Mehmet Bingöl [email protected] Mehmet Bingöl

Yurt dışından sağlanan kredilerde ve borçlanmalarda vergi konuları

18 Kasım 2014, 14:05 ---

Türkiye’deki şirketlerin finansman ihtiyacını yurt içi veya yurt dışından temin etmeleri halinde ve ayrıca kredi sağlayıcı kurumların banka ve finans kurumu olup olmamalarına göre avantajlı ve dezavantajlı durumlar ortaya çıkmaktadır.

Ülkemizde uygulanan mali mevzuat kuralları sebebiyle, Türkiye’de kurulmuş/faaliyet gösteren şirketlerin yurt dışından sağladıkları kredilerle ilgili vergi yükü ve maliyetleri, finansman sağlanan yurt dışı kurumun banka veya banka dışı bir kurum olup olmamasına göre farklılaşmaktadır.

Dolayısıyla, banka ve finans kurumu dışındaki kurumlardan yapılacak borçlanmalarda söz konusu maliyetlerin göz önünde bulundurulması gerekir.

i)Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF):

Türkiye’de yerleşik kurumların yurt dışından sağladıkları krediler aşağıdaki vade ve oranlarda KKDF’na tabidir.

  

Bankalar, bu kredilerle ilgili KKDF kesintilerini kredinin kullandırıldığı tarihler itibarıyla mevzuatta belirtilen oranlara ve matrah tespit şekillerine uygun olarak hesaplamak ve ödemekle sorumludur.

KKDF, döviz ve altın kredilerinde, tahakkuk ettirilen faizlere ek olarak; kredinin kullanıldığı tarihte, kredinin anapara tutarı ve altın miktarı üzerinden yukarıdaki vade ve oranlara göre hesaplanarak yatırılır.

Yurt dışından sağlanan TL kredilerde ise, kredi vadesi ne olursa olsun krediye tahakkuk ettirilen faizler üzerinden %3 oranında KKDF ödenmesi gerekmektedir. 

Yurt içindeki kurumlardan kredi kullanıldığında ise KKDF maliyeti söz konusu değildir.

ii) Kurumlar Vergisi Tevkifatı (Stopaj):

Banka ve kredi kuruluşları dışındaki yurt dışı firmalara (Örneğin yurt dışındaki ana şirket veya bir grup şirketi) ödenecek kredi faizleri, %10 Kurumlar Vergisi stopajına tabi olup, faiz ödemesi safhasında Türkiye’deki firma tarafından kesilen vergi tutarının, ilgili vergi dairesine muhtasar beyanname verilmek suretiyle ödenmesi gerekmektedir.

Bu yükümlülük, kredi kullanan firmanın kendi sorumluluğundadır. Türkiye’deki aracı  bankayı ilgilendiren bir konu değildir.

Ayrıca, ilişkili şirketlerden sağlanacak kredi üzerinden hesaplanması gereken faizin emsal faiz oranlarına uygun olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi halde “transfer fiyatlandırması” kuralları devreye girer ve ödenen faizin emsalleri aşan kısmı firma tarafından vergi matrahından düşülemez. Bunun yanı sıra, ilişkili şirketlerden sağlanacak kredi tutarının Türkiye’deki şirketin öz sermayesinin üç katını aşmaması gerekir, aksi halde bu kısım ilgili hesap dönemi için “örtülü sermaye” sayılır ve ödenen faizler gider kabul edilmez.

iii)Damga Vergisi:

Türkiye’deki firma, yurt dışındaki bir bankadan veya bir finans kurumundan kredi aldığında, sözleşme Damga Vergisi’nden istisnadır.

Bankalar, uluslararası kredi kurumları ve finans kuruluşları dışındaki kuruluşlardan kredi kullanımları ile ilgili sözleşmeler (Binde 9,48) oranında Damga Vergisi’ne tabidir. 2014 yılındaki işlemler için Üst tavan 1.545.852,40 Türk Lirası’dır. Vergi bu tutardan fazla olmaz. Söz konusu azami tutar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, yeniden değerleme oranında artırılmaktadır. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerine göre gelecek yılın vergilerinin artışında esas alınacak yeniden değerleme oranı, Maliye Bakanlığı’nca %10.11 olarak açıklanmıştır.

Damga Vergisi her bir nüsha için hesaplanır. Nüsha sayısı artarsa vergi de artar. Ancak vergi toplamı, üst sınırdan fazla olamaz.

Bankalar, Damga Vergisi ödenmemiş belgeleri işleme aldıkları takdirde ödenmeyen vergi ve cezadan sorumludur. Bu nedenle; firmadan, sözleşmeye ait Damga Vergisi’nin makbuz mukabili yatırılacağına dair bir beyan çerçevesinde, banka şubesinin Damga Vergisi kaşeli sözleşmeyi görmesi gereklidir.

iv)Katma Değer Vergisi (KDV):

Yurt dışındaki bankalardan veya kendi ülkesinin mevzuatına göre ana faaliyet konusu finansman sağlamak olan ve bu doğrultuda kredi vermeye yetkili olan finans kurumlarından yapılan borçlanmalarda herhangi bir KDV ödenmesi söz konusu değildir.

Ancak, yurt dışındaki banka ve kredi kuruluşları dışındaki kurumlara (Örneğin yurt dışındaki ana/parent/holding şirket veya bir grup şirketi) ödenecek kredi faizi ile kur farkları üzerinden, Türkiye’deki firma tarafından sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanarak 2 No’lu KDV beyannamesi ile beyan edilmesi ve tahakkuk eden verginin ödenmesi gerekmektedir. Bu şekilde beyan ve ödenen KDV tutarı, firmanın 1 No’lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılarak mahsup edilir. Böylece kredi kullanan kurum açısından bir maliyet oluşmaz, sadece ödeme ve mahsup tarihleri arasında farklılık olursa zamansal açıdan finansal etki yapar. 2 No’lu KDV beyannamesi yükümlülüğü, kredi kullanan firmanın kendi sorumluluğunda olup Türkiye’deki aracı bankayı ilgilendiren bir konu değildir.

v)Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV):

Yurt dışındaki bankalar ve finans kurumlarından yapılan borçlanmalardaki faiz ödemeleri üzerinden BSMV ödenmesi söz konusu değildir. Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, Türkiye’de uygulanan bir vergi olduğundan, yurt içi bankalardan kullanılan kredilerde, faizin yanı sıra %5 nispetinde ek bir maliyet ortaya çıkmaktadır.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster