Türk Eximbank'tan 2019 için kredi müjdesi

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, 2017 yılını kredi ve sigorta destek hacmi bakımından 39,3 milyar dolarla tamamladıklarını belirterek "Türk Eximbank 2018 yılını da yaklaşık 44 milyar dolarla tamamlayacak. Gelecek yıl için 48,4 milyar dolar tutarında destek sağlamayı hedefliyoruz" dedi. 

AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş başkanlığında toplanan TBMM  Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonunda, Türk Eximbank'ın 2015 ve 2016  yıllarına ilişkin hesapları görüşüldü.

Bankanın faaliyet ve hedeflerine ilişkin sunum yapan Yıldırım, 32  yıldır döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan ihracatçılara hizmet veren Türk  Eximbank'ın sistemde mevcut 52 banka içinde kredi büyüklüğü açısından 8. sırada  yer aldığını ifade etti.

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, Türkiye'deki ihracat kredilerinin yüzde 48'inin Türk  Eximbank tarafından verildiğine dikkati çekerek "170 milyar dolara ulaşan  ihracatımızın yüzde 25'i bankamız tarafından finanse ediliyor. 2017 yılını kredi  ve sigorta destek hacmi bakımından 39,3 milyar dolarla tamamlayan Türk Eximbank,  2018 yılını da yaklaşık 44 milyar dolarla tamamlayacak. Böylece, ihracatımızın  yüzde 26'sı bankamız tarafından desteklenmiş olacak. Gelecek yıl için 48,4 milyar  dolar tutarında destek sağlamayı hedefliyoruz." diye konuştu.

"KOBİ'LERİMİZE ÖNCELİK VERİYORUZ"

Türkiye'nin geçen yıl yüzde 7,4 büyüdüğünü ve ihracatını yüzde 10,2  artırdığını anımsatan Yıldırım, ihracatçılara verdikleri desteğin aynı dönemde  yüzde 19 artış göstermesinin büyük başarı olduğunu söyledi.

Yıldırım, bu sene sonunda da ihracata sağladıkları desteğin dolar  bazında yüzde 13-14 artmasını öngördüklerine işaret ederek şu değerlendirmeyi  yaptı:

"Türkiye'de 70 binin üzerinde ihracatçı var ancak 3 yıldan fazla  süredir ihracat yapan firma sayısı 15 bin seviyesinde. 2017 yılına 7 bin 700  ihracatçıyla başlamıştık. Bugün itibarıyla 10 bin 900 olduk, yıl sonu hedefimiz  11 bin ihracatçı firmaya ulaşmak. KOBİ'lerimize öncelik veriyoruz. Türk lirası  kredilerimizi sadece KOBİ'lere kullandırıyoruz. 2017'de çalıştığımız firmaların  yüzde 53'ü KOBİ iken, bugün itibarıyla bu oran yüzde 69'a yükseldi."

"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ALACAK SİGORTASI ŞİRKETİYİZ"

Türkiye İhracat Kredi Bankası olarak ihracatçıların, yurt dışı  müteahhitlik projesi yapan şirketlerin ve döviz kazandırıcı faaliyette  bulunanların ihtiyacı olan her türlü ürünü sunmaya çalıştıklarını belirten  Yıldırım, kredi, sigorta ve garanti hizmetlerini tek çatıda veren bankanın aynı  zamanda Türkiye'nin en büyük alacak sigortası şirketi olduğuna işaret etti.

Yıldırım, ihracatta önde gelen illerde örgütlenme çalışmaları  kapsamında şube sayısını 12'ye, irtibat bürosu sayısını ise 15'e yükselttiklerini  aktararak öncelikli olarak 20 şubeye ulaşmak istediklerini anlattı.

İhracatçıların talepleri doğrultusunda orta ve uzun vadeli kredilerin  bakiyesini artırmaya da özen gösterdiklerini vurgulayan Yıldırım, "Geçtiğimiz yıl  yüzde 36 olan orta ve uzun vadeli kredibakiyesini bilançomuzda yüzde 38'e  yükselttik, bunu yüzde 40'ın üzerine taşımayı hedefliyoruz." dedi.

TARIM SEKTÖRÜNE 200 MİLYON DOLAR İLAVE KAYNAK

Tarıma dayalı kredi kullanan ve bazı dönemlerde daha fazla finansmana  ihtiyaç duyan ihracatçıların geçen ay bankaya bu taleplerini ilettiğini dile  getiren Yıldırım, "Pamuk alımı yapmak isteyen tekstil sanayicilerimizden gelen bu  talep bize makul geldi. Yeni bir çalışma başlattık. Ticaret Bakanımız Sayın  Ruhsar Pekcan'ın kamuoyuna duyurduğu gibi artık mevsiminde daha fazla ihracat  kredisi kullanmak isteyen tarım sektörü ihracatçılarına öncelik tanıyacağız. Bu  sene için bu amaçla 200 milyon dolar ilave kaynak ayırdık." dedi.

Yıldırım, ihracatçıların kur ve döviz riskinden korunması için de  gerekli çalışmaları yaptıklarına dikkati çekerek daha önce sınırlı ölçüde  verdikleri kur riskine karşı korunma enstrümanları uygulamasının kapsamını  genişlettiklerini söyledi.

İhracatçılarla Haziran 2017 itibarıyla doğrudan çalışmaya  başladıklarını anımsatan Yıldırım, "İhracatını sigorta ettirmeyen, kendisini kur  riskine karşı koruma altına almayan firmaları desteklemek istemiyoruz ancak  firmalarımızın geçmişten gelen alışkanlıkları var. Bunun için çalışmalarımız  sürüyor." ifadesini kullandı.

Kredi takip oranlarının genelinin diğer bankacılık sistemine göre  oldukça düşük olduğunu bildiren Yıldırım, bunda teminat mektubu şartının rol  oynadığını kaydetti.