301 canın vebali kanunlarla sınırlı değildir

Bakan Yıldız: "301 kardeşimizin, canımızın vebali sadece kanunlarla sınırlı değildir, bizim dünya ve ahiret görüşümüzle de aynı derece de sınırlıdır."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "301 kardeşimizin, canımızın vebali sadece kanunlarla sınırlı değildir, bizim dünya ve ahiret  görüşümüzle de aynı derece de sınırlıdır. O yüzden bunun karşısında herhangi bir yöneticinin hele hele bizlerin kayıtsız kalma ihtimali söz konusu değildir" dedi.

Kayseri Ticaret Odası'nın (KTO)  Meclis Toplantısı'na katılan Yıldız, burada yaptığı konuşmada, Soma’da yaşanan faciada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diledi.

Facianın tüm Türkiye’yi derin bir hüzne boğduğunu ifade eden Yıldız, "Çok ciddi bir vaka, çok ciddi bir kaza. Bununla alakalı ilerleyen süreçte yaptığımız değişikliklerin, piyasa uygulamalarının ve  bu işin taraflarıyla alakalı konuları hep beraber kamuoyunda paylaşacağız" diye konuştu.

Facianın ardından haklı olarak çeşitli yorumlar yapıldığını belirten Yıldız, bu kazanın enine boyuna ancak doğru bilgilerle tartışılması gerektiğine inandığını dile getirdi.

Bu olayın çok fazla tarafı olduğunu vurgulayarak, bir örnek veren Yıldız, şunları kaydetti:

“Farz edin ki Kayseri'den 30 kişilik bir grubu İstanbul'a götürmek istesinler. Bizden otobüs kiralasınlar. Giderken bir sözleşme imzalıyoruz. Giderken iki tane araç muayene istasyonuna uğrayacaksınız. 4 kere trafik polisinin kontrolünden geçeceksiniz. Ehliyetinizi, ruhsatınızı soracaklar bunları da hazırlayın. Otobüsünüzde takometre var, 120'yi geçmeyeceksiniz. Buna benzer şartları sözleşmeye yazıyoruz. Giderken çok farklı alternatifler olabilir. Araç muayene istasyonuna uğramayabilir ya da uğradığında es geçmesini isteyebilirler. Trafik polisi 4 defa ehliyet, ruhsat sorabilir, burada da istemediğimiz bir takım ilişkiler olabilir ya da çok doğru ilişkiler de olabilir. Diyelim ki hıza da uysun alkol de kullanmasın buna rağmen şoför uyuduğu için kaza yapabilir. Demek istediğim şudur, bu işin kamu yanı var, özel sektör işletmeciliği var, teknik nezaretçiler kısmı var, denetimler, teftişler var. Bunların her biri beraber olduğunda doğru bir işletmecilik elde edilebiliyor. Oraya 48 tane sensör konulmuş. O sensörlerden alınan değerler, ister karbonmonoksit ister oksijen, metan gazı seviyeleri her birini ölçen cihazlar var. Bunların doğru yerde ölçüp ölçmediğini kontrol etmeliyiz, işletmecilik dediğimiz bu."

"301 canın vebali kanunlarla sınırlı değil"
Yıldız, bugüne kadar 130 maden ocağını kapattıklarını ve pek çok kimsenin bundan haberi olmadığını belirterek, "301 kardeşimizin, canımızın vebali sadece kanunlarla sınırlı değildir, bizim dünya ve ahiret görüşümüzle de aynı derece de sınırlıdır. O yüzden bunun karşısında herhangi bir yöneticinin hele hele bizlerin kayıtsız kalma ihtimali söz konusu değildir" diye konuştu.

Zonguldak'ta ve bir kısım yerlerde oturduğu evin misafir odasından maden ocağına girilen yerler olduğunu belirten Yıldız, günde yarım ton çıkartıp kendisini ocak işletmesi olarak görenler olduğunu anlattı.

Denetimlere de değinen Yıldız, şunları söyledi:

"2 ay önce kaza oldu, bir işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Baktık, daha önce mühürlettiğimiz bir yer, mühürünü kırmışlar, çalışma başlatmışlar. Denetim ekipleri, her an, her gün yaklaşık 10 bin civarındaki işletmenin başında olamazlar. Bu yüzden teknik nezaretçileri koyduk. Bunlar, yeminli müşavirler gibi. Teknik nezaretçilerin hangi özelliklere sahip olacakları yazar. Kamu adına denetim yapan teknik nezaretçiler en az 2 yıl yer altında çalışmış olacak, maden mühendisi olacak gibi bir süre değerler var. Eğer bu da nezaret ettiği işletmeye doğru bakamamışsa onda da hata vardır. Bunu denetlemeyen kamu varsa o da yanlış yapmış demektir, denetlediğinde yanlış yapan denetçi varsa o da yanlış yapmış demektir. Bunların hepsinde iç içe halkalar sorumluluk daireleri vardır. Biz bütün bunları yalnızca kanun, yalnızca yönetmelikle değil bunların işlerliğiyle alakalı konulara da dikkat ederek mesafe katedeceğiz.  Yalnızca tek adrese dayalı değil, bütün taraflarıyla üzerine gittiğimiz bir konu halindedir."

Siyasi istikrar
Türkiye'de her vesileyle siyasi istikrar üzerinde oyun oynanmaya çalışıldığını söyleyen Bakan Yıldız, "Bu ister haklı ister haksız gerekçelerle olsun bizim buna seyirci kalmamız söz konusu olmaz. Biz hiçbir vatandaşımızın burnunun kanamasını istemeyiz, velev ki oldu bu Türkiye'nin idaresinin bozulacağı anlamına gelmez" ifadelerini kullandı. 

Hiçbir vatandaşın sıkıntı çekmesini istemediklerini vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:

"Tedbirler alınıyor olmasına rağmen trafik kazaları oluyor. Öyle anlar oluyor ki evde işlenen kazalar trafik kazaları da dahil sokakta işlenen kazalardan sayısı daha fazla. Bizler evde kendimizi daha korunaklı hissederiz, sokakta korumasız hissederiz. Her yerde tedbirleri alacağız ancak buna rağmen istemediğimiz olayların olma ihtimalini göz önünden uzak tutmayacağız. Her başımız ağrıdığında 'Bir dakika siyasi istikrar nerdeydi' dersek asıl bu Türkiye'nin siyasi, ticari istikrarına darbe olur."

Maden ocağı ruhsat ve harçlarının arttırılması
KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz'ın maden ocağı ruhsat ve harçlarının arttırılmasına ilişkin değerlendirmesi üzerine Yıldız,  "Ruhsat ve harçların arttırılması bu kaza gerekçesiyle alakalı değildir. Ruhsat ve harçların arttırılması istemi bir kanun tasarısı olarak Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmıştır. Öyle işlemler var ki 775 lira para yatırarak 2 bin hektarlık alanda arama izniyle müracaatlar olmuştur. Problem şu, biz bütün madenciler buraya müracaat edebilsin diye rakamları bu sınırlarda tutmuşken, tam tersi bunlar istismar edilmeye başlandı. 'Nasıl olsa rakamlar küçükmüş alalım bir kenara koyalım sonra kullanırız' diyenler oldu, bu çok yanlış. Bu 'çantacılık' diye tabir ettiğimiz ve daraltmaya çalıştığımız kesimi genişletiyor. Belli bir sermaye yatırımı olan kişilerce yapılmasının uygun olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Hiçyılmaz da Soma’da maden ocağı faciasındaki özverisinden dolayı Bakan Yıldız’a teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Bakan Yıldız'a KTO yönetimi tarafından plaket takdim edildi.

Yıldız'ın, KTO'ya girişi sırasında bir kişi 'Taner Abi' diye seslenerek, öptü. Yıldız da bu kişiye bir miktar para verdi.

Öte yandan Bakan Yıldız'ın KTO'dan çıkışı sırasında makam aracına yaklaşarak "Soma'nın hesabını vereceksiniz" diyerek bağıran bir genç kız daha sonra olay yerinden uzaklaştı.

Yıldız, Kayseri Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünde Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği'nin yönetim kurulu toplantısına katılarak, iş adamlarının taleplerini dinledi.