Ana SayfaYazarlarFatih ÇilSürdürülebilir Kalkınma
Fatih Çil [email protected] Fatih  Çil

Crexit: Global finansal kriz reel sektörün borcuyla mı gelecek?

29 Ağustos 2016, 14:12 ---

S&P Global Ratings Temmuz ayında: 2016 Global Corporate Debt Demand “Despite An Inevitable Credit Correction, Debt Demand Will Swell To $62 Trillion Through 2020”  başlıklı bir rapor yayınladı. İlginç tespitler yaptı. Tespitlerin en ilginci ise “Crexit” ve sonuçları. 

Rapordan devam edersek genişlemeci para politikası tarafından körüklenen, bugün 51 trilyon dolar olan küresel kurumsal borçlanma talebi, 2020 yılında 62 trilyon dolara ulaşacak. İhraçlar ve refinansmanla beraber bu stok 75 trilyonu bulacak. 

Çin’in 2015’de %35 olan global şirket borçları içindeki payı 2020 de %43’e ulaşacak. Sırasıyla ABD’nin bugün %24 olan payı %22’ye, AB’nin %20 olan payı %16’ya düşecek. 

Kurumsal borçlulukta en hızlı artışı yaşayan Brezilya’dan sonra en çok borçlananlar genellikle ekonomileri ticarete veya emtiaya bağlı veya Çin ile ilişkili ülkeler olacak. Bunlar sırasıyla: Singapur, Avustralya, Çin, Meksika ve Hong Kong. 

Bu arada Çin’in, geçmiş yıllarda alt yapı ve ağır sanayiye dayalı büyümesinden daha az sermaye gerektiren servis ve tüketici sektörleri bağlantılı borçlarındaki artışa rağmen kredi yoğunluğunda ciddi bir azalma yaşanacak.  

Peki, ana hatları böyle olan bu tabloda S&P’yi endişelendiren ne? Rapora göre, seçilen derecelendirilmiş veya derecelendirilmemiş 14,400 reel sektör firmasının %43 ila %47’si aşırı borçlu; bunların faaliyetlerden yaratılan fonlarının (FFO) borçlarına oranı yüzde 12’den az ve borç-favök oranları da 5’den fazla. Borçluların en az %5’i ise çok ciddi oranda sıkışmış ve zarar eder durumda. Yani bu firmaların bir stres senaryosunu borçlarında defaulta düşmeden geçmeleri mümkün değil. 

İşte bu arka planda, önümüzdeki yıllarda yüksek getiri için yüksek risk alıp uzun vadeli oynayan yatırımcılar, Brexit gibi en keskin analistler tarafından bile tahmin edilemeyen negatif sürprizlerle bozulan piyasanın neden olacağı güven bunalımı yüzünden kredi piyasalarından çıkabilir.(Crexit) Eğer, Crexit süreci iyi yönetilmezse 2008’deki gibi yeni bir global kriz bile yaşanabilir. Evet, S&P’nin senaryosu kabaca böyle. 

Bu noktada bir flashback yaparsak 2008’de ne olmuştu? 2006’da tepe noktasına ulaşan ev fiyatları çakılmıştı. FED’in kayıtsızlığı, sağlıksız gelire ve kredi geçmişine sahip ev almaya normalde gücü yetmeyecek kişilere kredi vermenin yolunu açan standartların eksikliği ile birleşince gayrimenkul balonu oluşmuştu. 

Sonrasında, ev fiyatlarının düşmesi ve borçların ödenmemesindeki artış finansal kuruluşları germiş, süreç; Lehman Brothers’in batması ve 80 senenin en büyük resesyonu ile sonuçlanmıştı. 

Rapora dönersek, rapor; sanılanın aksine şirketlerin borçluluk oranının çok yüksek seyrettiği, para kesiyor denilen şirketlerin bir kaçı dışında aslında borç içinde yüzdüğü hatta çok muteber bilinen bir çok şirketin bile “fallen angels” durumunda olup  “junk” pozisyonuna düştüğü şu günlerde isabetli bir şekilde reel ekonomiyi hedef alıyor. Şu an itibari ile borçların çevrildiğini ancak bunun daha çok refinansmanla yapılıp toplam borcun azalmadığını öne çıkarıyor. Durumun enerji sektörüyle ya da güncelliğini kaybetmeye başlamış sektörlerle sınırlı olmadığını, sorunun kaynağının zaten onu çözmesi gereken para otoritelerinin uyguladığı yanlış düşük faiz ve büyüme politikaları ile güçlü-güçsüz şirketlere verilen krediler olduğuna vurgu yapıyor. Ve olası bir krizden kaçınabilmek için borçlulukta düzenli bir azaltım yapılmasını öneriyor. Ama buna rağmen Brexit gibi yeni bir olayla güven düşüşü yaşacak yüksek riski seven yatırımcıların piyasayı terk edebileceğini ve bu sürecin iyi yönetilememesinin muhtemel bir global finansal krizle sonuçlanabileceğini ön görüyor. 

Evet, S&P tabloyu böyle okuyor. Türkiye’de ilk 500’ün dev şirketleri karlarının %63,4’ünü finansman giderlerine vermişken sizce biz bu ilginç raporu nasıl okumalıyız? 

Devam edeceğiz 
@sustainableturk  

Not: Dünyada borçluluk inanılmaz bir şekilde artıyor. Geçtiğimiz on senede Çin’in borcu %465 oranında atarak GSMH’sının %247’sine yükseldi. Bu rakam 2005’de %160 idi. İşte bu durum, ilgili çevreleri endişelendirip 2008 global finansal krizi ile bağ kurmasına sebep oluyor. Ancak bu borcun önemli kısmının sahibi olan Corporate China’yı, Corporate America gibi düşünmek uygun olmaz. Ekonomisi çok değişmesine rağmen Corporate China aslında Çin Devleti demektir. Şirketlerin büyük çoğunluğu Çin Devleti’ne aittir. Bunların bazıları çok karlı, bazıları istihdam ve sosyal politikalar açısından önemlidir. Üstelik 2008 Amerika’sındaki bankaların aksine fonları %70 oranında mevduattan gelen Çin bankalarının da çoğu devlet bankasıdır. Ayrıca, Çinlilerin tasarruf oranları dünyanın geri kalanının çok üstündedir. Çin’de gerek şirketler gerekse makro ekonomi açısından iyi gitmeyen şeyler malumdur. Fakat bu ülkede borç alanlar ve kreditörler büyük oranda aynıdır. Yani ikisi de Çin Devleti’dir, denilebilir. Dolayıyla Çin şirketlerinin borçlarını “sıra dışı şekilde” de olsa ödeyecekleri kuvvetle muhtemeldir. Hülasa reel sektör odaklı düşünülen, borca dayalı yeni global finansal kriz çıkacaksa, bunun “Çin kaynaklı” olması diğer seçeneklere göre daha düşük bir ihtimal olarak gözükmektedir.

Not2: Hatırlayacak olursak S&P, 2015’de Amerikan Adalet Bakanlığı ve 19 Eyalete, 2008 “global finansal krizini daha şiddetlendirecek uygulamalar” içinde olduğu iddia edilen davayı kaybedince, 1,5 milyar dolar ödemekle cezalandırılmıştı. Şirket, bu davanın arkasında Amerikan devlet tahvillerinin kredi notunu AAA’dan, AA+’ya düşürmesi sebebiyle öç alma isteğinin yattığını savunmuştu. Ancak bakanlık bu savın temelsiz olduğunu, S&P yöneticilerinin, analistlerin yayınlanan raporlardaki ölçümlerde yanıltıcı bölümler olduğu noktasındaki uyarılarını dikkate almayıp krizin çıkmasına yardımcı olduğunu sebebiyle davayı açtıklarını açıklamıştı. Ceza, S&P’nin ana şirketi olan McGraw Hill Financial Inc’in, geçen sene yaptığı 964 milyon dolarlık karının 1,5 katına denk gelmişti.

Not3: Tarih 26 Ekim 2005

“There's No Housing Bubble to Go Bust”

Sizce bu sözü kim söyledi?

a) Erdem Başçı
b) Janet Yellen
c)Mehmet Şimşek
d) Ben
e) Ben S. Bernanke

Cevabı:  http://www.washingtonpost.com/wp-dyn/content/article/2005/10/26/AR2005102602255.html

ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster