Ana SayfaMakro EkonomiMichael Weiss’ten ‘Büyük Türkiye’ye giden yol---

Michael Weiss’ten ‘Büyük Türkiye’ye giden yol

1 / 12
Michael Weiss’ten ‘Büyük Türkiye’ye giden yol
27 Ekim 2014 - 11:26 www.finansgundem.com

KAYHAN ÖZTÜRK – FINANSGUNDEM.COM

“İçimizdeki İrlandalılar”… Bu söz futbolun bize armağanı. Aslında yüksek dozda, sert tonda,  kırarcasına yapılan eleştiriye verilen öfke dolu yanıt. ‘Bizden değilsiniz’i işaret edercesine, hatta ihanet yaftasını yapıştırırcasına… Peki ‘içimizdeki yabancı’… Buna ne diyeceğiz?
Michael Weiss bir yabancı ama emin olun bir Türkiye hayranı. Evet, iş, ekmek için gelmiş bu ülkeye ama fikri de, analizleri de, çalışmaları da Türkiye’nin yarınları için. Hazırladıkları raporlar, Türkiye’nin dünyadaki yerine ayna tutuyor. Ekip çalışmaları “Türk ekonomisine nasıl trend kazandırırız, dünyanın ilk 5’inde yer alırız” temalı. Yurdunu seven her vatandaşın hedefi nasıl büyük Türkiye, 2023 vizyonu ise, Michael Weiss’in de öyle. Terk fark o bir yabancı...

 “Building the Brand of Procurement and Supply”… Tedarik zincirinin markalaştırılması konulu bir çalışmanın detaylarını paylaşmak üzere A.T Kearney’in kapısını çalıyoruz. Ofis Kuruçeşme’de. Boğaz havası hakim içeride. Michael Weis, uluslararası danışmanlık şirketinin ülke yöneticisi. Henüz Türkçe bilmiyor ama Türkiye’yi iyi tanıyor. Özellikle de şirketleri. Bir de Türkiye’de önem verilenlerle önem verilmeyenler üzerine uzman olmuş. Aksilik bu ya, önem verilmeyenler ona göre Türkiye’nin zirveye giden yoldaki en büyük engelleri.

Lojistik ve tedarik zincirlerinin yeteri kadar kıymet kazanmasının marka yaratma fırsatını tepmekle eşdeğer olduğunun altını çiziyor önce Michael Weiss. Ustaca kelimelerle koca bir dünyayı, avuçlarınıza bırakıyor. AT Kearney olarak görevlerinin pazarlık yapmayı öğretmek olmadığını belirtiyor. Ona göre işin sırrı tedarikin mükemmelleştirilmesinde yatıyor. Türkiye’ye bakıyor, zincir  çok iyi. Peki paylaşma, anlaşma, tedarikçilerin yönetilmesi ne durumda? Hepsinde vaziyet kötü! Oysa her nokta verim almak adına çok kritik.

Tüm çalışmaları global başlıyor, yerel bitiyor. Türkiye’de 5 yıldır tedarik  zinciri konusunda çalıştıklarını ifade ederken, kopukluğun tedarikçilerin yönetimi, iletişim eksikliğinde yattığı vurguluyor. Öyle böyle değil, ısrarla… Karşımda uluslararası bir danışman bulmuşum, kaçırır mıyım? Girişimciliği masaya getiriyorum. “Türkiye’de bu ruh nedir, yatırımlar doğru mu?” Soruyorum..
İliginç bir Türk-Alman karşılaştırması yapıyor bana. “Girişimcilik hızı çok yüksek Türkiye’de” diyor, devam ediyor: “Almanya’da ise çok  yavaş. Bir fikrin uygulanması yıllar alıyor. Sadece planlananın bile bitmesi yıllarca sürüyor.” Peki Türkiye mi şanslı? Hayır! Almanya geç karar veriyor ama israf olmuyor. Türkiye Almanya gibi belki fırsatı kaçırmıyor ama israf çoğalıyor. İlginç bir ikilem. İdeal çözümü de araya sıkıştırıyor: “Hem plan yapmaya hem de onları yavaşça uygulamaya geçirmeye devam etmelisiniz.”

Biz Türklerin ağzına yapışmıştır bilirsiniz, hep deriz  ya, Güney Kore de, Güney Kore…
Hiç mi iyi değil Türkiye. Weiss bu karşılaştırmaya katılır gibi yapsa da o Türkiye’ye önem veriyor. Üretim-hizmet kıyaslaması yaparak uyarıyor: “Güney Kore büyük tehlike. Türkiye Kore’yi örnek alırsa yanlış olur…” Devam ediyor: “Türkiye hizmet sektöründe bir numara. Bir de inovatif ürünler üretse…"

Ve olmazsa olmazı hatırlatıyor. Üstelik bir Türk gibi konuşarak: "Biz de yok ama inovasyon için sabıra ihtiyacımız var."
Peki, yabancı yatırımcıların karşısında nasıl bir Türkiye var?  Haziran’da yayınlanan  global bir rapordaki Türkiye sonuçlarına değer veriyor. Verdiği bilgiye göre Türkiye Avrupa’da yatırım yapılabilecek güçlü bir pazar olarak görülüyor. Yabancı yatırımcı güven endeksinde ilk 25’de yer alıyor. Rapordaki anketin verilerine gelince; katılımcıların yüzde 25’i Türkiye hakkında pozitif düşüncede. Az gibi ama, yüzde 57’sinin çekimser, yüzde 18’nin kötümser olduğunu bilirseniz gayet iyi.  Weiss’in yorumu da öyle. Türkiye’de finansal çekicilik var, çünkü maliyetler düşük. Ancak nitelikli insan potansiyelimiz eksik.  

Türkiye’nin finansal, jeopolitik açılardan çekiciliğini koruduğunu, üstelik arttığını ifade eden Weiss’in hayretle izlediği olay şu: Türkiye’nin girişimcilik hızı beni her gün etkiliyor.

Sohbetin finalini İFM ile yapıyorum. 2023 hedefleri arasında yer alan İstanbul, finansta uluslararası marka olur mu? “2023 hedeflerinin ulaşılabilir olduğunu düşünüyorum ama bunu nasıl uyguladığınıza bağlı olarak başarı gelir” diye başlıyor söze. Çıkış yolunu anlatıyor: “İstanbul’u finans merkezi haline getirmek istiyorsanız finans pazarları ile iyi bir bağlantınız ve iletişiminizin olması lazım. Bence bankaların alternatif çözümleri eksik.Borsa İstanbul da öyle bir hale getirilmeli ki yurt dışından da firmalar Türk borsasına kote olmalı.”

Ya sınırlarımız? Ateş topu manzara! Türkiye’yi yakar mı? Yararı var mı? İlk cümle, “Karışık bir tablo”. Devamı ise bomba… 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster