüs salgının ülkelerin ekonomileri üzerinde yarattığı etkiye değinen Varank, Türkiye’nin attığı adımlara değinerek, dinamik, sonuç odaklı ve bütüncül bir kamu yönetimi yaklaşımı izlenildiğini ifade etti. Ekonomik sürdürülebilirliğin önemine dikkat çeken Varank, 3 milyondan fazla çalışanın hesaplarına 5 milyar liraya yakın kısa çalışma ödeneği yatırıldığını kaydetti.
Üretim cephesinde kalıcı bir toparlanmanın sağlanmasını amaçladıklarını belirten Bakan Varank, “Son iki haftalık dönemde, reel sektörden normalleşmeye ilişkin olumlu sinyaller geliyor. OSB’lerdeki elektrik tüketimi Mayıs başından itibaren artmaya başladı. Otomotiv ana fabrikalarının tümü çalışıyor.
Tekstilde de toparlanmalar var. Gıda, kimya, ilaç ve ambalaj sanayi, salgınla gücüne güç kattı. Reel sektörün beklentileri iyileşmeye başladı. Pek çok üretici yatırımdan, ihracat imkânlarından söz ediyor. Tabi biz de Bakanlık olarak, bu potansiyeli hayata geçirecek adımlara odaklanıyoruz” dedi.
VAKA ORANLARI ÇOK ÇOK DÜŞÜK SEVİYELERDE
Hassas dengenin gözetilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Varank, TSE’nin korona virüs önlem kılavuzuna değinerek. “Bir taraftan salgında ikinci dalgayla karşılaşmamak için tedbirlere azami seviyede uyulması, diğer taraftan değişen küresel dengeleri de dikkate alarak yeni normale en iyi şekilde hazırlanmak gerekiyor. Firmaların, basit ama etkili tedbirler almasını istiyoruz.
Kılavuzu baz alarak bir kontrol listesi de oluşturduk. Bu listeden hareketle dünyada da öncü olacak şekilde belgelendirme faaliyetleri yapacağız” dedi.
Normalleşme sürecinin bir diğer kritik politikasının da Organize Sanayi Bölgelerinde başlatılan korona virüs testleri olduğunu belirten Bakan Varank, “Gebze ve Ankara’da düzenli olarak testler yapılıyor. Gönül rahatlığıyla ifade edeyim, vaka oranları çok çok düşük seviyelerde. İstanbul, Bursa, Tekirdağ, Manisa ve Gaziantep’te de tarama testlerini yakında başlatıyoruz. Mayıs sonuna kadar artık tüm OSB’lerde bu sistemi devreye almak istiyoruz” dedi.
TÜRKİYE, BÖLGESEL TEDARİK MERKEZLERİNDEN BİRİ OLABİLİR
Üretim kabiliyetinin geliştirilmesinin önemine değinen Varank, sözlerine şöyle devam etti:
“Salgın, kendi kendine yetmenin ne kadar önemli olduğunu bize tekrar hatırlattı. Hammaddeyi ve ara-malını yurt içi kaynaklardan karşıladığınızda, dış şoklara karşı daha dirençli oluyorsunuz. Küresel şirketler, üretim merkezlerini yeniden yapılandırma yönünde bir arayış içine girdi. Üretimde, tek kutuplu dünya düzeninden, çok kutuplu dünya düzenine doğru geçiş olacak. Yeni merkezler ortaya çıkacak, güç dengeleri değişecek. Bu bölüşümden yüksek pay almaya odaklanmamız gerekiyor.
Coğrafi konum, lojistik ağlar, aksamayan tedarik zinciri, acil durumlara müdahale kapasitesi ve kriz yönetme becerisiyle ülkemizin önemli artıları var. Savunma sanayi, otomotiv, tekstil ve beyaz eşyada sahip olduğumuz üstünlükleri, daha fazla sektöre yaymak istiyoruz. Türkiye, yeni dönemde dünyanın sayılı bölgesel tedarik merkezlerinden biri olabilir.”
Sanayicilerden KOBİ’lere destek olmalarını isteyen Varank, üretimde, tedarikte ve satışta dijital imkânlardan yararlanıldıkça, salgınlara karşı işletmelerin daha dayanıklı hale geleceğini kaydetti.