Fatih Çil [email protected]

Galataport’da ne yıkıldı?

İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Galataport projesi kapsamında tarihi Karaköy Yolcu Salonu ile Paket Postane’yi yıkanlar hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusu yaptı.

Peki, tescilli binaları ne belediyeden ne de kuruldan izin almadan “kafasına göre”  yıktıktan sonra bir de izin almış gibi açıklama yapıp kamuoyunu yanıltan Salı Pazarı adlı şirket merdiven altı bir kurum mu? Hayır değil. Bu şirket Doğuş ve Bilgili Holding’in çatısı altında faaliyet gösteriyor.

Peki, bu şirket, bu yatırımı kendi parasıyla mı yapıyor? Hayır. Neyle yapıyor? Krediyle. Kim verdi bu şirkete bu krediyi? Türkiye’nin devleri. Garanti Bankası, Yapı Kredi, İş Bankası, Ziraat Bankası, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve Finansbank’ın oluşturduğu konsorsiyum.

Peki, bu bankalar bu parayı nereden buldu? Yurt dışından mı? Hayır. Nereden? Türk Milletinden.

Yani, Türkiye’nin en itibarlı gruplarından birinin bünyesindeki bir şirket, Türk milletinin parasıyla tescilli eserlerini kanunsuz yıkıp, üstüne bir de olayı kaçamak cümlelerle 3.sınıf müteahhitler gibi geçiştirmiş; bankalar da açıkça ilkeleri çiğnenirken olaya en azından kayıtsız kalmıştır.

Eserler tarihi değere sahip midir, değil midir? Olabilir, olmayabilir. İhtiyaç halinde Kâbe-i Muazzama bile bir kaç kez bina edilmiştir. Konu bu değildir. Galataport’da yıkılan başka bir şey vardır. Burada hukuk ve güven yıkılmıştır. Peki, bunun altında kim kalmıştır?

1-Bundan sonra Doğuş’tan yapılan ve daha önceleri bir senet gibi kabul edilen açıklamalar artık hep bir “due diligence” sürecine takılacaktır. Doğuş Holding açısından bu bence bu milyar dolarlık yıkımdır.

2-Türkiye’nin en saygın kurumlarından birinin sebep olduğu “Bu hal” Türkiye’de oluşturulmaya çalışılan kurumsal itibar ve etik çalışmalarına büyük darbe vuracaktır. Bunun ederini ise ben değil bunu oluşturmaya çalışanlar daha iyi verecektir.

O yüzden projede Gentlemen Klup açmayı düşünenlerin önce kendilerinin jentilmen olması gerekir. Yoksa bu gidişle kimsenin gentilmene, mentilmene saygısı kalmayacak, iş dünyasının sosyal lisansları daha da sorgulanır hale gelecektir.

Devam edeceğiz

@sustainableturk