Nıver Lazoğlu [email protected] Nıver Lazoğlu

Avukatlığı bıraktı kahve öğretmeni oldu…

23 Ocak 2017, 07:31 ---

Hayatta vazgeçilmezler diye bir kavram var… Kişiden kişiye değişiyor. 
Ama benim "olmazsa olmazım” bilenler bilir; 
Kahve…
Ama bildiğiniz bağımlılık noktasında. Gazeteciliğin kazandırdığı alışkanlık mı desem, hiç bir şeyle kıyası olmayan tutku mu, yoksa hayatın tadı mı, yoksa öylesine tutunduğum bir tat mı? 
Bilemedim, bildiğim ise öncesindeki missssss koku. Ardından genizdeki tadı, ardından beraberinde getirdiği sohbeti, ardında bıraktığı uyanık zihin.
Herkese göre farklı anlamlar içerse de her kültürün tadı. 
Şimdi durup dururken niye kahve diyorum ki? 
Sebebi var elbet...
Malum hastalığım kroniğe dönüşmek üzere, sanırım o nedenle mahalleden bir türlü çıkamıyorum, iyi de röportaj yapmak lazım. 
Eee o zaman mahallenin en özel kahvesini yapanlarla biraraya gelmek şart oldu bir bakıma. 
O zaman soluğu mekanda alıyorum. 
Neresi mi? 
Nişantaşı MOC’ tayım. 


Yine her zamanki gibi tıka basa dolu.  Bu kez randevulu gidiyorum görüşme için.  Mekan tanıdık tanıdık olmasına da, patronlarla ilk kez bir araya geliyorum. Hayret bu kadar girip çıkmama rağmen demek ki gün bugünmüş, sizlerle birlikte tanışacağım. 
Kahve kokusunun sizi alıp uzak diyarlara taşıdığı mekanın bir köşesinde oturuyor Deniz Yıldız Düzgün ve Özgür Düzgün çifti. 
Soğuk bir İstanbul gününde sıcacık bir atmosferde olmak büyük keyif ve büyük bir mutluluk, yanında kocaman huzuru da var. 
Nasılsınız? sorusunun iki üç satır sonrası beyleri, hanımları atıyoruz. Öylesi sıcak ve içtenler. 
Ve masada vazgeçilmezim filtre sade kahvem.

Özgür Düzgün, giyimiyle bir işadamı potresini ortaya koyuyor. Deniz Yıldız Düzgün ise mekanın konuklarından biri gibi. 


Kahvemi yudumlarken soruyu yöneltiyorum, nasıl başladı bu serüven?
Özgür Düzgün Tuncelili ama Antakya'da dünyaya gelmiş, ardından orta öğretimini Ankara'da tamamlamış, sonrasında Marmara Üniversitesi Hukuk Bölümü’nü kazanınca İstanbul’a gelmiş. 
Anlayacağınız karşımızda bir Avukat var. İş ciddi yani. 
Deniz Yıldız Düzgün’ün memleketi Siirt ama İstanbul doğumlu ve  o da Marmara Üniversitesi Hukuk mezunu. 

Ama çift aynı okul mezunu olmalarına karşın okulda iken tanışmamışlar. Kader devreye girmiş ve aynı hukuk bürosunda çalışırken tanışmışlar. Ve şimdi evliler ve bir de çocukları var. 
Vay, yani iki hukukçu patron ve patroniçe. 
Konu renkleniyor o an büyük bir keyif kaplıyor beni, hikaye güzelleşiyor diye. Hikaye dediğime bakmayın gerçek bunlar. 

Tüm içtenliğiyle anlatmaya başlıyor Deniz Yıldız Düzgün, 
“En büyük hayalimdi bir kahve dükkanına sahip olmak. Bunu ara ara eşimle paylaşıyordum. Doğrusu o benim kadar sıcak bakmıyordu meseleye. Ama bir şeyi çok isteyince oluyor sanırım. Avukatlık yaptığım dönemde Avusturalya’da yaşayan Jimy Arslan ile tanıştık. Bizim müvekkilimizdi. Türkiye'de kahve içemediğini anlatıyordu. Bir öneriyle gelince ben de hiç düşünmeden evet dedim. Kahveci olmak için hiç sevemediğim mesleğimi bıraktım.  Adliye koridorlarında değil kahve dükkanında olmayı seçtim. Doğrusu bunun için de çok mutluyum”  diyor. 
Her haliyle bu mutluluğu yüzüne yansıyor.  Masada konuşmalar devam ederken bile gözünün ucuyla da mekanı kontrol halinde.  Ama öylesi bir ciddiyeti var ki,  hepsi kocaman gülümsemesinin ardındaki içtenliğinde gizli. 

Ne zaman başladınız kahve işine?

Başak Burcu Özgür Düzgün, detaycılığıyla rakamı aktarıyor. 
"2012 yılında başladık. Ama halen hukuk danışmanlık şirketim var ve danışmanlık hizmeti veriyorum. Ceza Hukuku branşında haftanın yedi günü devam ediyorum. Her iki işi birden götürmeye çalışıyorum. Ama benim vazgeçilmezim mesleğim, bu ise hobi gibi oldu.”



MOC AKADEMİ...

Deniz Yıldız Düzgün konuya dahil oluyor, “Evet o hukuku seviyor, giyiminden de anlaşılacağı gibi o hep bu işi sevdi ben ise kahvenin sevdasına kapıldım ve burdayım. Şimdi ikimiz birbirimizi dengeliyoruz. O daha çok parasal boyutuyla ilgili ben ise ürün ve sunumuyla. İşe Avusturalya'daki ortağımız ile birlikte kahve kavuralım diye yola çıktık. Ama kahve mekanı olma olgusu da beraberinde geldi. Sıcak bir atmosfer oluşunca ve kahvenin kalitesi var olunca müşteriler de bu ölçüde yoğunlaşmaya başladı.”

Kahve sizin için ne ifade ediyor? 

"Bir yaşam tarzı,  gurme bir tat, her kültüre yakın bir tat’ diyor Özgür Düzgün, Deniz Yıldız Düzgün ise şöyle tanımlıyor. 
“Kahve bir tutku. O bir canlı yaşam. Yeşil tanecikler halinde geliyor, sonrası doğru bir işleyiş ve doğru bir sunuş. Biz burda kahveyi işliyoruz. Tam tamına 72 çeşit kahve sunuyoruz. Her birinin kontrolünü gerçekleştiriyorum. Bu işin eğitimi aldım ve şimdi de eğitimini veriyorum. Bizim MOC akademimiz var. Kahve pişirme öyle çokta basit bir konu değil. Londra'da Avrupa Amerika Nitelikli Kahve Birliği'nin (SCAE) eğitmenlerinden biriyim.  Londra'da eğitim gördüm. Amacımız Türkiye'de kahve sunumunu ve yapımını öğretmek. İnanılmaz talep var.” 

Kahve deyip geçmemek gerektiğini şimdi çok daha iyi algılıyorum ve ilgim biraz daha artarken, kahvem tazeleniyor. 
Çalışanların her biri öyle bir sıcaklıkta servisler yapıyor ki,  patron masasında olup olmamam çok da farketmiyor.  Servis her masa için aynı titizlikte. 
Özgür Deniz Yıldız işin daha çok finansal bölümüyle ilgileniyor. Dolayısıyla yatırımlar noktasındaki sorular için ona dönüyorum. 

"Yurtdışından teklifler var"

Var mı yeni yatırımlar?
 

“Evet çok kısa bir süre önce Bomonti Moc hizmete girdi. Artık franchising veriyoruz. Yurt içi ve yurt dışından teklifler alıyoruz. Ancak inanılmaz titiz davranıyoruz, sonuçta MOC bizim bir çocuğumuz gibi ve doğru ellere emanet etmek istiyoruz, titizliğimiz bundan ötürü. Sonuçta butik bir kahveciyiz. Toptan kahve satışları da gerçekleştiriyoruz. Sidney’de bir şubemiz var. Bursa ve İzmir'de MOC  açıldı. Çok yakında ise MOC Topağacı hizmete girecek. Kılı kırk yararak titiz bir çalışma ile markamızı büyütüyoruz. A Plus bir hedef kitlesine hizmet sunmak her yerde aynı titizlikle hizmet götürmek gerekiyor. Yatırım noktasında ben ne kadar titiz isem kahvenin işleyişi ve sunumu konusunda da Deniz büyük bir özen gösteriyor.”



“Evet işte onu biliyorum” diyorum, hemen atlıyorum, "Alt komşumuz Okan Uzun" açıyor. 
“Evet, o MOC ekspres olacak,  100 metrekare altı olanlar. MOC ise 100 metrekare üstü alanlarda açılabiliyor. İsim hakkı için 35 bin dolar ödeme şartımız var. Avrupa ve Ortadoğu’dan da tekliler alıyoruz. Ancak şu anda karar vermiş durumda değiliz. Toptan kahve ise Avustralya ve Kıbrıs’a satış yapıyoruz.”

Patron kim diye sorum geliveriyor?
Yanıt samimiyetle akıyor. "Kendi içimizde doğru bir paylaşım var, işletme ve ürün konusunda Deniz, ben ise finans boyutuyla devredeyim”.
O halde cironuz diye en zor soruyu yöneltiyorum ama karşımda bir hukukçu var. 
İşte yanıt:
"Kuver başına 16.75 TL harcama. MOC oturum, ortalama kuver sayısı, 100-150. Minimun öngörülen 3 bin 500 TL günlük ciro."
Yatırımın ciddiyeti ve getirileri oldukça yüksek ama titizlik gerektiriyor. İşleyiş. 
Yeşil çekirdeklerin kavrulması, ardından 4 gün boyunca dinlendirilmesi, ardından ‘Baristalar” yani kahve yapanlar tarafından hazırlanması ve sunumu. 

Kontrol ise Deniz Yıldız Düzgün tarafından gerçekleştirilir. Yani 7/24 işin başında durmak şart ve koşul. 
Hizmet sektörünün olmazsa olmazı iletişim de ise ustalıkları ve evsahipliği noktası ise en büyük artıları Özgür ve Deniz Yıldız Düzgün’ün. 
Ortam öylesi huzurlu ki, soğuk havanın ötesinde samimiyetin ve çoğunlukla müdavimlerin doldurduğu mekanın konukları arasında köpekler de var. Yan masada oturanların sevimli köpeğiyle haşır neşirken kapıdan içeri profesyonel çekim için Ufuk  giriyor. Masaya ise muzlu bir tatlı. Öylesi hafif ki tadı, yerken o missss diye, mmmm diye seslendirme efektlerini kullanıyorum. 
Tatlı yiyip tatlı tatlı konuşmalara elbet bir yerde nokta koymak vaktinin yaklaştığının bilmenin duruşuyla fotoğraflar çekiliyor. En fazla gülümsemeler çoğalıyor şakaların yoğun olduğu mekanda. 
Huzur ve kalite bir arada. Kahvenin kırk yıllık hatırı da üstüne konunca, her söyleşinin vazgeçilmezliğini sunanların tatlı el sallayışında, bugünlük benden bu kadar. 
Haftaya kadar hep iyi hep sevgiyle kalın.  

Ha bu arada,  dinlenmiş kahvenin tadı damakta aromanın genizde bıraktığı ve misssss kokusu ise olayı hep devamlı kılmak için güzergahınızı hep MOC a çeviriyor. 
Daha önce uğramadıysanız bir uğrayın derim. 
Kahve tutkunları pişman olmayacaktır. Gittiğinizde köşedeki masada oturan Deniz Yıldız Gündüz ile tanışmalı ve kahveyi bir de kahve öğretmeninden dinlemelisiniz.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster