Fatih Çil [email protected]

Merhaba Ve Aleykümesselam Yeni Türkiye

Bundan 15 sene kadar önce Koreli misafirleri İstanbul’da gezdiriyordum. Grup öncelikle Ayasofya Camisi’ne gitmek istemişti. Orayı gezdikten sonra çay içmek Fethi Paşa Korusu’na geçmiştik. Gezi esnasında Koreli misafirlerimizden biri bana “Hello” kelimesinin Türkçe karşılığını sormuş ben de “Merhaba” ya da “Selâmün Aleyküm” kelimelerini kullanabileceğini söylemiştim. Bu arada dostumuz Koruda başörtülü kadınlar ile başı açık kadınları yan yana gördükten sonra bana açık bayanların turist olup olmadığını da sordu. Hepsinin Türk olduğunu ifade ettiğimde şaşırıp nasıl olduğunu merak etti. Merakını gidermek için bunun Türkiye’nin normali olduğunu aynı aile içinde bile böyle farklılıklar olabileceğini kendisine anlattım. Ama buna rağmen bu durumun ona çok ilginç geldiğini hissettim.

Ertesi gün tekrar buluştuğumuzda o misafirim bana kendisine Selâmün Aleyküm kelimesinin dini referanslı olduğunu ve onu kullanmasının doğru olmayacağını söylediklerini ifade etti. Bu durum karşısında bir Koreli’nin Selâmün Aleyküm demesinin hiç kimseyi gücendirmeyeceğini, hangi kesimden olursa olsun insanların bunu hoşgörü ile karşılayacağını hatta onları gülümseteceğini belirttim. Ama dostumuz “yine de bu kelimeyi kullanmasam iyi olacak” dedi. “Peki” dedim, sohbetimize devam ettik.

Şimdi size bunu niçin anlattım? 15 Temmuz FETÖ terör hareketinden sonra bölüneceğini sandıkları milletimizin, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı çağrıdan sonra takındığı tavır, yaptığı fedakârlık, gösterdiği demokratik olgunluk, cesaret, feraset ve basireti anlamayıp şaşıranlar var ve bunlar sadece hainler ile yabancılar değil.

Bu yüzden kendi milletimizi, dilimizi, dinimizi, kültürümüzü ve tarihimizi en azından bir Koreli’den daha iyi bilme ve anlama sorumluluğumuz vardır. Zira artık kendi insanını tanımayan, birbirimizi bir bütün olarak görmemizi engelleyerek ötekileştirmeye çalışan, dış dünyaya da yanlış mesajlar veren bu tip kişilerin söylemlerini elimizin tersiyle itmemiz şarttır. Bence Milletimizin öncelikli talebi budur.

Neden mi? Çünkü başı açığı da bizimdir kapalısı da. Merhaba da bizimdir, Selamün Aleyküm de. Biri Aramice, diğeri Farsça kökten gelen ve her ikisi de Kur’an’da geçen bu iki kelime Türkçeleşmiş dilimizin en temel bileşenlerinden olmuştur. Biz bunları birbirinin yerine, “yerine” göre kullanırız. Birbirinin karşıtı olarak değil.

Herhalde bu, dün yapılan ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanımız Sayın İsmail Kahraman, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanımız Sayın Hulusi Akar ve her kesimden milyonların katıldığı Yenikapı Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nden sonra başta içerdeki ahmaklar ve hainler ile dışarıdaki düşmanlar tarafından daha iyi anlaşılmıştır.

Devam edeceğiz

@sustainableturk

Not: Bir süredir Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in anısına çeşitli anıtlar dikiliyor, bazı yerlere adının verilmesi için kampanyalar yapılıyor. Ben komutanımızın portresinin Türk Lirasının arkasına konulmasını öneriyorum. Şahadeti peşinen kabul eden, vücudundan 36 kurşun çıkan Ömer Halisdemir darbenin yönünü değiştirmiş, Türk Askerinin gerçek karakterini ispat ederken bağımsızlığımızın teminatı TSK’nın en büyük silahı olan imajına büyük katkı sağlamıştır. Ve ben milyarların ötesinde, bir milletin ve devletin varlığını etkileyen bu hareketin değerini en iyi anlayacak grupların başında ekonomist, borsacı ve finansçıların geldiğini sanıyorum. Bu sebeple ülkemizde bu grupların en büyük yayın organı olarak kampanyayı başlatma görevinin Medya Gündem Grubu’na düştüğünü düşünüyor ve ilk imzayı da atıyorum.