Ana SayfaYazarlarFatih ÇilSürdürülebilir Kalkınma
Fatih Çil [email protected] Fatih  Çil

Blockchain yeni Google mı daha ötesi mi?

25 Mayıs 2016, 11:05 ---

Bu başlık bana ait değil. William Mougayar’a ait. Ve Mougayar olayı kitabın tam ortasından anlatmış. Ben de burada blockchain’in arkasındaki teknolojiyi filan anlatacak değilim. Bugün herkes teknolojinin neye kadir olduğunu ve nasıl inanılmaz hızla geliştiğini zaten biliyor.

Bizim konuştuğumuz bu teknolojiyle kurulacak yeni finansal sistem ve onun sınırları. Aracıları ortadan kaldıran, bütün işlemlerin kaydının tutulup bilgilerin hiç bir şekilde silinemediği ve sadece güncellenebildiği bir sistem bu. Ve çok basit gibi gözüken bu fonksiyonun yaratacağı devasa  etkilere herkes hazır olmalı. Bu bir devrimden öte yavaş yavaş gelen bir tusunami çünkü. Aynen tusunamide olduğu gibi birinci dalgası tamamlandı. Sıra ikinci dalgaya geldi. Yani güven’e. O da tamamlanırsa dünyada yeni bir finansal sistem kurulacak. Bildiğimiz sistem değişecek.

Onun için bankalar da bu tusunamiye hazırlanıyor. 42 global bankanın Microsof’la stratejik işbiliği ile kurduğu “R3” konsorsiyumu bu hazırlıklardan biri. Konuyu Türk finans sektörün en yetenekli  isimlerinden Dr. Önder Halisdemir “Bankacılığın Sonu” adlı makalesinde anlatmış. Yazıyı bir kez daha okumanızı tavsiye ederim.

Devam edersek, Google’ın arama gücünün 20 katına ulaşılabilen bir arama gücü. Bulacağınız bütün bilgiler doğru. Ve sadece finans sistemiyle de alakalı değil. Tavuğunuzu bile kaydedebiliyorsunuz. Krediyi bir nevi siz üretiyorsunuz. Bu ne demek?  Sadece finans sektörünü değil sanayiden hizmete bir çok sektörü derinden sarsacak ve bir çok kişiyi de işinden edecek demek. Düşünsenize Allah aşkına bankaya ihtiyaç kalmayacak da notere kalacak mı? Vs.vs.vs. Yani yeni bir global toplumun eşiğindeyiz. Neden? Basitçe, çünkü “Kredi” yeniden tanımlanacak. Masal gibi geliyor değil mi? Tusunaminin ilk dalgasını görmeseydik “belki” derdik. Ama gördük. Ve artık neredeyse  ticarette, finansta  hile hurda olmayacak. Yapılırsa ne olur? Adı üstünde “Block”.  Peki, ticarette finansta yapamadığını üretimde yapabilecek misin? Hayır. Yahu akıllı makinelerden bahsediyoruz. Bozulunca birbirlerini tamir edebilenlerden. Bunlar üretimdeki aksaklıkları sisteme kaydetmeyecekler mi zannediyoruz.

Tamam da düğün değil bayram değil, ben bunları niçin anlattım? Sebebi şu. Ülkemizde bir süredir 4.Sanayi Devriminden bahsediliyor ve bu konu tamamen sanayicilerin alanı gibi algılanıyor.Yük onların sırtına vuruluyor. Konunun girişimcilerle, krediyle, finansla, sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle, düşük karbon ekonomisiyle ne bağı var, hiç kimse bu konulara girmiyor. Akıllı makineler, bulut… Tamam eyvallah ama bu kadar basit değil. Hatırlayalım.

Thales’e kadar uzanan buhar makinesi İngiltere’de işçi maliyetlerinin yükselmesi, mal ve hizmet talebinin artması sonucunda icat edilmiştir, değil geliştirilmiştir. Yani bir şeyi  icat etmek yetmez. Zira teknolojik icatlar scala bazında üretilmeden ve yayılmadan hiçbir devrim gerçekleşemez. Bir çiçekle bahar gelemez. Bu unutulmamalıdır. Buhar makinesini yaptın, patent yasaları olmasaydı, çelik ucuzlamasaydı, satış fiyatı makul seviyelere çekilemeseydi, sanayide kullanım alanı bulmasaydı, diğer teknolojilerinde yardımıyla geliştirilip çoğaltılamasaydı, tedarik zinciriyle yayılmasıydı bir fantezi olarak kalır, ne işçileri işinden edebilir ne de sosyal dönüşüme sebep olabilirdi.

Bu koşullardan en önemlisi dönemin finans devleri Medici’ler, Fugger’ler ve diğerleri gibi şahsi riski taşıyan bankerlerden ziyade devlet desteğiyle açılan ve yayılan kredilerdir ve bu, devrimi mümkün kılmıştır. Ayrıca dünyanın kaynaklarının sonsuz olduğu düşüncesiyle faizler yükselmiş, bu sebeple krediler daha da artmış, krediler artıkça da işler çoğalmış, doğaya saldırılmış, insanlar ezilmiş, sömürülmüştür. Bu şartlar bu devrimi yaptırmıştır.

Ancak Milletlerin Zenginliği’ni okuyanlar bilir.1200 sayfadır. Ptolemi’den Kopernik’e, Kepler’den Galile’ye, Newton’a kadar uzanan bilimsel bilginin üstüne inşa edilmiş gerçekten çok büyük bir eserdir. Modern ekonominin babası Adam Smith, bu eserinde, politik ekonomik doktriniyle ekonomi ve doğa yasaları arasında bağ kurmaya çalışmıştır. Aynen Eflatun ve Aristo gibi. Ancak önceden doğru sanılan çoğu şey bu gün doğru kabul edilmemektedir. Benim burada konuyu anlatabilmek için Adam Smith’in yaptığı gibi çok derinlere dalmam, eski çağların sanatkarlarının tanrısı Hephaistos’a, onun yaptığına inanılan Talos’a, Talos’un oluşturduğu  bilinç altı korkulara, Daedalus’a, automata kelimesini ilk kez kullanan Homer’a, Heron’a, Philo’ya, El-Cezeri’ye, Takiyüddin’e, buhar makinesinin mucidi Thomas Savery’e, onu sanayiye uygulayan James Watt’a, onun finansörü Matthew Boulton’a, bu buluşu var eden patent yasalarına, elektriğe, Faraday’a, Benjamin Fraklin’e, Ford’a, robot kelimesinin mucidi bilim kurgu yazarı Carol Kapek’e, bilim kurgunun üç büyüğü Robert A. Heinlein, Arthur C. Clarke ve Isaac Asimov’a, Samuel Butler’e, Philip Kindred Dick’e, Darwinizm’e, Ludizm’e, kapitalizme, sosyalizme, merkantilizme, serbest piyasanın erdem ve eksikliklerine, karşıt bilime, kötü bilime, sözde bilime, bilgisayar bilimlerinin kurucu babaları Turin’e, von Neumann’a, AI ile insanlar ölümsüz olabilirdi diyen bu alanın öncülerinden Marvin Minsky’e, kainat bir yazılım diyen Nick Bostrom’a, insan evriminin yavaş olduğunu, inanılmaz hızla gelişen AI ile boy ölçüşemeyeceğini ve AI’nin insan varlığını tehdit eden bir cellat haline gelebileceğini söyleyen Stephen Hawking’e, ona katılan Bill Gates’e, AI için “Şeytanı çağırmak ile eşdeğerdir. Şeytanı kontrol edemezsiniz” diyen Tesla’nın sahibi Elon Musk’a, hal böyle olunca dabbet-ül arz’a- tahtaya vuralım ve ne şeytanı analım ne de salâvat getirelim- vs. vs. vs’ye yani birçok birçok kişi ve konuya girmem gerekir. Bunlara girersem ben aradan çıkamam siz de zaten sıkılırsınız. Neden AI derseniz? Sonra anlatayım.

O yüzden Sanayi 4.0’ı, Cinderella 4.0 gibi anlatmak yanlıştır. Sihirli sopayı değdirdim, kabak Google Car oldu. Fareler uşağa dönüştü. Cinderella’da prenses oldu. 12’ye kadar geldi geldi, yoksa… Gerçi tekstilciler bu terime bir baksalar iyi olur. Onlar için önemli ipucu taşıyor çünkü. Neyse.. Cinderella’nın kayıp ayakkabısını bulmadan bu devrimin ne olduğunu pek anlayamayız. Bu kayıp ayakkabı belki de blockchaindir, belki de finanstır, bu bitcoin işin neresindedir derken Hükümet açıklandı.

Cinderella’yı, ayakkabıyı biraz kenara koyalım zira ülkemiz için çok önemli bir kavşaktayız. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a yeni görevinde başarılar diliyorum. Bakıyorum evet. Yeni kabinenin çok dikkatli bir şekilde oluşturulduğu belli. Çok değerli isimler var. Diğer bakanlarımıza da hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bu vesile ile hepinize içten selam ve saygılarımı sunuyorum.

Devam edeceğiz

@sustainableturk

Not: Türkiye çok önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Dünya İnsani Zirvesine. Cumhurbaşkanımız, daha adil bir gelecek yolunda  Türkiye’nin mesajlarını tüm dünyaya duyurdu. Zirvede konuşan  değerli eşleri  Sayın Emine Erdoğan’da  “İnsan onuruna yakışır bir siyasal ve ekonomik sistem kurmak durumundayız. Umuyorum ki, Dünya İnsani Zirvesi, ahlaki ve insani açıdan bir paradigma değişikliği için milat olur. İnsani yardım politikalarının gözden geçirilmesine vesile olur. İnsani yardım, sadece acil durumlarda gönderilen yardım kolileri demek değildir. İnsani yardım, yardım alan tarafın bağımlılığını ortadan kaldıracak, sömürgeci mantıktan uzak, insani ve vicdani bir eylem olmalıdır. İnsan onurunu koruyacak biçimde planlanmalıdır” dedi. Ben de bu niyetleri paylaşıyorum. İnşallah mesajlar adreslerine ulaşır.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster