BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaTürk Lirası için neler yapılmalı?----

Türk Lirası için neler yapılmalı?

Türk Lirası için neler yapılmalı?
13 Ocak 2017 - 12:39 www.finansgundem.com

Türk Lirası'nın değer kaybetmesine sebep olan gelişmeler neler ve bunlar için nasıl önlemler alınmalı? İşte bu soruların yanıtları;

Meksa Yatırım Araştırma Müdürü Eren Can Ümüt dolar/TL analizinde bulundu. TL ile aynı sınıfta olan diğer GOÜ para birimleri ve TL arasında nasıl bir performans farkı oluştu ve TL için nasıl önlemler alınmalı. İşte Eren Can Ümüt tarafından hazırlanan USD/TRY Analizi:

2016 yılında yurtiçi ve yurtdışına yaşanan tarih gelişmelerin etkisi ile TL’de oldukça sert gerilemelerin yaşlandığını ve bu keskin değer kayıplarının yeni yılda da devam ettiğini takip ediyoruz. TL’nin aynı sınıfta kabul edilen diğer GOÜ para birimlerine göre oldukça net bir negatif ayrışmaya maruz kaldığını takip etmekteyiz. Bu noktada 2017 yılına 2.5300 seviyelerinde başlayan USD/TRY paritesi sadece 8 gün içerisinde 3.9420 seviyelerine ulaşmış ve daha senenin başı olmasına karşılık %12’ye yakın değer kaybına maruz kaldı. ( Sene başından 11.01.2017 tarihli 3.9420 seviyesini baz alıyoruz )

Peki, bugün itibari ile TL ile aynı sınıfta olan diğer GOÜ para birimleri ve TL arasında nasıl bir performans farkı oluşmuş durumda?

( 13.01.2017 saat 11.40 zaman değerini baz aldığımızda GOÜ para birimleirnin ABD dolarına karşı gösterdiği performans ) Türk Lirası %8’e yakın değer kaybetmiş durumda.

Güney Afrika Randı %1.44 değer kazancına sahip.

Hint Rupisi %0.38 değer kazancı ile yılbaşından bu yana aslında yerinde sayıyor.

Endonezya Rupiahı %1.08 oranında değer kazanmış durumda.

Brezilya Reali değer kazancı %2 oranında

Rusya Rublesi %3.35 değer kazancı hakkim…

Aynı dönem içerisinde gelişmiş ülke para birimlerine karşı ABD dolarının performansını gösteren dolar endeksi ( DXY ) ise yıla 102.00 seviyesinden başlamış ve 100.70 seviyesine kadar gevşemenin ardından 101.30 seviyesine yükseliş kaydetmiş. Yani 13.01.2017 tarihi itibari ile sene başından bu yana %0.78 oranında değer kaybetmiş. Yani çıkan sonu TL’nin hem dolar endeksine hem de benzerlerine göre net bir şekilde negatif ayrışma yaşadığı…

Peki bu durumu oluşturan gelişmeler neler ve önlemler neler olabilir?

Öncelikle yeni yılda TL üzerinde yaşanan keskin değer kaybının anayasa görüşmelerinin başlaması ile uyumlu olduğunu görüyoruz. Sonuçta ABD doları merkezli net bir fiyatlama küresel piyasalarda oluşmamış. Dolayısıyla Anayasa görüşmeleri sonucu Partili Cumhurbaşkanı sistemine yönelik belirsizlikler ve bu belirsizliklerin oluşturduğu stres hem yerli hem de yabancı yatırımcılar nezdinde satılıyor.

Bir diğer unsur TCBM’nin politik alanının siyasi baskı nedeniyle geniş olmadığı algısı… Yani kur tarafında yaşanan sert yükselişe TCMB’nin sert önemleler ile müdahale edemeyeceği beklentileri piyasalarda adeta hakemsiz bir futbol maçı görünümün oluşmasına sebep oluyor. Bu sayede TL spekülatif ataklara bir açık bir konumda bulunuyor. TCMB’nin aldığı likidite yönetime yönelik önlemler kısa vadede etkisini gösterse de kalıcılığının pek sağlanamayacağı piyasalarda oluşan genel beklentilerin başında geliyor.

Türkiye ekonomisinin oldukça zayıf bir performans göstermesi de TL üzerinde etki unsurlarında birisi olarak sayılabilir. 2016 yılının üçüncü çeyreğinde %1.8 ve takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış veri de ise %2.7 oranında daralma meydana gelmiş. 2016 yılının ise %2 civarında bir büyüme ile kapatılacağı bekleniyor. Potansiyel büyüme oranının ortalama %5 olması ekonomik aktivitenin zayıflığını gösteriyor. Özellikle TL2de oluşan sert değer kayıplarının büyümeye yönelik negatif bir kısır döndü oluşturduğunun da altını çizmek gerekiyor.

Bu konuyu işlerken:

Değer kaybeden TL hem işletme hem de tüketici güveninde erimeye neden oluyor.

Şirketlerin yüksek döviz açık pozisyonları gereği TL değer kaybettikçe borç miktarında artış yaşanıyor. Bu durumda şirketlerin yatırımlarını kısmasına bu da üretimde azalışa neden oluyor.

Doların yükselmesi yurt içerisinde dövize olan talebin artması ile gerçekleşiyor. Özellikle yabancıların dövize geçmesi ve elindeki fonu dışarıya çıkartmaları büyümek için yüksek küresel finansmana ihtiyaç duyan Türkiye ekonomisinde büyümenin önünde engel teşkil ediyor.

Artan döviz kurları maliyet enflasyonunu ciddi oranda artırıyor. 2016 yılını ÜFER2de %10 seviyesine yakın bir noktada kapattığımızı hatırlatalım. Bu durum doğal olarak TÜFE’ye de yansıyor ve hane halkının alım gücünde tahribata yaratıyor. Böylelikle iç talepte daralma meydana geliyor.

Görüldüğü gibi kurlarda yaşanan yükselişin zararları bir hayli fazla… Peki, bu durum tersine çevrilemez mi? Yani TL’de yaşanan keski değer kayıplarının önüne geçilemez mi? Tabii ki geçilebilir. Burada TL’nin negatif ayrışmasına neden olan gelişmelere yoğunlaşmak çözümü bu noktada aramak gerekiyor.

Öncelikle küresel gelişmeler kaynaklı bir etki ile mi TL değer kaybediyor? Az önce bu sorunun cevabını verdik. TL ile aynı sınıfta olan para birimleri yıl içerisinde genel olarak değer kazanırken dolar
endeksinde ise hafif de olsa değer kaybı var. Dolayısıyla net bir dış etkiden bahsetmek zor...
İkinci olarak yurt içi gelişmelere odaklanmamız gerek…

Burada en önemli unsur siyasi tansiyonun düşürülmesi olarak kabul edilmeli. Anayasa değişikliğine yönelik görüşmeler – meclis aritmetiğinin referanduma olanak sağlayıp sağlamayacağı – referandum için yeter sayının sağlanması durumunda ise tarih olarak 2017 Nisan olarak konuşulan bir takvim bulunuyor. 330 vekil sayısının mecliste bulunamaması durumunda ise erken seçim söylentilerini de okumaktayız.
Dolayısıyla kısa süre içerisinde siyasi belirsizliklerin ortadan kalkma ihtimali bir hayli zayıf. Yalnız siyaseten daha belirgin ve sakin bir ortam finans piyasalarımızın negatif ayrışmasının önüne geçebilir.

TL’de keskin değer kayıplarının ardından gözler doğal olarak TCMB’ye döndü. Bankanın aldığı bir takım likidite yönetimine yönelik önlemler olsa da yeterli odluğunu düşünmüyoruz. Bankalar arası borçlanmaya 22 milyar TL limit getirerek TL’nin likiditesini kısmak, döviz zorunlu karşılıklara 50 baz puan indirim yaparak döviz likiditesi artmak amacı ilk kullandığı önlemlerdi. Bu önlemlerin kur tarafında yeni rekorları engelleyememesi sonrası TCMB haftalık repo ihalesi açmayarak borçlanmayı %10 olan geç likidite penceresine yönlendirerek örtülü bir faiz artırımına gitmişti. Bu karar siyasilerden gelen TCMB’nin gerektiğinde tüm önlemleri alabileceği yorumlarıyla da birleşince USD/TL’de bir miktar gerileme yaşandı.

Yalnız kurun 3.7500 seviyesinin altına inemeyerek yeninde 3.80 seviyesinin üzerinde tutunmaya çalışıyor.

Bir noktanın altını çizmek gerekiyor:

Siyasi belirsizliğin devam etmesi ve TCMB’nin siyasi baskı nedeniyle atılması gereken önlemleri atamadığı yönünde piyasalarda oluşan genel kabul görmüş düşünce kırılmadığı sürece TCMB’nin atmış
olduğu kısa vadeli likidite kısıcı önemlerin etkisi uzun olmayacaktır.

Dolayısıyla siyaset ve TCMB koordineli çalışmalı ve piyasalarda oluşan negatif beklentileri kırmalıdır. Sonuçta TL’de yaşanan değer kaybı TL'ye olan talebin zayıflamasının bir sonucu. Yani TL’nin cazibesini
artırmamız gerekiyor.

Bunun için:

1. TL getirilerini yükselterek reel olarak diğer GOP’lar ile aradaki farkı kapatmak…

2. Siyasi arenada sükunetin sağlanıp daha istikrarlı ve ön görülebilir bir ortam oluşturmak gerekiyor. Saydığımız ikinci madde faiz artırımdan çok yüksek bir etki ile TL’nin cazibesini artıracaktır.Siyaset ve TCMB’nin koordinasyonu sağladığını ve bunu güçlü bir şekilde göstermesi yaraya merhem olacak en önemli adımdır. Siyasetin denkleme dahil olmadığı bir çözümün kalıcılık sağlama ihtimalinin bir hayli zayıf olduğunun altını kalın harfler ile çizmemiz gerekiyor."

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)