BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaParanın patronlarını zor bir yıl bekliyor----

Paranın patronlarını zor bir yıl bekliyor

Paranın patronlarını zor bir yıl bekliyor
27 Aralık 2017 - 09:05 www.finansgundem.com

2017’de küresel finansal piyasalarda paniğin baş gösterdiği kritik anlarda devreye paranın patronu merkez bankaları girdi. Piyasalara yön veren merkez bankalarının para politikalarında şahinleşebileceği belirtiliyor

Bu yıl küresel piyasalarda paniğin baş gösterdiği anlarda aldıkları radikal önlemlerle devreye giren merkez bankaları başkanları, önümüzdeki yıl daha şahin bir politika izleyecek. 2018’de ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) en az üç faiz artışı bekleniyor. Çin Merkez Bankası’nın da faizleri yükseltmesi öngörülürken Avrupa Merkez Bankası (ECB) kademeli olarak varlık alımlarını durduracak. Yeni yılda Fed Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) faiz artışına mesafeli durmalarından dolayı ‘güvercin’ diye tanımlanan iki yetkilinin koltuğuna Faiz artışına destek veren iki ‘şahin’ geçecek. Merkez bankalarının parasal sıkılaştırma hamlelerinin güçlü ekonomik büyümeyi frenleme veya kredi daralmasına yol açma riskleri bulunuyor.

Bu riskler yeni yılda görece şahin bir duruş sergileyecek Washington’ın yanında Frankfurt, Pekin ve Tokyo için de geçerli olacak. ECB varlık alım programını ocak ayı itibariyle 30 milyar euroya (34 milyar dolar) çekecek. Yeni yılda Japonya ve Çin Merkez Bankası’nın daha az güvercin olacağı tahmin ediliyor. Bu arada Morgan Stanley analisti Chetan Ahya, “Finansal istikrar riskleri, fiyat istikrarı risklerine kıyasla büyüme döngüsünün devamı için daha büyük bir tehdit oluşturuyor” uyarısında bulunuyor.

Dünyanın en büyük merkez bankaları başkanlarının para politikaları toplantılarının ardından gerçekleştirdikleri basın toplantılarında kılı kırk yararak seçtikleri sözcükler finansal piyasaları derinden etkileyip yönlendiriyor. Bu etki teşvik programlarının boyutunun büyük olduğu süreçlerde daha da güçleniyor. 2017 yılı boyunca önemli anlarda, önde gelen merkez bankacılarından gelen sözler tepkilerle karşılaşırken para politikası koruyucuları ile küresel piyasalar arasındaki karmaşık ilişki yatırımcılara yön verdi.

Görev süresi şubatta dolacak olan Fed Başkanı Yellen'ın "Düşük enflasyon bir gizem" çıkışı, ECB Başkanı Draghi’nin piyasaların nabzını varlık alımlarında azaltmaya gidiş yönlendirmeleriyle ayarlaması ve Çin merkez bankası (PBoC) Başkanı Xiaochuan'dan 'Minsky Anı’ uyarısı 2017'nin en önemli merkez bankası hamleleri olarak ortaya çıkıyor.

Düşük enflasyon bilmecesi

Bu yıl düşük işsizlik döneminde enflasyonist baskının oluşmaması politika yapıcılarını hem biraz şaşırttı hem de rahatsız etti gibi. ABD Merkez Bankası Fed, yüzde 2’lik enflasyon hedefine yaklaşık 5 yıldır ulaşamıyor ve bankanın son günlerde tercih ettiği enflasyon değeri ise yüzde 1.6 seviyesi. Fed’in eylül ayı politika toplantısından sonra kameraların karşısına geçen Başkan Janet Yellen, enflasyonun hedefin altında kalmasının meşru sebeplerinin bulunduğunu söyledi. Ancak Yellen kasımda New York Üniversitesi'ndeki bir konferansta ise şunları söyledi: "Her yıl enflasyon istediğimizden daha düşüktü ve bu hiç şaşırtıcı değildi. Ancak bu yılki şaşırtıcı. "

Atlantik’in karşı kıyısında 2017’nin ilk yarısında yatırımcıların aklında yanıt bekleyen en büyük soru; ‘Avrupa Merkez Bankası, birkaç trilyon euroluk varlık satın alma programına ne kadar süre daha devam edebilir?’di. Haziranda Portekiz'in Sintra kentinde bir araya gelen merkez bankası yetkilileri kendilerine özgü biçimde parasal daralma döneminin yaklaştığı konusunda mutabık kaldılar. Yatırımcılar da bu anlaşmayı "Sintra paktı" olarak adlandırdı. ECB başkanı Mario Draghi açıklamalarında, "Şu anda bütün göstergeler Euro Bölgesi’nde güçlenmeyi ve genişlemeyi işaret ediyor. Bölgede deflasyonist güçler yerine reflastyonist olanlar geçti" ifadelerini kullandı. 2017 Ekiminde Çin Merkez Bankası (PBoC) Başkanı Zhou Xiaochuan şirket ve hane halkı borçlarının çok hızlı bir şekilde arttığına dair endişeleri dile getirerek piyasaları şaşırttı. Pekin’deki Komünist Parti Kongresi’nde konuşan Zhou, “Her şey düzgün gittiğinde çok iyimser olursak, gerilimler artar, bu da ‘Minsky anı’ dediğimiz sert bir düzeltmeye neden olabilir. Buna karşı kendimizi korumalıyız" dedi.

PBoC, son yıllarda ekonomiye katkıda bulunan ülkenin gölge bankacılık sektörünü harekete geçirmeye çalışıyor.

Piyasaların kaderini çizecekler

Dünyanın en büyük merkez bankaları şahin yönlü değişime yol alıyor. 2018'e girmemize ramak kalmışken ABD Merkez Bankasından (Fed) en az üç faiz artışı Çin Merkez Bankası (PBoC) faizleri yükseltmesi öngörülürken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) kademeli olarak varlık alımlarını durdurması bekleniyor. Tabi ki önümüzdeki iki çeyrekte en önemli faktörün mevcut ciddi siyasi belirsizliklerle birlikte jeopolitik risklerin çok fazla öngörülemiyor olmasını göz ardı etmemek gerekiyor. Yeni yılda Fed Açık Piyasa Komitesinde (FOMC) faiz artışına mesafeli durmalarından dolayı ‘güvercin’ diye tanımlanan iki yetkilinin koltuğuna faiz artışına destek veren ‘şahin’ politika yapıcı geçecek. Bu nedenle Fed’den 2018'in her çeyreğinde 25 baz puanlık bir faiz artışı bekleyen uzmanlar da yer alıyor.

Bu sabit getirili piyasaların ve ekonomistlerin beklentilerinin çok üstünde. Faiz tetiğine basılmada zamanlamanın önemi çok büyük. Zira vites değişiminde olası bir zamanlama hatası tüketici ve şirket harcamalarında keskin düşüşe neden olabilir. Amerikalı menkul kıymetler grubu Sifma verilerine göre, ABD’de şirket borçları yaklaşık 8,8 trilyon dolara ulaştı. “2018 Görünümü” raporunda ABD’li şirketlerin faiz artışına karşı en korumasız olduklarını belirten Morgan Stanley ekonomi müdür yardımcısı Chetan Ahya, “Finansal istikrar riskleri, fiyat istikrarı risklerine kıyasla büyüme döngüsünün devamı için daha büyük bir tehdit oluşturuyor "diye uyarıyor.

Merkez bankalarının parasal sıkılaştırma hamlelerinin güçlü ekonomik büyümeyi frenleme veya kredi daralmasına yol açma riskleri bulunuyor. Bu riskler yeni yılda görece şahin bir duruş sergileyecek Washington’ın yanında Frankfurt, Pekin ve Tokyo için de aynı. ECB varlık alım programını ocak ayı itibariyle 30 milyar euroya (34 milyar dolar) çekecek. Yeni yılda Japonya (BoJ) ve Çin Merkez Bankasının (PBoC) daha az güvercin olacağı tahmin ediliyor. (Dünya / Aydın Şahinalp)

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)