BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiAvrupa'da kış kasvetli geçecek----

Avrupa'da kış kasvetli geçecek

Avrupa'da kış  kasvetli geçecek
26 Aralık 2011 - 12:46 www.finansgundem.com

Ernst & Young’ın Euro bölgesine ilişkin dönemsel olarak hazırladığı rapora göre 2012'de bölgede enflasyon düşecek, işsizlik % 10'un altına inmeyecek.

Ernst & Young’ın Euro bölgesine ilişkin dönemsel olarak hazırladığı raporun kış tahminleri açıklandı… Rapora göre, Euro bölgesi ülkelerinin yüklü miktardaki borçları bölge içinde dağılma ihtimalini hala sürdürüyor. Rapor, 2012 yılı enflasyonun 2011 yılına kıyasla yavaşlayacağının sinyalini de veriyor. Fakat bölgedeki işsizlik oranı, 2015 yılından önce yüzde 10’un altına inmeyecek.
Denetim ve danışmanlık firması Ernst & Young’ın ‘Euro Bölgesi Kış Tahminleri’ (EEF) raporuna göre, 2012’nin ilk yarısında Euro Bölgesi’nin ‘yumuşak’ bir resesyona sürüklenme ihtimali giderek artıyor. Rapor, faiz oranlarında bir miktar daha indirim olabileceğini ve Euro Bölgesi’nde işsizlik oranının 2015 yılından önce yüzde 10’un altına düşmeyeceğini öngörüyor.
Gelecek 6 ayda büyüme yok
9 Aralık’ta yapılan Avrupa Birliği Konseyi Zirvesinde bazı reformların kabul edilmesine rağmen, Euro Bölgesi yöneticilerinin yapılan anlaşmayı hızlı uygulama kabiliyetlerinin ve bu yöndeki kararlılıklarının çok net olmadığı, araştırmada ortaya çıkıyor. Bu konudaki endişe, yakın gelecekte sallantılı yapının süreceğine ve en azından önümüzdeki 6 ay içinde büyümenin zayıf kalacağına işaret ediyor. Dolayısıyla, 2008 yılındaki kadar olmasa da, 2012 yılında bankaların likiditesi ve işsizlik konuları ciddi endişeler yaratıyor olacak. Öte yandan, Avrupa Birliği Zirvesinde kararlaştırılan reformların uygulanacağı varsayılır ise, Euro Bölgesi’ndeki güçsüz büyümenin 2012 yılı bitmeden önce toparlanmaya başlayacağı da ihtimaller arasında gösterilmiş.
Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) müdahaleleri devam edecek
EEF, 2011 yılı başlarında zamanından önce faiz artırımına giden Avrupa Merkez Bankası’nın, Faiz oranını düşürmesine yönelik son kararlarının yerinde olduğu belirtiliyor. Buna rağmen rapor, piyasaların rahatlaması ve bankalara likidite sağlanması açısından ek önlemlerin alınması gerekliliğinin de altı çiziliyor.
Euro Bölgesi’ndeki devlet tahvilleri getirilerinin son dönemlerde düşmesine rağmen hala yüksek bir seviyede seyrediyor fakat gelecekteki seviyeleri öngörülemiyor. Ernst & Young’ın ‘Euro Bölgesi Tahminleri’ (EEF) kıdemli ekonomik danışmanı Marie Diron’a göre, tahvil piyasalarındaki aşırı volatilite, 2012 yılı için yapılan zayıf büyüme öngörüleri ve kredi sıkışıklıklarının yarattığı baskılı ortamda, daha ağır sonuçlardan kaçınmak ve hatta Euro Bölgesi’nin dağılmasını önlemek adına AMB’nin kredi vermede son merci durumunda kalması ihtimaller dahilinde bulunuyor.
İşsizlik, bölge genelinde önemli bir endişe kaynağı
İşsizlik, özellikle Euro Bölgesi’nin çevre ülkelerinde 2008 yılından beri hızla tırmanıyor. İşsizliğin çekirdek ülkelere de yayılabileceğinin öngörüldüğü EEF raporu, bazı Euro Bölgesi ülkelerinde tahmini işsizlik oranının 2015 yılından önce yüzde 10’un altına düşmeyeceğini öngörüyor.
Enflasyonun 2012’de yavaşlayacağı öngörülüyor.
Rapora göre bazı gelişmeler, 2012 yılında enflasyonun yavaşlayacağı sinyalini de veriyor. Öncelikle tepe noktasından düşüşe geçen petrol fiyatlarının 2012’de yüzde 10 oranında azalacağı öngörülüyor. Bunun yanı sıra baz etkisinin enflasyon rakamlarına olumlu yansıyacağı ortaya çıkarken, 2011 yılı başında uygulanmaya başlanan KDV artışlarının etkisinin ortadan kalkmasıyla, 2012 yılı başında ortalama enflasyon oranının düşük olacağı görülüyor. EEF kış tahminlerine göre, 2011 yılında yüzde 2,6 olan enflasyon oranı, 2012’de yüzde 1,8’e düşecek; 2013 ve 2014 yılları için de benzer tahminler ortaya koyuluyor.
Euro Bölgesi’nin dağılması, az da olsa hâlâ ihtimal dâhilinde
Euro Bölgesi’nin dağılmasının bedeli şüphesiz çok yüksek olacaktır ve tüm Avrupa ve dünya ekonomisi üzerinde uzun süreli bir etki yaratacaktır... Sonuç olarak, EEF’ye göre lider ülkelerdeki yetkililer tek para birliğinin bozulmaması için ellerinden geleni yapacaklar. AMB’nin “kredi vermede son merci” olarak hareket etmesinin maliyeti ise, dağılmanın orta vadede yaratacağı maliyetten muhtemelen daha düşük olacak gibi görünüyor. Diron’un ifadesiyle:
“Yunanistan, İtalya ve İspanya’daki son gelişmeler ve liderler zirvesinde varılan anlaşma nedeniyle, Euro Bölgesi’nin dağılma riski azalmıştır. Ancak özellikle 2012 yılında çok yüklü miktarda ülke borcunun refinansmanı tansiyonu artırabileceği için, bu riskin ortadan kalktığı söylenemez.”
Orta vadede beklentiler daha olumlu yönde
Euro Bölgesi’nin kısa vadedeki görünümü kasvetli bir resim çizmekle beraber, durumun düzeltilmesi için gerekli adımların atıldığı da görülüyor. Araştırma sonuçlarına göre İtalya, İspanya ve Yunanistan’ın hâlen tedirginlik yaratmasına rağmen, 2012 yılında İtalya ve Yunanistan’daki krizin sona ermesi bekleniyor. Bu beklentinin, Euro Bölgesi’nde bir denge oturtarak, orta vadede büyümeyi toparlayacağı ve finansal istikrarı güçlendireceği düşünülüyor.
Bankacılık sektöründe likidite
Euro Bölgesi’nde yaşanan diğer bir sorun ise bankacılık sektöründeki likidite olarak ortaya konuyor. Bankaların bilançolarını yeniden yapılandırmaları ve daha riskli sektörler ile ülkelerdeki pozisyonlarını azaltmaları nedeniyle borç verme şartları ise sıkılaştı. Sermaye piyasalarına erişimin kısıtlı olması ve bankaların, ekonominin gidişatına yönelik negatif algıları buna neden olan temel faktörler arasında yer alıyor. Borçlanma rakamları, 2012 yılına girerken, özel sektör yatırımlarının ve üretim artırma kabiliyetlerinin olumsuz etkileneceği sinyalini veriyor. AMB’nin bankalara açtığı kredi vadelerini üç yıla kadar uzatmış olması ve likidite temin etmek için gösterecekleri teminat kapsamını genişletmesi, bankaların finansman zorluğunu aşarak asıl görevleri olan ekonomiye kredi sağlayan kurumlar olma vasfını yerine getirmelerini sağlama amacı taşıyor.
Bölgede büyüme hızının yaklaşık yüzde 2’ye ulaşması 2015’i bulabilir...
Marie Diron EEF raporu sonuçlarını değerlendirirken, önümüzdeki dönem için öngörülerini de ortaya şu şekilde koydu;
“Ayrıca önümüzdeki yıllarda dünya ekonomisinde büyümenin lokomotifi olacağını düşündüğümüz ve 2014 yılında GSYH’lerinin dünya toplamındaki payının gelişmiş ülkelerinkini aşacağını öngördüğümüz gelişmekte olan piyasaların yarattığı dinamizm, Euro Bölgesi’nde büyüme hızının 2014 ve 2015 yıllarında yaklaşık yüzde 2’ye ve sonraki yıllarda daha da yukarı çekilerek artmasına katkıda bulunacaktır.”

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)