BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemParalı tanığın olduğu mahkemeden adalet çıkar mı----

Paralı tanığın olduğu mahkemeden adalet çıkar mı

Paralı tanığın olduğu mahkemeden adalet çıkar mı
14 Aralık 2017 - 04:53 www.finansgundem.com

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde New York'taki Hakan Atilla davasındaki gelişmeleri anlattı. Selvi, FBI'dan ve savcıdan para aldığını itiraf eden Korkmaz'ın tanıklığı için değerlendirmede bulundu. İşte Selvi'nin o yazısı:

ABD’deki Zarrab davası, artık Zarrab’sız devam ediyor.

Çünkü o bir tanık.

Zarrab, bundan sonra hangi ülkede yaşayacağına ya da yeni bir kimlik edinip edinmeyeceğine karar verecek. İsterse eşi Ebru Gündeş’i ve kızı Alara’yı da yanına alabilecek. Dubai’nin deşifre olması nedeniyle Zarrab’ın buraya gönderilmeyeceği, ABD’de kalacağı söyleniyor.

Zarrab istese de ABD onu bir yere göndermez. Çünkü Zarrab ABD’ye lazım. İkinci iddianame çıkarsa bir kez daha onu tanık kürsüsünde göreceğiz.

PAPARAZZİLİK

Soru işaretlerinin çengellerini astıktan sonra izniniz olursa küçük bir paparazzilik yapacağım.
Zarrab’ın cezaevinde 45 bin dolar rüşvet verip telefonla görüştüğü yönünde haberler çıkmıştı. Zarrab bunu kabul etti. Zarrab Manhattan Metropolitan Cezaevi’nde bir gardiyana para verip, avukat görüntüsü altında içeriye kadın sokmuş. Gardiyan kendi dinlenme odasında bir saatlik görüşme ayarlamış. Başgardiyan bunu tespit edip cezaevi yönetimine bildirince, Zarrab Brooklyn’deki cezaevine sürülmüş.

DOLAR KARŞILIĞI TANIKLIK

Davada tanık olarak dinlenen firari FETÖ’cü Hüseyin Korkmaz da 17 ay hapis yattıktan sonra ABD’ye kaçmayı başarmış. Daha doğrusu FBI’nın tereyağından kıl çeker gibi bir operasyonuyla kaçırılmış.

Korkmaz, Türkiye’den sonra 3 ülke değiştirdikten sonra kendisine kimlik verildiğini, ABD’ye giriş yaptığı havaalanında yanında getirdiği 17 Aralık belgelerini FBI’ya teslim ederek işbirliği yaptığını belirtiyor. Zaman zaman hatırlatmak zorunda kalıyorum. MİT’te görev yaptığı dönemde Zarrab’ı izlemekle görevli olan Mehmet Barıner de bir Enver Altaylı operasyonu ile yurtdışına kaçırılacakken, son anda yakayı ele vermişti. Barıner yurtdışına çıkarılabilseydi, kamu tanığı olarak Zarrab davasında kürsüye çıkarılacaktı.

Operasyon ilk günkü hedefe yönelik olarak adım adım ilerliyor.

1- 17-25 Aralık’ta 1 numaralı hedef Recep Tayyip Erdoğan’dı.
FETÖ’cü polisler, fezlekelerinde Erdoğan’ı devrik başbakan ilan etmiş, “dönemin başbakanı” olarak kayıtlara geçmişlerdi.

2- ABD’deki davada mahkeme başkanı hem Zarrab’a hem de FETÖ’cü Korkmaz’a “bir numara”dan kimi kastettiklerini, o zaman Türkiye’nin başbakanının kim olduğunu soruyor. Tabii soru hazır, cevap hazır. Çünkü önceden hazırlanmış. Tahmin ettiğiniz gibi Recep Tayyip Erdoğan. Hüseyin Korkmaz’a adın ne diye sorulduğunda “Recep Tayyip Erdoğan” diyecek kadar olağanüstü bir çaba içinde olduğu görülüyor.

3- Reza Zarrab cezaevinden yaptığı bir telefon görüşmesinde, “Hapishaneden çıkmak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın” demişti. Mahkemede cezaevinden çıkmak için yalan söylemek zorunda olduğunu kabul etti. Böylece mahkemenin üzerine oturması gereken, “doğruluk” zemini çöktü.

4- Firari FETÖ’cü Hüseyin Korkmaz ise, tanıklığı karşılığında FBI’dan 50 bin dolar aldığını, savcılıktan 300’er dolardan olmak üzere 3 defa para aldığını ve yine ev kirasının savcılık tarafından karşılandığını, çalışma iznine kavuştuğunu söyledi. Böylece yalan söylediğini itiraf eden Zarrab’dan sonra bir de para karşılığı tutulan tanığımız oldu.

RÜŞVET İDDİALARI

Bir kurgu yargılama ile karşı karşıyayız. Böyle bir mahkemeden her şey beklenir ama bir tek şey beklenmez. O da, adalet.
Bu arada iğneyi Amerika’ya batırırken, çuvaldızı da kendimize batırmalıyız.
Tamam anladım, 17-25 Aralık FETÖ’nün darbe girişimiydi.
Tamam anladım, New York’taki mahkemede 17-25 Aralık’ın ABD versiyonu yaşanıyor.
Ama bir şeyi anlamadım. Bu rüşvet iddiaları ne olacak?
Sizi bilmem ama benim midem bulandı.
Rüşvet aldığı iddia edilenlerin kuzuların sessizliğine bürünmesi ise en az Zarrab kadar rahatsız edici.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Tebememe14 Aralık 2017 10:19

    Arkadaşlar yanlış anlamayın ama leş gibi bir yazı. Arkadaşım iddiasına göre ayakkabı kutularında para bulunmamış. Rezanin itiraflarını mı inanalin yoksa Hürriyet'e geçtiği halde hala havuz yazarı gibi yazan bu beyfendiye mi inanalim. Beyin sizin, düşünüp hangisinin daha inanılır olduğunu bulmak size düşer.

  • Eğri doğru14 Aralık 2017 09:55

    Yalancı gizli şahitlerle eline silah almayı bırakın karıncayi incitmemis onbinnlerce memuru içeri tikmadiniz mi? Elin iranli tek bir bireyi daha mı değerli? Gazetecilik bu kadar ucuz mu arkadaş yaa