BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaLeasing-FaktoringFKB Başkanı Özger’den 2016 mesajları----

FKB Başkanı Özger’den 2016 mesajları

FKB Başkanı Özger’den 2016 mesajları
26 Kasım 2015 - 11:30 www.finansgundem.com

Osman Zeki Özger, finansman şirketleriyle gerçekleştirdikleri kapsamlı çalıştayı finansgundem.com'a anlattı

SERAP SÜRMELİ – FINANSGUNDEM.COM

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman şirketlerinden oluşan bankacılık dışı finans sektörünün geçtiğimiz günlerde açıklanan 9 aylık konsolide verileri yüzleri güldürdü.  FKB’nin düzenlediği toplantıda açıklanan verilere göre aktif toplam, işlem hacmi, faaliyet konusu alacaklar, özkaynak büyüklüğü artarken, net kâr 1.3 milyar TL’ye yükseldi.
Üç sektörü tek çatı altında toplayan Finansal Kurumlar Birliği’nin Başkanı Osman Zeki Özger, sonucu yorumlarken o gün birlik üyesi şirketlerin reel sektörü desteklemeye devam ettiklerini, risk yönetimi anlayışlarını koruyarak büyümeyi sürdürdüklerini söyledi.

Toplantı bitti, herkes şirketine çekildi, 2016’nın son hazırlıkları için yine sıkı bir çalışma içine girildi. Ben de toplantıda konuşulmayanları sormak, Türkiye’yi konuşmak için FKB’nin kapısını çalıyorum. Vakıf Leasing’in de patronu olan ancak bizi “FKB şapkası”yla karşılayan Osman Zeki Özger, her zamanki gibi güler yüzlü, esprili. Kısa bir hal hatırdan sonra, Başkan’ın iş yoğunluğunu bildiğimden hemen konuları masaya yatırıyorum. 1 Kasım rüzgârının finans dünyasında yelkenleri nasıl şişireceğini merak ediyorum. Ben ne kadar heyecanlıysam Osman Bey o kadar rahat, gelecekten emin. Vurucu kelimeler, kısa cümleler olayı izaha yetiyor:  “Siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla, bizim öngördüğümüz zemin tekrar oluştu.  2016 sektörün büyümesine, gelişmesine ve önünün açılmasına fırsat veren bir yıl olacaktır…”

Tüm dünyanın bir numaralı gündem olarak izlediği Antalya G20 Zirvesi’nin yaydığı mesajın kısa vadede “KOBİ reformu ve yatırımlar” olduğuna işaret eden Özger bundan aslan payını almayı ihmal etmiyor, “Kaldı ki yatırımlar tamamen bizlerin finansman kaynaklarının adresleridir” diyor. Ve, “Bize gelecekler” diye uyarıyor:  “Dünyada yaklaşık 30 trilyon dolarlık bir altyapı yatırımını konuşuyoruz. Dolayısıyla buraya ihtiyaç duyan herkesin ama yatırımla ama finansman şirketleriyle, faktoring şirketleriyle bir ilişki içerisinde olması gerekecek.”

Sohbete “Türkiye’deki finansman şirketlerin konumu nedir” sorusuna yanıt vererek katılan Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vahit Altun ise karamsar demeyelim ama biraz dertli. “Biz finansman şirketleri olarak 13 şirketten oluşuyoruz. Finansman şirketlerinin Türkiye’deki karşılığı maalesef sadece otomotiv sektörünü finanse eder halde” diyor, Finans şirketlerinin çok geniş bir alanda hizmet verdiği yurt dışını gıptayla örnek veriyor. Sözlerine herkesin ‘hiç şüphesiz’ destekleyeceği bir beklentiyi ekliyor: “Ben bankacılık dışı finans sektörünün de gelişmesi ve derinleşmesi gerektiğine inanıyorum…”
FED’e dönüyoruz, artık usanç veren “Artıracak, artırıyor, daha olmaz” faizi, bilmeceyi Osman Zeki Özger’in masasına bırakıyorum…  Dinliyorum…
 

ÜLKEMİZDE YAŞANAN BU POZİTİF RÜZGARLA 2016’NIN İYİ BİR YIL OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM

Finansgundem.com: Türkiye’nin ihtiyacı güçlü bir finans sistemi olduğunu söylemiştiniz. Hâlâ bu düşüncede misiniz?  Türkiye’nin şu anki finans sistemini nasıl buluyorsunuz?

Osman Zeki Özger: Finansal Kurumlar Birliği’nin çatısı altında olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman şirketleri 2015 yılının ilk 9 ayında kârını yüzde 16.7 artırırken, aktiflerini yüzde 25.2 büyüttü. Bu şimdi bize 2016 yılının referansı oldu. Dolayısıyla bu referanstan yola çıkarak, 2016’ya kendimizi daha iyi hazırlıyor duruma geleceğiz. Tabi buna hazırlanırken elbette yanımızda bazı gücü ve desteği de görmemiz lazım. Bu gücü ve desteği bugüne kadar kuruluşumuzdan beri nasıl görmüşsek, bundan sonra da daha da artarak, derinleşerek görebileceğimiz kanaatindeyiz.

Bu kanaat nereden oluştu derseniz, yaklaşık 12-13 yıldan beri yapılan bir çok reformların bir tanesi de bizim 6361 Sayılı Kanun’umuzun getirdiği bir reformdu. Bu kanun, tüm sektörlerimizin mali sistem içerisinde büyümesine, gelişmesine ve derinleşmesine fırsat verdi. Bu fırsatı da bizler geçtiğimiz 2 yıl içerisinde en verimli şekilde kullanmaya çalıştık. Dolayısıyla kullanmaya çalıştığımız bu fırsat hem işlerimize yansıdı hem de mali sistemin, reel ekonomiyi desteklemek adına güzel sonuçlar verdi.

Tabi ki siyasi belirsizliğin ortadan kalkması ve bizlerin de daha önceden arkasında durduğu, takip ettiği kanunları ve ihtiyaçlarımızı konuşabileceğimiz zemin tekrar oluştu.  Bunu da göz önüne alarak 2016 yılının sektörün büyümesine, gelişmesine ve önünün açılmasına fırsat veren bir yıl olduğunu görüyoruz. G20’nin de kısa vadedeki mesajı kapsayıcılık, KOBİ reformu ve yatırımlar başlığı altında toplanmasıydı. Kaldı ki yatırımlar tamamen bizlerin finansman kaynaklarının adresleridir. Dünyada yaklaşık 25-30 trilyon dolarlık bir altyapı yatırımını konuşuyoruz. Dolayısıyla buraya ihtiyaç duyan herkesin ama yatırımla ama finansman şirketleriyle, faktoring şirketleriyle bir ilişki içerisinde olması gerekecek. Ben ülkemizde yaşanan bu pozitif rüzgarla 2016 yılının iyi bir yıl olacağını düşünüyorum.
 
-Bankalara sağlanan kolaylıklarla ilgili sizin açınızdan bir eksi olduğunu söylemiştiniz. Bununla ilgili bir gelişme oldu mu?

Osman Zeki Özger: Aslında Hükümet’in ekonomik programına baktığımızda benzer koşullarda iş yapan, mali sistem içerisindeki sektörlerin, fırsat ve rekabet eşitliğinin sağlanmasına çok önem gösteriyorlar. Dolayısıyla biz bunların neler olduğunu ilgili otoritelere anlatır durumdayız.  Mesela geçenlerde finansman şirketleriyle beraber çok kapsamlı bir çalıştay yaptık. Çalıştayda bütün ihtiyaçlarımızı, ‘nerelerde rekabet edemiyoruz, nerelerde haksız rekabetteyiz, nerelerde hangi fırsatlar verilirse daha iyi olabilir’i çok kapsamlı bir şekilde anlatır durumdayız. Bunlar çözüme yaklaşır veya tartışılabilir hale geldi. Tahmin ediyorum bundan sonraki dönemde de bu ilginin artarak devam edeceği ve bu çözümün de bizim ihtiyaçlarımıza yönelik çözüleceği kanaatindeyim.
 
-FED’in faiz politikası hakkındaki düşünceniz nedir? Birlik üyeleri, FED’in faiz artışından nasıl etkilenecek?
 
Osman Zeki Özger:  FED’in Faiz artırması artık yeni bir gündem değil. FED 2013 yılının Mayıs ayından beri bunu söylüyor. Ama bunun bir an önce sonuçlanmasında yarar var. Çünkü bu belirsizlik insanları şüphe içerisine sokuyor.  Şu anda konuşulan iki tarih var; ya bu yılın sonunda veya bundan sonraki toplantıda olacak.  Aslında faiz artışı Aralık’ta olmuş, 2016 Mart’ında olmuş çok bir şey değişmeyecek. Yaklaşık 2-2,5 seneden beri faiz artışının etkilerinin neler olabileceğini ve bununla ilgili ülkemize ne kadar sermaye girişi ve çıkışı olabileceğini aşağı yukarı kendi bütçesinde kendi programında bunu öngördü. Dolayısıyla yarın sabahleyin FED’in faiz artışını sürpriz diye algılayan olmaz.
 
 
BANKACILIK DIŞI FİNANS SEKTÖRÜ GELİŞMELİ VE DERİNLEŞMELİ

-Türkiye’deki finansman şirketlerinin tam olarak konumu nedir?


Vahit Altun: Biz finansman şirketleri olarak 13 şirketten oluşuyoruz. Finansman şirketlerinin Türkiye’deki karşılığı maalesef sadece otomotiv sektörünü finanse eder halde. Ama yurt dışı uygulamalarına bakarsanız finansman şirketleri çok geniş bir alanda hizmet veriyor. Özellikle bireysel tüketici kredilerinde ciddi bir tabana yayılmış durumda. Ben işim gereği Almanya’ya her gittiğimde beyaz eşya mağazalarında bir ürünü, “Nasıl alabilirim?” diye sorduğumda bana ya “Peşin alabilirsiniz” diyorlar ya da 2-3 tane kağıt uzatıyorlar. Bu kağıtlarda finansman şirketlerinin ödeme planları var. Ama Türkiye’de özellikle kredi kartlarına yapılan bu taksitli uygulamalar bunun önünü kesiyor. Çünkü hepimiz en hızlı şekilde kredi kartımızı uzatıp işimizi hallediyoruz. Ama yurt dışında tamamen bir ödeme aracı ve kredi kartına taksit uygulaması yok. Onun içinde finans şirketleri var.  Ben bankacılık dışı finans sektörünün de gelişmesi ve derinleşmesi gerektiğine inanıyorum.  Çünkü çağdaş ve gelişmiş ekonomiler bize bunu gösteriyor. Bizim de onları buraya mutlaka içselleştirip getirmemiz gerekiyor. 
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)