Süheyl Aygül [email protected] Süheyl Aygül

Kurumsallaşma masalı

03 Şubat 2017, 11:30 ---

Tanrıların dağı Olimpos'da huzurlu ve dingin yaşamın tek düzeliğinden  sıkılan Patronlar günün birinde dünyaya gidip halkın arasına karışmak isterler. Bu talep aslında hiç de hoş karşılanmaz. Ancak patronlar kararlıdırlar ve bir daha geri dönmemek pahasına da olsa  bu macera arayışı ile Olimpos'dan kaçarak hikayemizi başlatırlar.

Patronlar dünyaya ulaşıp halkın arasına karışınca ilk etapta onların düşündükleri kadar sıradan olmadığını birazda hayret duyarak fark ederler. Hatta bazılarının üstün ruhlara sahip olduğunu görünce de en derinlerinde bir yerlerde kendilerini kötü de hissederler.

Dünya çok güzeldir ancak halkın arasında yaşamak ta Olimposdaki kadar kolay ve stressiz değildir. Patronlar ilk etapta güvenlik içinde  rahat yaşamak için kendi mabetleri olan şirketleri inşa ederler. Kendilerini klonlama imkanı bulamadıklarından, şirket içerisine halk arasından seçtikleri en sadık olacağını düşündükleri kişileri toplayarak çevrelerinde bir güç ve güvenlik çemberi oluşturmalarını isterler. Çemberi oluşturan bu kişilerin görevi; kendilerini  tekrar tanrılaştırmaları için çalışmaları başlatmasıdır. Tabi bu o kadar kolay değildir.  Patronlar da verdiği apoletlerle onları kutsayarak, havari ilan ederler. Havarilerin temel görevi; patronun ruhunun şirket içerisinde  dolaşmasını sağlayacak ortamı yaratmak ve oluşturacakları bu çemberi mümkün olduğunca genişleterek güç toplamaktır.

Rol dağılımının tamamlanmasıyla, patronun tekrar gökyüzüne yükselmesi sağlanırken havariler de fil dişi kulelere yerleşirler. Havariler tarafından bu temel amaç çerçevesinde oluşturulan yazılı ve sözlü tüm davranış kalıplarına ve dayatmalara ''Kurum Kültürü'' adı verilir. Bu kültürün bir çalışan olarak sizin ruhunuzu işgal etmesi de ''Kurumdaşlık'' olarak ifade edilir.

Kurumdaşlığın bir diğer anlamı; ruhunuzu teslim etmektir. Kurumsal kültür adanmışlığı ve sorgulamadan çalışmayı kutsamaktadır. Ruhlarını kaybedenler yavaş yavaş bir zombiye dönüşmeye başlarlar ama her yer benzerleriyle dolu olduğu için, ruhunu kaybetmemişlerle karşılaşıncaya kadar içlerindeki afyonun farkına pek de varamazlar. Farkına varıldığında ise; durum havarilere intikal ettirilir, onlar da derhal duruma el koyarak ruh avı başlatır. Özgür ruhlar sürek avı içerisinde sistematik bir şekilde ele geçirilir. Özgür ruhlar ele geçirilmiyorsa; çemberin dışına püskürtmek için bir koltuğa  bağlanarak etrafında  sessizce dönerek yapılan mobbing dansları eşliğinde en keskin baltalar özgür ruhlara yöneltilir.

Masalın bu aşamasında; Tanrılaşmış bir patronumuz ve masasında belli periyotlarda toplanan havarilerimiz ve sadece çalışarak, sorgulamadan  biat eden müritlerimiz vardır. Büyüme aşamasına geçebilmek için; çemberin dışında kalanları da çemberin içerisine katarak çemberi genişletmek gerekir. Çemberi genişletmenin yolu da içeri çekerken herkese günün birinde havari olabileceğine dair inancı enjekte etmekten geçer. En fazla çalışan ve en fazla eğilen en yükseğe çıkar felsefesiyle genişletilmeye çalışılan çember günün birinde taleplere cevap veremeyecek hale gelir. Bunu fark eden havariler aralarında toplanarak patrona çıkarlar. Çemberin genişletilmesi için yeni apoletlere ve makamlara ihtiyaç duyduklarını iletirler.  Patron onay verince de; çemberi hızla terk ederek modern mısır piramidi olan plazaların inşasına geçerler. Artık şirket yerini piramit yapıya bırakmıştır.

Piramit yapı bilindiği üzere huni gibidir ve tepesi oldukça dardır. Çok çalışarak yükseleceğini ve havari olacağı  sanan beyaz yakalılar hızla yukarı tırmanma telaşı içerisinde rekabete girişirler. Ancak, yukarıda havarilerin oturduğu yer kısıtlıdır ve zaman zaman aşağıdan gelen baskının yukarıyı rahatsız etme ihtimali de her zaman mevcuttur. Bu bağlamda, piramit kurgulanırken en tepeye doğrudan tırmanan bir kariyer merdiveni olmadığı gerçeği  beyaz yakalılarından saklanır. İtfaiye merdiveni gibi doğrudan hedefe gideceğini sanan afyonu yutmuş beyaz yakalılar; önlerine çıkacağı güne kadar farklı ve gizli bölmelerin fakında olamazlar. Bu bölmelerin bazıları çıkışı olmayan kör dehlizlere, bazıları doğrudan uçurum  teraslarına, bazıları uzun süre dolaşmak zorunda kalacağınız labirentlere, bazıları ise sadece aşağı doğru tekrar inişe hizmet veren merdivenlere açılırlar.

Günün birinde patron etrafına  bakınıp Olimpos dağında yaşadığı mutluğu dünyada bulamadığını düşünürse sorumluluğu bu kez de havarilerine yükler. Farklı bir masala geçilmesi bu aşamada kaçınılmazdır. Bu  masalın kahramanlarının  adı danışman olan modern cellatlardır. Patron bu kez onları çemberin içini daha mutlu bir hayata geçmek için  davet eder. Davetiyenin üzerinde genelde downsizing, re-engineering, re-structuring, benchmarking gibi kapitalist sistemin kendi  masallarından birinin etiketini kullanılması olağandır. Yeni masal cıngıllarla, şarkılarla görkemli bir şekilde başlar. Yeniden yapılanma, değişim, yatay organizasyon toplantıları, zirveler  derken bu masalın da bittiği yer genelde gaz odaları olur.

Temizlik bittiğinde hala nefes alıyorsanız, bir takım insanların gittiğini ama her şeyin aynı kaldığını göreceksiniz.

Şaşırmayın, çünkü patronların düzeni asla değişmez!

ETİKETLER :
YORUMLAR (13)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Melih Ağaoğlu05 Şubat 2017 14:59

    Çok güzel, aslında mitolojik gibi görünüp bugünden keskin örnekler veren bir çalışma olmuş, ancak; çalışanların gelecek ve kariyer korkusu ile çok da fazla açık yürekli olarak aynı fikirde olduğunu beyan edemeyeceği bir blok yazısı. Yazanın eline sağlık...

  • ayhan kantar04 Şubat 2017 17:41

    süper yazı,teşekkürler.

  • Serhat yucel04 Şubat 2017 16:39

    Bu kadar güzel özetlenebilirdi. Yüreğinize sağlık...

  • Deniz Tanyel04 Şubat 2017 14:37

    Piramit örneği ve kariyer yolunda kişinin karşısına çıkabilecek engeller çok gzel ve açıklayıcı bir örnek olmuş. Pek çok kişinin sadece karşısına çıkınca fark edeceği bir gerçeği kısa ve net bir şekilde çok güzel ortaya koymuşsunuz.

  • erhan özen04 Şubat 2017 11:35

    :) yönetici kapitalizmiymiş... kişi kendini iyi bilir. deneyimlerini anlatsan da, sen de toplumda faydalansa

  • Ender Balcı04 Şubat 2017 10:02

    Super ve muhteşem, her profesyonelin yazınızın bir yerinde kendini bulacağı bir anlatım. İzniniz olursa ben buna " yönetici kapitalizmi " diyorum

  • Burak KARAKURUM04 Şubat 2017 01:37

    Ne havari olalım, ne cellat. İnsan olduğumuzu unutmayalım yeter. Tüm bu duyarlılıklarımız çocuklarımıza güzel bir Dünya bırakmak için değil mi? Yazılarınızla güzelleşecek bir Dünya dileklerimle... Selam ve saygılarımla.

  • ad soyad03 Şubat 2017 22:29

    temizlik yapanlar da birgun mutlak temizlenen oluyor hocam.. temizliğide yaptım temizlenende oldum.. simdi geriye bakınca yasadıklarıma guluyor suan bunu yasıyanları gorunce yine guluyorum.. aglanacak hale guluyorum.. ve malesef ilacı ve kurtulusu yok bu hipnoz ortamının.. tesadufen bir aksakallı sana sans eseri carpıp uyandırmazsa.. :)

  • C.D.03 Şubat 2017 22:20

    eline agzına saglik hocam.. eksiksiz bir tanımlama.. hala farketmeyenler hipnotize olmuslar için carpıcı ve belki bir uyanma sansi ama benim gibi kurtulmuslar için yasanmiş bir hikaye.. sayende kurtulma sansina sahip olmus eski bir havariden slm ve syg

  • Volkan kakaç 03 Şubat 2017 15:16

    Nefesi kişinin kendisi alip veriyor ise sorun yok suni teneffüs ile alıyorsa vay haline Etkin çalışan / koltuk çalışanı

  • Aytuğ Erkan03 Şubat 2017 12:17

    "Temizlik bittiğinde hala nefes alıyorsanız, bir takım insanların gittiğini ama her şeyin aynı kaldığını göreceksiniz. Şaşırmayın, çünkü patronların düzeni asla değişmez!" Yazı çok güzel olmanın yanısıra harika bir bitirişle noktalandrılmış. Ellerinize sağlık.

  • Aytuğ Erkan03 Şubat 2017 12:17

    "Temizlik bittiğinde hala nefes alıyorsanız, bir takım insanların gittiğini ama her şeyin aynı kaldığını göreceksiniz. Şaşırmayın, çünkü patronların düzeni asla değişmez!" Yazı çok güzel olmanın yanısıra harika bir bitirişle noktalandrılmış. Ellerinize sağlık.

  • Emrah Bese03 Şubat 2017 12:01

    Suheyl bey olay bu kadar harika ozetlenenilir ancak. Kaleminize saglik, olimpos tanrilarina selam ve sevgiler...

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster