Korona virüsü İtalya ve AB için ne kadar tehlikeli?
Çin’in Wuhan kentinde başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan Korona (Covid-19) virüsü salgınında Avrupa’da en çok etkilenen ülke İtalya oldu. Salgın sonucu sanayinin gelişmiş olduğu İtalya'nın kuzeyinde yer alan 12 yerleşim yeri karantinaya alındı. Şu ana kadar ülkede 52 kişi hayatını kaybederken 2036 kişinin de enfekte olduğu açıklandı. Virüsün tüm kıtaya yayılabileceği endişesiyle geçtiğimiz hafta gösterge endeks olan Euro Stoxx 50 endeksinde %10’a varan düşme yaşanırken diğer Avrupa borsaları da ciddi kayıplar verdi.
Avrupa Parlamentosu ekonomistleri tarafından hazırlanan 2 Mart 2020 tarihli hizmete özel gizli “Virüs salgını İtalya ve AB ekonomisi için ne kadar tehlikeli?” başlıklı raporda da kıtayı tehdit eden salgının yaratacağı riskler ve sonuçları ele alınıyor. Raporda korona salgınının İtalya’da yayılmasının Çin’de olduğundan daha tehlikeli sonuçlar doğuracağı çünkü Avrupa ekonomisinin en zayıf noktasından vurulacağı belirtiliyor. İtalya’nın ekonomik büyümesi 2019’un son çeyreğinde -%0,3 olarak gerçekleşti. Siyasal ve kurumsal olarak da ülke son on yıldır bitmeyen sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Başbakan Conte’nin İtalya’yı “La Belle Italia- Güzel İtalya” şeklinde güvenli bir turizm ülkesi olarak tanıtma çabasına karşın turizmin ülke için yalnızca ciddi bir gelir kaynağı değil aynı zamanda önemli bir virüs yayma kaynağı olduğu da görülmeye başlandı. İtalya’nın ekonomik olarak çekeceği sıkıntıların kıtanın üçüncü büyük ekonomisi olması ve yayılma etkisi nedeniyle diğer Avrupa ülke ekonomilerinde de ciddi ölçüde hissedilmesi bekleniyor.
İtalya’nın ekonomik ilişkileri
Bu kapsamda İtalya ve diğer Avrupa ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkiler de raporda ele alınıyor. İtalya göreceli olarak dışa açık bir ülke olarak değerlendirilirken ticaretin GSYİH’nın %29,4’ünü oluşturduğu ve Avrupa ülkelerinin bir çoğu ile benzer dışa açıklıkta olduğu vurgulanıyor. İtalya’nın ihracatının/ithalatının %56 ile %59 oranındaki kısmı AB ülkeleri ile yapılıyor. Bu oran İtalya’yı Avrupa tek pazarına en az entegre olmuş ülkelerden biri yaparken Avrupa dışı pazarlara da önemli bir bağlantı haline getiriyor. İlaç ve otomotiv en önemli sanayi ihracat ve ithalat sektörleri iken zengin İtalyan gastronomi ürünleri de ihracatta öne çıkıyor. İtalyan ticareti hem coğrafi üretim bölgeleri hem de üretilen ürünler bakılımdan oldukça farklılaşıyor. Bu özellik İtalyan ekonomisinin güçlü yanlarından birini oluştururken diğer ekonomik zorluklara karşı da telafi edici oluyordu. Ancak bugün İtalyan şirketlerinin bir çok ülkede ve sektörde müşterileri ile tedarikçileri olması dezavantaj haline geldi..
İtalyan ekonomisinin bir diğer önemli özelliği olarak ise küresel tedarik zincirlerine güçlü bağlantısı gösteriliyor. Diğer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında İtalyan şirketleri kendi üretim zincirlerine önemli ölçüde yabancı ara mal entegre ediyor. Bu dış kaynak oranı tüm endüstriler için toplam ihracat değerinin %28,1’ine karşılık geliyor. (DTÖ 2015 rakamları) Ana tedarikçiler ise Almanya, Fransa ve Çin olarak öne çıkıyor. Çin’deki üretimin yavaşlaması bu ülke ile olan tedarik zincirini durma noktasına getirirken aynı zamanda İtalya’daki virüs salgını da en büyük iki Avrupa ekonomisine - Almanya ve Fransa - büyük bir tehdit oluşturuyor.
Bu çerçevede salgının mümkün olduğunca İtalya’da sınırlandırılması hayati önem taşıyor. İtalya tüm Avrupa nüfusu için çok kolay bir geçiş kapısı durumunda bulunuyor. Ayrıca İtalya’da katı karantina önlemleri sonrası kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak ekonomik bozulma Batı Avrupa’daki diğer ülkelere de çok çabuk sıçrayabilir. Fransız ekonomisinin 2019’un son çeyreğinde sosyal karışıklık nedeniyle küçüldüğü ve Alman ekonomisinin de durgunluğa girdiği düşünüldüğünde bu çok da olasılık dışı bir tahmin gibi görünmüyor.
Ancak asıl soru İtalya’nın gerekli önlemleri alıp alamayacağı olarak beliriyor. Şehirlerin kapatılması, hareketliliğin kısıtlanması ve ekonomik yaşama müdahale gibi önlemler piyasa ekonomisi ve demokrasinin hüküm sürdüğü bir ülkede Çin’e göre daha hassas konular olarak görünüyor. İtalya ekonomik açıdan Avrupa’nın Aşil topuğu olsa da bu sorunların artık sadece ülke problemi olarak görülmemesi gerektiği ve kalıcı ve uzlaşma temelli bir AB yaklaşımına acilen ihtiyaç duyduğu da raporda vurgulanıyor.
Ekonomik büyümeyi arttırmak için ne yapılabilir?
Merkez Bankalarının bir çoğu – Avrupa Merkez Bankası da dahil - parasal politika araçlarını tükettiler ve politikaları daha da gevşetmek için acele etmiyorlar. Sadece ABD Merkez Bankası’nın (FED) parasal politikada bir manevra alanı bulunuyor. Piyasalar FED’in 2020’nin ilk yarısında da faiz indirimlerine devam etmesini bekliyor. Korona salgını Amerika-Çin ticaret savaşlarını da bir süreliğine yatıştırmış görünüyor. Ancak uzmanlar bu şartlarda uygulanan parasal politikanın yeterliliği ve etkinliğinden şüphe ediyor. Korona virüsünün negatif bir arz şokuna yol açtığı ve talebin sabit kaldığı bir ortamda bunun enflasyonist baskılara yol açabileceğine dikkat çekiliyor.
Bu gelişmeler ışığında İtalya’da ve AB’nin diğer ülkelerinde virüsün yarattığı ekonomik sorunlarla mücadele için maliye politikasının daha etkili kullanımı çözüm olarak görülebilir. Mali kuralların sıkılaşmasından ziyade korona virüsü salgını mali politikanın –geçici de olsa- gevşemesine aracı olabilir. Nitekim Alman Maliye Bakanı Scholz da bu yönde girişimde bulunulması için çağrıda bulundu. Ancak raporda şokun doğası gereği düşünülen vergi teşviklerinin daha çok iş dünyasını destekleyeceği ve vergi ödemelerinin ertelenmesinin de bir alternatif olabileceği belirtiliyor. Uygulanacak politikanın niteliği ne olursa olsun İtalya ve geri kalan AB ülkeleri en çok sağlam ve kalıcı ortak AB politikalarına ihtiyaç duyuyor.
-
----------- ??????????-------------03 Mart 2020 12:15
zaten italya ve ispanya ekonomisi SOS veriyor.eğer bunlar da ekonomik zaiyatlar olur ise bunlarda AB ülkelerinden ayrılırlar ve AB çöküşü daha da hızlanır.
-
22 Ağustos 2023, Salı
Roma umudun tecrübeye zaferidir
Devamını Oku -
11 Temmuz 2023, Salı
Bosna-Hersek Türk yatırımcıları bekliyor
Devamını Oku -
20 Haziran 2022, Pazartesi
ABD’de 2022 sonuna kadar ekonomik beklentiler
Devamını Oku -
18 Mayıs 2022, Çarşamba
Ukrayna savaşı AB ekonomisini nasıl etkiliyor? Petrol ambargosu uygulanacak mı?
Devamını Oku -
26 Ocak 2022, Çarşamba
Ukrayna’da savaş çıkar mı? Ekonomik ve siyasi sonuçları ne olur?
Devamını Oku -
05 Ocak 2022, Çarşamba
Omikron varyantı Avrupa için bir tehdit mi?
Devamını Oku - 16 Aralık 2021, Perşembe Devamını Oku
-
09 Şubat 2021, Salı
ECB üye ülkelerin borcunu silebilir mi?
Devamını Oku - 04 Şubat 2021, Perşembe Devamını Oku
-
01 Şubat 2021, Pazartesi
Avrupa’da tünelin ucunda ışık göründü mü?
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster