Süheyl Aygül [email protected] Süheyl Aygül

Öz-Gelecek

25 Ağustos 2017, 06:40 ---

"Yaşınızı doğa belirler ancak kafa yapınızı siz!” ifadesini kullanan Çin’de oyunculuk ve modellik gibi dış görünüşün önemli olduğu işlerle uğraşan ve "En Çekici Dede" seçilen 80 yaşındaki Wang Deshun, yaşlılık konusundaki tüm tabuları yıktı. Sosyal medya onun videoları, sözleri ve biyografisi ile dolu. Hayatta hiçbir şeyin geç olmadığına inanan 44 yaşında İngilizce öğrenmeye başlayan, 50 küsur yaşında ilk kez spor salonuna ayak basan ve 70 küsür yaşında da ilk kez podyumda yürümüş ilham veren bir dede Deshun. Röportajlarında bugünlere bir anda gelmediğini söyleyen Deshun şimdiki halini 60 yılık bir hazırlığın ürünü olduğunu söylüyor.

Bizim de bu konuda ''Diğer Çekici Dede'' 79 yaşındaki Ertuğrul Akbay'ı anmadan geçmeyelim. Türk basınında ''roportaj'' deyince ilk akla gelen isimlerden olup o da yaşına göre nasıl genç kaldığını ve bu konuda ne yapılması gerektiğini anlatan bir kitap kaleme almıştı.

Yapılan araştırmalara göre; Japonya'da 100 yaşın üzerindeki Japon sayısı 60.000'e dayanmış durumda.

Bu haberlerin üzerine bir de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yeni yaş dilimi skalası

0-17 : Ergen, 18 - 65 : Genç, 66 -79 Orta yaş, 80 - 99 : Yaşlı olarak açıklandı.

Tüm ezberler bozuldu.

Bu işin tarihsel gelişimine bakacak olursak;

Antik Yunan'da ortalama yaşam beklentisi 28 yıldı.

Dünya ortalaması; 1900 yılında 31 yıl iken, 1950'de 48 yıla, 2010 yılında ise 67 yıla çıkmıştı.

Türkiye'de ise; 1960'larda 45 yıl olan ortalama yaş beklentisi, 2015 yılında 75 yılı bulmuş durumda.

Şu anda üniversiteye girmeye çalışan kuşağın yaş ortalaması büyük ihtimalle 90 - 100 yaş arası olacak.

Son yüz yılda yaşam beklentisinin bu kadar hızla artmasının nedenleri belli; daha az savaşan, çocuk ölümleri azalan, tıpta ilerleyen, teknolojinin yarattığı robotik uygulamaları kullanan, sağlıklı yaşama bilicinin artan ve daha zenginleşen bir dünyadan bahsetmek mümkün...

Niye yazıyoruz bunları? Öz-Geçmiş'ten ziyade artık Öz-Gelecek daha kritik oldu. Çünkü daha çok çalışacaksınız! 50 yaş bitince emekli olunmuyor. Yolun ancak yarısı oluyor. Bir o kadar daha gidilecek yol...

S&P Endeksi 1957 yılında 500 şirket ile kuruldu. 50 yıl sonra bu şirketlerin sadece 86 adedi ayakta. Batmaz denen Titanik'in battığı gibi, 1957'nin en büyük şirketlerinin sadece yüzde 17'si ayakta kalabilmiş.

1900'lerde Wall Street'e kote olan kaç şirket bugün var?

Lehman Brothers, Enron, GM, Pan Am gibi devler yok olup gittiler.

Ülkemizde Fiyapı, Praktiker, Mudurnu, Raks, Demirbank keza..

Yani;

Artık insanların çalışma süreleri kurumların faaliyet sürelerini aşmış durumda...

On yıl sonra belki siz kariyerinize devam ediyor olacaksınız ama belki de şu an çalışmakta olduğunuz mevcut kurumunuz ortada kalmayacak.

Yeni ekonomide bugünkü genç kuşağın, bir işte ortalama 3 yıl çalışma ile 15 - 20 iş değiştireceğini düşünebiliriz.

Bu nedenle yeni kariyerlere, yeni öğrenimlere yeni kazanımlara kucaklamalı ve yeni ufuklara hazır olmalısınız.

21.Yüzyılın en önemli yetkinliği belki de "Evrilebilir Olmak".

İyi bir Öz-Gelecek için kendinizdeki güçlü yönleri, tutkuları belirleyin, vicdanınızla onay verin ve kariyer yolculuğunuz boyunca insanların kalplerine dokunarak ve onlara katkı sunarak ilerleyin!

Kariyer planlamanızı beceremiyorsanız kendinize öz-gelecek hazırlayamıyorsanız gelin birlikte yapalım.

Bu arada nasıl bir öz-gelecek istediğini belirten Laurent Gaunelle'in kahramanının satırlarına bir göz atalım.

Ben yaptığım işe inanmak isterim...
Sabahtan yataktan kalkabilmem için yaptığım işin, doğrudan soylu bir amaca hizmet etmese bile, bir şeye yaradığını hissetmem gerekir... En azından, iyi iş çıkarmanın tatminini yaşamak isterim...
Ama eğer rastgele şeyler yapılacaksa, yöntem önemli değilse ve tek amaç da şirketle ilgilenmeyen hissedarları zengin etmekse, anlamı yok!
Ben işimin anlamı olmasına ihtiyaç duyuyorum...
Yaşamımın, yiyecek, barınak ve biraz da boş vakit alabilmek için çalışmakla özetlenmesi fikrini kabul edemem.
Evrenin çehresini değiştirmese de başkalarına bir şey katan bir işim olmasına ihtiyaç duyuyorum...
Günümün yararlı geçtiğini taş üstüne taş koyduğumu düşünerek yatmak istiyorum geceleri. Evet her birimizin dünyayı değiştirebileceğine inanıyorum...
Teslim olmamak, doğru bildiğinden şaşmamak, değerlerini çiğnetmemek koşuluyla...
Yoksa olup bitenin suç ortağı oluruz.
Sen kendi işinde dürüst olma riskini aldın diye başkalarının kötü olmasını engelleyemezsin. Belki umut yok ama yine de umut etmek istiyorum...
Kesin olan tek şey, değişimin başkalarından gelmeyeceği!
Ne bir örgüt, ne bir yönetim, ne yeni bir patron, ne bir sendika, ne de yeni bir eş insanın hayatını değiştirebilir.
Bunları hep denemediniz mi?
Hayal kırıklığına uğrayıp, sonra da kötü tercih yaptığınızı düşünmediniz mi?
Tek gerçek senin yaşantını senden başka kimsenin değiştiremeyeceği!
Bu nedenle yaşamına kendin sahip çıkmalısın.
Dünyada görmek istediğim değişim sen olmalısın!

Herkese çalışmada özne olacağı, kuşatıcı bütünlüğe ulaşacağı, kendini gerçekleştireceği, ışıklı Öz-Gelecek'ler dileriz...

ETİKETLER :
YORUMLAR (8)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • www.cahitgunaydin.com07 Eylül 2018 17:36

    öz geleceği şekillendirmek için kendinin bilinçini tasarlaman gerek.Tasası olanın tasarımı olur.Yaşamını anlamlı kılmak için sadeleşmeli insan. Önce kendine,sonra ailene saygı duymalı iş yaşamın ile özel yaşamın arasında DENGE kurmalısın.ÖLÇÜlü olmasın her işinde,her sözünde ki UYUMLU olmayı başar iş çevrende.DÜZENin bir parçası olmak networkün parçası olmakla olası.Network ün kadar varsın iş dünyasında .Geleceği şekillendirenler gelecekten korkmaz

  • murat sağdıç25 Ağustos 2017 18:17

    Hayat uzun bir maraon. Belirttiğiniz gibi 10-15 iş değişikliği olacak. İş eşe benzer. Katolik nikahı bile mumkun değil, eş olunce veya şiddetli geçimsizlik veya parasızlığın çaresi yok. Çaresiz değilsimiz. Çare sizsiniz. Harika yazı için çok teşekkurler.

  • ahmet mehmet25 Ağustos 2017 16:34

    keşke insanlar bu bahsettiğiniz konulara işten atılmadan once karar verebilse. Bence ozaman bu yazıların bi anlamı oluyor. İşten atıldıktan sonra evrilmek pek anlamlı gelmiyor...

  • İlkay Öksoy25 Ağustos 2017 10:37

    Yıllardır aynı şeyleri düşünüyor ve çözüm arıyorum.Yazı harika olmuş üstad. Artık toplum olarak emekliliği düşünerek yaşama fikrini bir kenara bırakıp,sevdiğimiz işlerde nasıl ilerleyebiliriz ve uzun yıllar üretken kalabiliriz buna karşı çözümler bulmalıyız. Sevgilerimle,

  • Sema Aksu25 Ağustos 2017 10:21

    Düşüncelerimin çok büyük bir kısmını başkasının kaleminden okumak, bir yerlerde anlaşıldığını hissetmek çok keyifliydi. Ruhunuza, zihninize, kalbinize, elinize sağlık.

  • Seyhan Kılıç25 Ağustos 2017 10:06

    Ellerinize sağlık üstad.

  • Aydin Kolcu25 Ağustos 2017 10:03

    Harika bir yazi...Zamanimiz cok ama haritamiz yok.... mesaj alindi ve dusunulecek... tesekkurler guzel tavsiye icin

  • Aytuğ Erkan25 Ağustos 2017 10:02

    Yine farklı bir bakış açısı sunan, akıcı ve güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık.

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster