Almanya’da önceki seçimde oyların yüzde 4.7’sini alan ırkçı parti AfD’ye destek yüzde 8.5’e yükseldi. Seçime 5 hafta kala desteği yüzde 41.5’ten 38.4’e gerileyen Merkel ‘ırkçı’ oylar için “Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşması güncellenmeyecek” dedi.
Almanya’da 24 Eylül’de gerçekleşecek seçimler yaklaştıkça Başbakan Angela Merkel liderliğindeki hükümet de Türkiye karşıtı açıklamalarına hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz ay Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel "Almanya'dan Türkiye'ye giden herkes risk altında" demişti. Dün de Merkel, Türkiye ile Almanya arasında son dönemde yaşanan krize ilişkin açıklamalarda bulundu. Merkel, '"Bu noktada Türkiye ile AB arasındaki mevcut 'gümrük anlaşmasını' sürdürmek için ek çaba göstermeyeceğiz" yorumunda bulundu. Merkel’in artan Türkiye karşıtlığını anlamak için önceki gün yayımlanan seçim anketlerine bakmak gerekiyor. Ankete göre Merkel’in liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) oyları yüzde 38.4 seviyesinde bulunuyor.
Destek sürekli düşüyor
CDU’yu yüzde 24 ile Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) takip ediyor. Bu oran CDU’yu birinci parti konumuna taşısa önceki seçime göre düşüşe işaret ediyor. Merkel’in partisi Almanya’da merkez sağı temsil ediyor. 2013 seçimlerinde oyların yüzde 41.5’ini almıştı. 3 puanlık oy nereye gitti diye baktığımızda da karşımıza ırkçı ve göçmen karşıtı AfD çıkıyor.
Sık sık eleştiriliyor
Türk düşmanlığıyla tanınan AfD 2013’te oyların yüzde 4.7’sini almıştı. Son anketlerde ise desteği yüzde 8.5’e çıkmış durumda. AfD’ye kayan bu oylar birinci parti konumunda bulunan ancak tek başına iktidar için yeterli oy oranına sahip olmayan CDU için büyük önem arz ediyor. AfD Merkel'i sık sık göçmen ve yabancılara karşı yumuşak davranmakla eleştiriyor.
'Hayırcıların' bizden beklentisi ve umudu var
Merkel’in açıklamaları Gümrük Birliği ile sınırlı kalmadı. Haddini aşarak Türk iç siyasetiyle ilgili de konuşan Merkel "Türkiye, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetten ibaret değil. Neredeyse yüzde 50'si anayasa referandumuna ‘Hayır' dedi. Onların da bizden beklentisi var. Sert pazarlıkları sürdürmemiz, yanlış uzlaşmaya girmememiz lazım. Biz bizden umutlanan ve bizimle diyalog isteyen bu yüzde 50'ye yanlış sinyal de vermemeliyiz” dedi.