BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaYabancılar referandumdan önce ne kadar alım yaptı----

Yabancılar referandumdan önce ne kadar alım yaptı

Yabancılar referandumdan önce ne kadar alım yaptı
21 Nisan 2017 - 06:01 www.finansgundem.com

Dünya yazarı Alaattin Aktaş, 'milat' olarak değerlendirdiği referandumdan önceki 3.5 aylık dönemde giriş yapan yabancı sermaye tutarını yazdı, referandumdan sonraki dönem için öngörülerini paylaştı. İşte Aktaş'ın o yazısı:

16 Nisan Türkiye için dönüm noktasıdır, bu tartışılmaz. Tanımla uğraşmanın pek alemi de yok aslında. Yeni yönetim biçiminin ne olduğunu, hayatımıza neler kattığını ve bizden neler götürdüğünü yaşayarak hep birlikte göreceğiz.

Yaşayacaklarımızın bir de ekonomi ayağı olacak tabii ki. Ve bu ekonomi ayağını bir ölçüde de yabancıların Türkiye'ye olan bakışları belirleyecek.

Yabancı yatırımcı Türkiye'ye gelecek mi, gelmeyecek mi? Soru budur. Kastettiğimiz yatırım da ne yazık ki zaten doğrudan yatırım değildir. Türkiye kaç yıldır gerçek doğrudan yatırım çekemez durumda zaten. Sözünü ettiğimiz portföy yatırımlarıdır.

Merkez Bankası dün yabancıların nisan ayının ikinci haftasındaki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi alım satımına ilişkin verileri de açıkladı ve böylece referandum öncesindeki tablo oluştu. Yabancıların geçen hafta içinde 173 milyon dolarlık hisse senedi ve 80 milyon dolarlık DİBS aldıklarını belirtelim ve üç buçuk ayın verilerine bakalım.

1.2 milyarı hisse senedinden

Yabancı yatırımcılar yılın ilk üç buçuk ayında, bir başka ifadeyle yılbaşından referanduma kadar geçen sürede toplam 2 milyar 178 milyon dolarlık alım yaptılar.

Bu tutarın 1 milyar 220 milyon doları hisse senedinden, 958 milyon doları da devlet iç borçlanma senedinden oluşuyor.

Bu arada bazı haftalara ilişkin verilerde revizyon olduğu için haftalık net giriş ve çıkışa ilişkin tabloyu kısa bir aradan sonra yeniden aktarmayı uygun gördüğümüzü belirtelim.

Merkez Bankası'nın haftalık olarak açıkladığı bu değerler, yabancıların alım-satımlarının netini gösteriyor. Ayrıca bu veriler fiyat değişimi ve kur hareketinden arındırılmış net değişime işaret ediyor. Bu detayların altını bir kez daha çizmekte yarar var.

Önemli olan bundan sonrası

Referandumu izleyen günlerde sonuç evet de olsa, hayır da olsa piyasalarda öyle kayda değer bir hareketlenme beklenmiyordu. Hele hele bazı kesimler sonucun evet olması halinde piyasaların coşup gideceği, sandıktan hayır çıkması halinde bu kez piyasaların deyim yerindeyse çakılacağı tahminini dile getiriyordu; ki, bu tahminin aslında hiç temeli yoktu.

Beklendiği gibi oldu. Referandum geride kaldı, piyasalarda da hemen hemen hiçbir etki görülmedi.

Ama içinde bulunduğumuz günlerdeki sükunet aldatıcı olabilir mi? Mümkün! Gelecekte neler yaşanacağını belirleyecek olan da hiç kuşku yok ki ortaya konacak icraat.

Türkiye önümüzdeki süreçte nasıl bir ekonomi politikası izleyecek, dış politikadaki gelişmeler nasıl olacak; bunlar büyük önem taşıyor elbette.

Ama belki bunlardan daha önemlisi yeni yönetim biçimine geçişin gerektirdiği düzenlemeler yapılırken ortaya çıkabilecek durum...

Bir dizi değişikliğe gidilecek, ama bu değişiklikler nasıl ve hangi yöntemle yapılacak?

Bu değişiklikler yapılırken Meclis ne ölçüde devrede olacak?

Bu sistemin Türkiye'yi demokrasiden uzaklaştıracağı iddiası, daha sistem uygulamaya girmeden kendini göstermeye başlarsa nasıl bir mekanizma devreye sokularak bu durum önlenebilecek ya da önlenebilecek mi?

Bir dizi soru var. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yabancıların Türkiye'ye bakışını ve döviz getirip getirmeyeceklerini belirleyecek temel etken Türkiye'nin ekonomik gidişatı kadar, yeni
sisteme geçiş öncesinde atacağı adımlar da olacak.

Normal koşullarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın referandum akşamı 2019'a kadar seçim olmayacağını açıklamasından sonra yabancı yatırımcının daha bir gönül rahatlığı içinde Türkiye'de yatırım yapması beklenir. Erdoğan'ın açıklaması iki buçuk yıl seçimsiz bir dönem demektir çünkü.

Yabancı yatırımcı kendi çıkarı açısından terazinin bir kefesine seçimsiz geçecek bu iki buçuk yılı ve Türkiye'nin sunduğu yüksek kazancı koyacak; diğer kefeye ise riskleri yerleştirecektir.

Hangi tarafın ağır bastığını bir süre sonra hep birlikte görmeye başlarız.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)