BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemKeynes eşcinsel miydi----

Keynes eşcinsel miydi

Keynes eşcinsel miydi
06 Mayıs 2013 - 11:45 www.finansgundem.com

Niall Ferguson adlı tarihçi, ünlü iktisatçı John Maynard Keynes konusunda ortalığı karıştıran açıklamalar yaptı

Selim Atalay'ın cnbce.com'daki köşe yazısı:
Ekonomi ile ilgilenenler bu sözü duymuştur: ‘Uzun vadede hepimiz öleceğiz’ ... Söz ekonomide ‘vade’ konuşulurken tekrarlanır.
Söz İngiliz ekonomist John Maynard Keynes’in. Keynes 1883-1946 arasında yaşadı... Ve 2007 krizinden beri Keynes çok gündemde. 
Sözün genel mantığı şu: Ekonomiye bakarken ne kadar vadeyle bakacağız?  Vade uzadıkça belirsizlik artar, öngörü düşer. Keynes’in genel yorumuyla, ekonomik kararların ve uygulamaların gelecekteki etkisini gözönüne alırken, uzun vadeyi ne kadar düşünmeliyiz ?  Dar açıdan Keynes’e bakarsak, fazla uzağa gitmek gereksizdir.  Hatta çok uzun vadeyi Keynes’in bu yorumuna göre terk edebiliriz: Çünkü insan, ömrünün daha uzağını ekonomi uğruna planlamakta isteksiz davranacaktır. Ya da çok uzun vadenin, insan ömrünün dışında hem planlanması hem de etkilenmesi zordur, gereksizdir. Kısa vade öncelikler, daha uzak yarınlardan daha etkilidir.  
Ancak bu yorum, kurumlar açısından fazla uygun değil. Ülkelerin 30 yıllık tahvil çıkarttığı, şirketlerin 50 - 100 yıllık tarihleriyle övündüğü bir ekonomik ortam var. Bazı hükümetler 100 yıllık tahvil çıkartıyor. 1929 ekonomik bunalımının etkilerini konuşuyoruz... Dün, bugünü daha fazla etkiliyor. Ve modern demokratik hükümetlerin gelecek kuşaklara sorumlulukları var. Uzun vadede evet, kişiler olarak ölümlüyüz, ama kurumlar, hazineler, maliyeler duruyor. Özellikle bu aralar devletlerin borcu sözkonusu olunca, Euro bölgesindeki devletlerin yüksek borçları gelecek kuşaklara miras kalacak. Bugün yapılacak hatalar, gelecek kuşakları etkileyecek...  Kimse alacağından vaz geçmez. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ‘Osmanlı Borcu’ diye bir olay vardır.
İşte böyle bir ortamda Niall Ferguson adlı tarihçi, Keynes konusunda ortalığı karıştırdı. Ferguson İngiltere kökenli. ABD’de Harvard Üniversitesinde profesör. Kendisi partizan siyasi görüşle taşır. Bush’gillerdendir. Arada Türkiye’ye de sataşır. Nerede bilim yapıyor, nerede siyaset, belirsiz...Ve de bilim adamının siyasetçisi hiç çekilmez.
Hatırlarsak, geçen yaz ABD seçim kampanyası sırasında o zaman hala ele gelir kağıt dergi olan Newsweek’in kapak yaptığı -Artık Git Barack- yazısı vardı. O yazıyı Ferguson yazmıştı... Yazı Ağustos’taydı. Barack da Kasım seçimini göstere göstere kazandı. Doğrudan alakalı değil, ama Newsweek de sonra sanal alemde bir hoş seda oldu. Yazı, umutsuz bir çabanın yansımaydı. O umutsuz çabayı şekillendirmek Ferguson’a düşmüştü. Sonuçta Ferguson siyaset yapıyor, ama siyasetten anlamıyor.
EŞCİNSELDİ…
"Her neyse...Ferguson önceki gün bir konferansta Keynes konusunda baltayı taşa vurdu... Kendisine -Uzun vadede hepimiz öleceğiz- lafı soruldu... O da mealen, Keynes’in eşcinsel olduğunu ve çoluk çocuğu olmadığı için kısa vade düşündüğünü, gelecek kuşaklara önem vermediğini- söyledi... Keynes’e -Bencil- dedi.
Sonra da ortalık karıştı... Keynes’in eşcinselliği biliniyor. Hem de evliydi. Hem de karısı bir bebek düşürmüştü... Ayrıca 1900’lü erken yılların İngilteresinin sosyal ortamı farklıydı... Ayrıca Ferguson’un lafları fazla köşeliydi, bilimsel temele dayanmıyordu. Keynes’i ucuza harcamıştı... Hatta düz okuyunca -Eşcinseller bencildir, yarını ve başkalarını düşünmez- gibi yorumlar da çıkıyordu. Bilim adamı gibi konuşmamıştı.
Kişisel yaşam biçiminin Keynes’in teorilerini etkilemiş olabileceğini başka tarihçi ve yorumcular da yazdı söyledi, ama daha kibarca yaptılar.
Gürültü kopunca, Ferguson yana yakıla bir özür kaleme aldı... Özeti -Yanlış konuştum, maksadımı aştım... Hem ben eşcinselleri pek severim. Benim eşcinsel arkadaşlarım da var- mealinde... Özür de diliyor, çünkü baltayı sert taşa vurduğu için Harvard’ı, kürsüyü, tahtı tacı kaybedebilir.
Keynes’e gelince... Sözü hala geçerli. Ancak benzer her tür flaş cümle, slogan, atasözü ve özdeyiş gibi, ne niyete kullandığınıza ve hangi niyete dinlediğinize bağlı. Yani tek bir slogan aslında hiçbir şeye çare değildir... Lafın önünü, arkasını da düşünmek ve yorumlamak gerekir, ama tabii Ferguson gibi değil.
Ve de işin dramatik boyutu şu: Keynes’in bu lafı söylerken -Uzun vadede işler zaten kendi dengesini bulur, durum istikrar kazanır, kriz kaos yatışır- demek istediği yorumları var. Yani kısa vadede çözülemeyeni doğa-hayat uzun vadede çözebilir, ya da ölümle çözebilir. Böyle düşününce: Uzun dönemde doğa, hayat ve krizler mutlaka kendi dengesini bulur... Daha iyimser düşününce: Hayat, ekonomi ve üretim daha iyinin arayışıdır. Bugün iyi değilse, yarını daha iyiye değiştirmek zorundayız, özellikle ekonomide bu yapılabilir bir iştir... Yarın varsa, güneş doğacaksa, insan umutlu olmak zorundadır... Ve Keynes de nihayetinde bir ölümlüdür.
 
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)