Dursun Akbulut [email protected]

İflasın ertelenmesi kararları ve risk yönetimi

Son dönemlerde emtia piyasalarında meydana gelen dalgalanmalar ve yurt dışı pazarlardaki daralmalar nedeniyle bir çok şirket bundan zarar görmüş, şirketlerin nakit akışları bozulmuş ve bir çok şirket iflasın ertelenmesi kararı almak için mahkemelere başvurmuştur.

Bilindiği üzere, iflasın ertelenmesi kararı almak şirketin iflas ettiğini beyan etmektir. Şirketin iflası etmesi ise şirketin varlıklarının borçlarını ödeyemez hale gelmesi demektir. Diğer bir değişle şirket özkaynaklarını tüketmiş ve negatif öz kaynakla çalışmaya başlamıştır. İflasın ertelenmesi kararı şirketin iflastan kurtulma imkanı varsa verilmektedir veya verilmelidir. İflasın ertelenmesi kararı piyasada algılandığı gibi bir borç erteleme kararı değildir. İflas ettiğini beyan eden bir şirketin iflastan kurtulmak için zaman ve koruma istemesinden ibarettir. İflastan kurtulmak için de ilgili yasa kapsamında bir süreliğine korunmaya alınmasını istemektir. Talep eden bir şirket için İflasın ertelenmesi kararı verilmiş ise, iflas ettiğini beyan eden şirket iflastan kurtulmak için bir süreliğine koruma altına girmiş demektir. Bu süreç içerisinde, eğer şirket hissedarları şirkete ilave kaynak aktarıp şirketi rehabilitasyona tabi tutarlarsa iflastan kurtulma imkanı mevcut olacaktır, aksi takdirde bu kararı alan şirketin faaliyet göstermesi bu kararı almadan önceki döneme göre daha da zor olacaktır ve şirketin iflastan kurtulması da mümkün olmayacaktır.

Şirketlerin bu duruma düşmeden önce yeniden yapılanmalarının ve risk yönetimi sistemini kurmalarının önemi büyüktür. Risk yönetimi sistemi, şirketlerin muhtemel negatif değişimlere karşı ön tedbir almasına imkan veren ve şirketlerin iflasa sürüklenmelerini önleyen en iyi koruma sistemidir. Bir sonraki yazımda Risk Yönetimi Sistemini işleyeceğim.