BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana Sayfaİlginç Bankacı HikayeleriO bir doğa sevdalısı...----

O bir doğa sevdalısı...

O bir doğa sevdalısı...
19 Ağustos 2009 - 16:01 www.finansgundem.com

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz tam bir doğa tutkunu. Her fırsatta kendisini Sapanca’daki sığınağına atan Oğuz ve ailesi, hayvanları da çok seviyor. 4 yaşındaki Golden Retriever cinsi köpekleri Poyraz, Oğuz’un deyişiyle “Ailenin dördüncü ferdi!”

O doğaya tutkun biri… Çocukluğu, veteriner baba nedeniyle çiftliklerde, doğayla iç içe geçmiş. Şimdi de her fırsat bulduğunda Sapanca’nın doğasına sığınıyor… Doğayı, hayvanları, bitkileri ve suları, kısaca doğanın renklerini ve dinginliğini seviyor… Sözünü ettiğimiz kişi Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz. Her fırsatta Sapanca’ya kaçıp doğayla iç içe olmaktan büyük keyif aldığını belirten Oğuz’un bir diğer tutkusu da tekneler… Şimdilik arkadaşlarının teknesiyle bu hobisini gideren Oğuz, ileride bir tekne almayı hayal ediyor. Ailesine ve işine çok bağlı biri olan Metin Oğuz’un bir başka sevgilisi de hayvanlar… Ailece köpekleri çok sevdiklerini belirten Oğuz, 4 yaşındaki Golden Retriever cinsi Poyraz’ı “Ailenin 4. ferdi” olarak tanımlıyor… ‘ACI VE TATLI DÖNEMEÇLER’ Hayatınızın en önemli dönemeçleri neler? Hayatımın önemli bir bölümünde bilinen klasik dönemeçler dışında çok önemli durumlar olmadı. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimim sonrası askerlik ve çalışma hayatı başladı. Daha sonra evlilik ve baba olmam bir süreç olarak devam etti. Bu süreçte yaşantımı etkileyen iki olaydan bahsedebilirim. Birincisi, 1989 yılında evlenmem ve 1991 yılında oğlumun doğması, çok güzel bir dönemeç olarak yaşamımda yer aldı. İkincisi, 2002 yılında genç yaşta ağabeyimi kaybetmem, acı bir dönemeç olarak ne yazık ki yaşamımda yer aldı. ANADOLU SİGORTA’YLA TANIŞMA Sigortacılığa hangi dönemeçte geçtiniz? 1985 yılında ailemle birlikte Antalya’da yaşamaktaydık. Askerliğim sonrasıydı. Babamın Ankara’ya tayini çıkmıştı. Ben Ankara’ya gitmek istemediğimi, İstanbul’da çalışmayı, orada yaşamayı düşündüğümü söyledim. Bir tesadüf sonrası bir tanıdığın tavsiye etmesiyle, sigortacılığın ne olduğunu bilmediğim bir dönemde Anadolu Sigorta’ya müracaat ettim. Kabul edilmem sonrasında da memur olarak Kaza Servisi’nde çalışmaya başladım. Anadolu Sigorta’da çalışmaktan da her zaman onur ve gurur duymaktayım. ‘ÇOCUKLUK HAYALİM PİLOT OLMAKTI’ Aslında ne olmak isterdiniz? Çocukluk yıllarında her çocuğun olduğu gibi benim de pilot olmak gibi bir hayalim vardı. Lise yıllarımda ise öncelikli hayalim rahmetli ağabeyimin de etkisiyle, üniversite hayatımı mutlaka ODTܒde sürdürmekti. Bu hayalimi de başardım. Okuduğumuz yılların imkansızlıklarını, zorluklarını değerlendirince okumayı başarmış olmayı bile çok önemli buluyorum. ‘İNSANA SAYGI DUYARIM’ Hayatta önem verdiğiniz şeyler nelerdir? Ben bana yapılmasını istemediğim şeyleri başkasına yapmama, insana insan olduğu için saygı gösterme, her zaman her yerde başı dik dolaşabileceğim şekilde davranma felsefesiyle yaşamaya çalışıyorum. Bu değerler çok önemli. Tabii ki ailemin, tüm sevdiklerimin, işimin benim için çok önemli temel unsurlar olduğunu ayrıca belirtmek istiyorum. Hayatta sizi en çok üzen şeyler nelerdir? Yaşam felsefeme uymayan davranışlar, iki yüzlülük, vurdumduymazlık, Hayatta en çok kızdığınız şeyler nelerdir? Üzülmek ile kızmak benim için birbirine çok yakın, iç içe geçmiş duygular. Ben kızmaktan daha çok üzülmeyi yaşadığımı söyleyebilirim. ‘HAFTA SONU DOĞAYA SIĞINIRIM’ İş dışında nelerle uğraşırsınız? Hafta içlerinde bir şeyler yapmaya fırsat bulabilmek biraz zor oluyor. Fırsat buldukça spor salonuna gitmeye veya tenis oynamaya çalışıyorum. Evde fırsat yaratabildikçe oğlumla tavla veya satranç oynamaya da çalışıyoruz. Hafta sonları mümkün olduğunca İstanbul’dan kaçıp Sapanca’ya sığınmaya çalışıyorum. Burada motosiklete binip çevreyi dolaşmak en büyük keyiflerimden birisi. Benim için hem biraz meditasyon hem de doğayla daha fazla buluşmak anlamına geliyor. Fırsat buldukça oğlumla bilardo oynamak da diğer bir keyif kaynağım. Tabii ki yazın havuzda yüzmenin keyfini de ilave etmek lazım. ‘OKUMAYA VAKİT KALMIYOR’ Kitaplarla aranız nasıl, ne tür kitapları seversiniz? Yoğun çalışma hayatı nedeniyle kitaplara yeterince vakit ayırabildiğimi ne yazık ki söyleyemem. İşle ilgili kitapları okumaya çalışmaktayım. Vakit buldukça da fazla düşünmeden okunabilen macera romanları okumaya çalışıyorum. Aslında bu aralar fırsat bulamasam da yakın tarihimize yönelik kitaplar ilgi alanıma girmekte. Müzikle aranız nasıl, ne tür müzik seversiniz? Her türlü müziği dinlemeye çalışıyorum. Ama 60, 70, 80’lerin müziği hala en hoşlandığım şarkılar olarak bendeki yerini koruyor. Sporla aranız nasıl, yaptığınız spor var mı? Gençlik yıllarımda uzun süre futbol oynamıştım. Şirkete girdiğim 1985 yılından 1990’ların ortalarına kadar şirketimizin futbol takımında da kaleci olarak oynadım. Şimdi ise fırsat buldukça tenis oynamaya çalışıyorum. Ayrıca spor salonlarına giderek de spor yapmaya çalışıyorum. ‘SIĞINAĞIMIZ SAPANCA’ Doğayla ilginiz var mı? Hayvanları sever misiniz? Ben kırsal kesimde büyüdüm. Babam veterinerdi ve devlet çiftliklerinde görev yapmaktaydı. Ülkemizin muhtelif yörelerinde çiftliklerde doğayla iç içe çocukluğumu geçirme, yaşama fırsatım oldu. En uzun süreyi ise Çanakkale’de yaşadım. Doğaya yakın olmak her zaman hayalimdi. Eşimin de aynı duyguları paylaşması nedeniyle bu hayalimizi gerçekleştirmek için Sapanca’da kendimize bir ev edinmeyi uygun bulduk. Burada kendimizi yeşillikler içinde çok mutlu hissediyoruz. Haftanın yorgunluğunu atabilmek için fırsat bulduğumuz her an buraya kaçmaya çalışıyoruz. Hayvanları da ailece çok seviyoruz. Sokaktaki kedi ve köpeklere elimizden geldiğince yardım etmeye, onları beslemeye, tedavi etmeye çalışıyoruz. Evimizde de yaklaşık 4 senedir sürekli bizimle yaşayan artık ailenin 4. ferdi olmuş bir Golden Retriever cinsi köpeğim var. ‘MODAYLA İLGİM YOK’ Modayı izler misiniz, kıyafetlerinizi kim seçer? Modayı izlediğimi veya izlemek istediğimi söyleyemem. Marka merakım da yoktur. İşportadan da, en pahalı mağazadan da giyecek alabilirim. İş dışında basit ve rahat giyinmeyi severim. Her türlü giysi ihtiyacımı eşimle birlikte alırım. Genelde de eşimin seçimine bırakırım. Hatta sabahları ne giyeceğim konusunda seçim yapmasından da büyük mutluluk duyarım. Nasıl tatil yapmayı seversiniz? Tatil köyleri ve benzeri tatillerden hoşlanmıyoruz. Daha özgür, daha basit, daha kendimizin şekillendirdiği dostlarımızla birlikte olabildiğimiz tatilleri seviyoruz. Teknede olmak her zaman daha fazla keyif veriyor. TEKNE HAYALİ… Gelecekle ilgili planlarınız nedir? Öncelikle sağlıklı yaşamaya çalışmak. Her zaman olduğu gibi bundan sonra da yapabileceğimin en iyisini yapmaya devam etmek. Emeklilikten sonra eşimle birlikte çoğunluğu İstanbul dışında geçecek bir yaşam sürmek. Kısmet olduğunca ülkemizi ve yurtdışında gidebileceğimiz ülkeleri dolaşmak. Küçük de olsa bir tekne sahibi olmak. Biraz hayaller ile planların birbirine girdiği bir gelecek beklentim var. ‘DENİZ ÜRÜNLERİ FAVORİM’ Yemek yapar mısınız, favori yemekleriniz hangileri? Mutfakta olmaktan zevk alırım. Eşime yardım etmek veya gerektiğinde bir şeyler hazırlamak hoşuma gider. Bildiğim, pişirdiğim çok özel bir yemek yok. Melemen, makarna pişirmeyi beceririm. Güzel salata yaparım. Ayrıca mangal her zaman benim işim olmuştur. Yemek yemeyi severim. Yeni lezzetleri tatmak hoşuma gider. Yanımdaki bir kişinin yediği her şeyi bir kereye mahsus deneyebilirim. Ama deniz ürünleri her zaman favorimdir. SİGORTACI GAZETESİ
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)