Mustafa A. Aysan [email protected] Mustafa A. Aysan

2016’da ekonomik sorunlarımız II

17 Şubat 2016, 12:55 ---

3 Şubat tarihli yazımızın da söylediği gibi, bu yılda uğraşacağımız en önemli ekonomik sorunumuz “enflasyon” olacağa benziyor.  Geçen yılın sonunda resmi tüketici indeksimizdeki 12 aylık yükseliş, % 10’a yaklaşmıştır.  Oysa her bir ailemiz için kolayca hesaplanabilecek ve hayat pahalılığının asıl ölçüsünü gösterecek tüketim mal ve hizmetlerindeki yıllık fiyat artışları, bu oranın gösterdiğinden, en az iki kat daha fazladır. Enflasyonun, hızla yükselteceği hayat pahalılığı sıkıntılarının, sabit ve düşük gelirli yurttaşlarımız üzerinde yaratacağı geçim baskılarının hafifletilmesi, 2016’da ekonomi yöneticilerini en çok uğraştıracak bir gelişmedir.  Ekonomi uzmanlarımızın en çok incelediği bu konu, ekonomik sorunlarımızla ilgili başbakan yardımcısının TÜSİAD Genel Kurulu’ndaki ayrıntılı konuşmasından da iyice anlaşılmış olmalıdır.  

Suriye sınırındaki savaşın, terörist saldırılarla boğazlaşmanın, günbegün sayıları artan şehitlerimiz için yanan yüreklerimizin acılarını bağrımıza basarken, bir de büyük ekonomik sorunlarla uğraşmak zorunda kalmamız, dayanma gücümüzü zorlamaktadır. 

2016’da ayrıca, Avrupa’nın bizden çok daha zengin ülkeleri liderlerinin, kendi insanlarını koruma inatçılığı ile uluslararası dayanışmanın sağlanması konusundaki çok kısa vadeli bakış açılarının zorlaştırdığı ve ekonomimizi zora koşacak olan başka sıkıntılarımız da vardır:  Bu sıkıntıların en önemlisi, kuşkusuz, sınırlarımızı zorlayarak ülkemize sığınan 2,7 milyon Suriye’ li konuklarımız (!) ile en az bir o kadar da sınıra yığılmış yabancı uyrukluların yaratacağı ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlardır. Suriye’den  kaynaklanan yüksek sayılardaki sığınmacı sorunlarının, tek başına büyük bir Avrupa ekonomik krizi yaratmaya aday olduğunu öne süren uzmanların sayıları giderek artmaktadır.

Bu büyük soruna bir de Rusya ile ülkemiz arasında yaratılan soğuk ilişki ortamının sonucunda ortaya çıkması kaçınılmaz olan ihracat, turizm geliri düşüklüğü ve üretim azalmasının büyük boyutları, günlerdir bizleri uğraştırmaktadır. Bu ikinci sorunun boyutları o kadar yüksektir ki, bazı ekonomi uzmanlarımız, ABD doları ile ölçülen kişi başı Yurtiçi Gelirimizin,  son üç yıldaki düşüşüne bu yılı eklemek gerektiğini düşünmektedirler.  ABD doları cari değerleri ile hesaplanan kişi başına milli gelirimizin 2012 yılındaki 10 459 dolarlık düzeyi, 2013’te 10 822, 2014’te 10 390, 2015’te 9 286 olarak gerçekleşmiş ve 2016’da da 9 364 dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilmiştir.  (T. C. Maliye Bakanlığı, Yıllık Ekonomik Rapor 2015.)

Avrupa’nın küresel boyutlardaki büyük ticaret, sanayi ve finans kuruluşlarındaki başarı düşüklüklerinin bir büyük Avrupa Krizi yaratacak boyutlara ulaştığı tahmin edilmektedir.  Konu ile ilgili olarak daha fazla bilgilenmek isteyen okurlarımın, konu ile ilgili şu yayına başvurmalarını öneriyorum: George Friedman, “Avrupa Krizi” kitabı, “Yaklaşan Avrupa Krizi ve Olası Savaşların Patlama Noktaları” alt başlığı ile sunulmaktadır.  İyi haber alan bir şirketi de olan Mr. Friedman, “Sonuç” kısmında ülkemiz hakkında şu sonuca varıyor:   

“Türkiye karmaşık bir konumda. Büyük bir güç olacak ama henüz büyük bir güç değil. Şu anda döngüsel bir sıkıntılı dönemden ve iç siyasi gerilimlerin içinden geçiyor ama bunların hiçbirinin sürekli bir önemi olmayacak. Ekonomik gücü ve çevresindeki kargaşadan dolayı büyük bir güce dönüşecek. Bu kargaşa Türkiye’ye ekonomik fırsatlar tanıyor. Aynı zamanda Türkiye çatışmalara sürüklenme eğiliminde de olacak.......... Sonuç olarak Avrupa yarım adası dışında Türkiye sıcak  bölgelerle çevrili.”

Özetle, 2016’ya çetin koşullar altında girdik; ilerliyoruz.  Güneydoğudaki boğuşma sona erse, tüm bu güç koşulların içinden sağlıkla çıkıp, 2016’da biraz daha büyüme fırsatı bulabiliriz, sanırım.. 

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster