Mehmet Bingöl [email protected] Mehmet Bingöl

Kontrol edilen yabancı kurum kazancı ve Türkiye’de vergilendirilme durumu

15 Ekim 2014, 11:14 ---

Son yıllarda ülkelerin mali otoritelerinin vergi anlaşmaları çerçevesindeki bilgi paylaşımı ve ülkelerin Vergi İdareleri arasındaki yardımlaşmalar, Türkiye’de mevzuatımıza giren kontrol edilen yabancı kurum (CFC=Controlled Foreign Company) müessesesi, stratejik kararlarının Türkiye’deki kişilerce alınmasıyla yurt dışı şirketlerin fiilen Türkiye’den yönetilmiş sayılması ve bu nedenle Türkiye’de vergiye tabi olması, gerçek lehtar (beneficial order) kavramı gibi konular nedeniyle yurt dışındaki şirket kurulması, trust veya holding yapılandırmaları cazibesini kaybetmektedir.

Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile 2006 yılında getirilen Kontrol Edilen Yabancı Kurum müessesesi ile belli şartlar altında, yurt dışı iştiraklere yatırım yapan Türkiye’deki vergi mükelleflerine bu iştiraklerinden fiilen kâr payı dağıtılmamış olsa dahi vergi uygulamaları açısından kâr payı dağıtılmış olduğu kabul edilmekte ve bu suretle yurt dışında oluşan bu kazançların Türkiye’de kurumlar vergisine veya şahsi gelir vergisine tabi tutulması sağlanmaktadır.

Buna göre, esasen vergi cenneti olan ülkelerde (genellikle offshore’lar) veya Türkiye’ye göre düşük vergi ödenen ülkelerde kurulu şirket veya fonlardan temettü dağıtılmamış olsa dahi sağlanan kazançlar, kişiler açısından temettü (kar payı) elde edilmiş gibi Gelir Vergisi’ne tabi olmaktadır. Dolayısıyla, söz konusu tutarların Türkiye’de “yıllık beyan” esasında beyan edilmesi ve ilgili yıllardaki tarife üzerinden vergisinin ödenmesi gerekmektedir.

Kontrol edilen yabancı kurum kavramı; tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştirakleri ifade etmektedir.

Yurt dışı kurum ve kuruluşların, Kurumlar Vergisi Kanunu uygulamasında “kontrol edilen yabancı kurum” olarak kabul edilmesi ve dolayısıyla kontrol edilen yurt dışı iştiraklerin kurum kazançlarının, dağıtılsın veya dağıtılmasın Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. 

i-Yurt dışındaki kuruluşun ilgili yıldaki toplam gayri safi hasılatının %25 veya fazlasının “pasif nitelikli” gelirlerden oluşması gerekmektedir. Pasif nitelikli gelirler; yurt dışı iştirakin faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticari, zirai veya serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen gelirler dışındaki, faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi gelirlerden oluşmaktadır.

ii-Yurt dışı kuruluşun taşıması gereken %10’dan az vergi yükü taşıması gerekmektedir.

iii-Yurt dışı kuruluşun asgari gayrisafi hasılat tutarı (100.000.- TL karşılığı yabancı paranın üzerinde) olması gerekmektedir.

Eğer, yukarıdaki şartları taşıyan yurt dışındaki (Örneğin Hollanda’da veya başka bir ülkede) bir şirket, Türkiye’de mukim bir kişiye ait ise, bu kişi açısından CFC (=kontrol edilen yabancı kurum) niteliğindedir. Yurtdışındaki (Hollanda) şirketin aktifinde yer alan başka bir şirkete ait hisselerinin satışında kazanç söz konusu olduğunda, CFC uygulaması nedeniyle Türkiye’deki şahıslar açısından ortaya çıkacak bu kazanç vergiye tabidir. Başka deyişle, hisse satışı sebebiyle o şirketin bilançosunda kar oluşması halinde o şirketi kontrol eden Türkiye’deki gerçek kişi nezdinde, bu kar dağıtılmamış olsa dahi, Türkiye’de “temettü geliri” elde edilmiş sayılmakta ve Gelir Vergisi doğmaktadır.

Görüldüğü gibi, “kontrol edilen yabancı kurum” kavramı ve uygulaması önemli bir yasal düzenlemedir. Buna göre, Türk şirketlerinin veya Türkiye’de yaşayan gerçek kişilerin (tam mükellef statüsünde olanlar), yukarıda belirtilen kapsamda yurt dışında kuruluşları (şirket, yatırım fonu, trust v.b. gibi) bulunuyor ise, yurt dışındaki bu kurumlarda oluşan yıllık kazançlar üzerinden hisseleri oranında Türkiye’de vergi beyan ve ödeme sorumlulukları da vardır. Bir başka deyişle, Türk Vergi Mevzuatı açısından CFC olarak algılanan bu şirketlerin yılsonunda oluşacak karlarının Türkiye’de otomatik olarak vergiye tabi olduğu unutulmamalıdır.
ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mustafa Akgün29 Ağustos 2016 17:04

    Türkiye'de bir Ltd şirketinin ortağı olan bir vatandaşın aynı zamanda Bulgaristan ülkesinde kurulu ayrı bir şirkette ortaklığı var ise ve bu şirketten elde edilen kar payının vergisini Bulgaristan ülkesinde ödemiş ise, Türkiye-Bulgaristan arasında imzalanmış çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması dahilinde bu gelirini ek bir vergi ödemeden ülkeye getirmesi mümkün olur mu? Bu geliri ülkeye getirirken Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi doldurması gerekir mi? Bu süreç ne şekilde işletilmelidir?

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster