Hüsnü Özyeğin nasıl bir baba?

Türkiye’nin en iyi girişimci-işadamı sıfatının yanı sıra, “Dünyanın en iyi satıcısı” olarak adlandırılan Hüsnü Özyeğin’in oğlu… Ortaokul öğrencisiyken, 12 yaşından beri yaz okulu için gittiği Amerika’da çalışma yaşamının içinde … Türkiye’deki ilk işi ise Finansbank merkez şubede veznedarlık. Fiba Holding’in strateji ve iş geliştirme başkanı Murat Özyeğin, Koç Lisesi’nden sonra Amerika’nın en iyi işletme eğitimi veren üniversitelerinden Carnegie Mellon’ı bitirdi. Endüstri yönetimi ve ekonomi bölümlerinde okurken Finansbank’ın kurumsal pazarlama, bireysel bankacılık gibi birimlerinde çalıştı, müşterileriyle yakın temas kurarak, deneyim kazandı.
Okulu bitirmeden, global krizin ilk dalgasında JP Morgan tarafından satın alınan Amerika’nın önde gelen yatırım bankalarından Bear Stearn’s te çalışmaya başladı. Stajyer olarak başlayan süreçte, Özyeğin, bankanın satın alma ve birleşme biriminde çalıştı.
Mutfaktaki gizli güç
Türkiye’de gelecekte hikayesi belki de en çok ilgi görecek şirketlerden biri Özyeğin Ailesinin sahibi olduğu Fiba Holding’tir. Nedeni Hüsnü Özyeğin’in bizzat kendisidir. Bir gün bu hikayeyi herhangi bir toplantıda dinleme fırsatınız olursa bundan çok etkileneceğiniz muhakkak. Murat Özyeğin, bu baskın kişiliğin mirasını geleceğe taşıyacak ikinci kuşağı temsil ediyor. Fiba’da. Okuyun , kimyasında bunu yapabilicek izler bulacaksınız.
BEAR STEARN’S DÖNEMİ
Bu benim hayatımdaki en önemli adımlardan biriydi. Bear Stearn’s bizim grupla bir liralık işi olmayan bir bankaydı. Beni stajyer olarak kabul ettiler. Orada başarılı bir staj geçirdim. Bu nedenle hiç ben başvurmadan bana iş teklif ettiler. Bütün arkadaşlarım tatile giderken, ben 2 Mayıs’ta mezun olup, 12 Mayıs’ta New York’ta 11 ayrı kişinin değerlendirmesinden sonra işe başladım. 2,5 yıl New York’ta kaldım. Bir yıl da Londra’ya taşındım. Londra ofisinin kurulmasında aktif rol oynadım.
İLK İŞİM VE KAZANCIM
İş hayatında babamdan aldığım ilhamın ve etkinin payı büyüktür. İlk etkiyi de beni Amerika7ya, yaz okuluna göndererek yapmıştı. İlk defa 12 yaşında gittim. Sonra 16 yaşına kadar her yaz babam oraya gönderdi. Haziran ayı ortalarında gider, ağustos ortasında da gelirdim. Okula öğrencilere işler veriliyordu. Orada milkshake ve tostların yapıldığı, cola satılan bir büfe vardı. Orada çalıştım. Biraz para kazanıyordum ama üstüm başım kirleniyordu. O kirli tişörtlerden dolayı para kazandım mı, doğrusu emin değilim. Ama bakarsanız, ilk defa harçlık çıkaracak düzeyde parayı orada kazandım.
UNUTAMADIĞI İŞ DENEYİMİ
New York’daki işimin ilk 3 ayındaydım. Birleşme ve satın almalar üzerine çalışıyordum. Müdürümle New Jersey’de bir müşteri toplantısına gidiyorduk ve hesap makinesini ofiste unuttuğum için beni arabadan indirdi. Köprünün ortasında bıraktı ve gitti. Çeşitli ayrımcılık ve zorluklarla karşılaştım. Türk olmanın sıkıntısını çektim. Ama benim için inanılmaz bir deneyim oldu. İnanılmaz yoğun çalışıyorduk. Hakikaten haftalık çalışma sürem 80 saati buluyordu. Sabah 7’de gelip öbür gün çıktığım oluyordu.
BABADAN ALINAN TAVSİYELER
Öncelikle “arkadaş, akraba ve yakınlarla asla iş yapma” demiştir. Akraba ve arkadaş ile kredi ilişkisine girmekten kaçınmamızı isterdi. Her zaman müşteriye yakınlık ve onları tanıma konusuna dikkat çekerdi. Müşterinin kötü gününde yanında olmanın değer yaratacağını önerirdi. Yöneticileri değerlendirme ve onları ödüllendirme de önemli tavsiyeleri oldu. Bir başka ondan aldığım ders ise bankacılıkla ilgilidir. Bankacılığın çok hassas bir meslek olduğunu söylemiştir. İki soru işareti olması halinde, etik değerleri de göz önüne alarak o işten vazgeçmemizi önermiştir. Bunun dışında her zaman mütevazı olmayı tavsiye etmiştir.
HATA YAPMAMA İZİN VERDİ
Babamla inanılmaz bir ilişkimiz var. 3-4 kere gözümün içine bakarak para kaybetmek uğruna hata yapmamı izlemiştir. Hatadan öğrenmem adına o kadar beni cesaretlendirir.. Her zaman “ Murat böyle diyorsa yapalım” demiştir. Görüşüme katılmasa bile beni desteklemiştir.
Bazen yanlış olduğunu bile bile ona izin vermiştir. Bu kadar babama “işleri üzerinde eli vardır, her şeye karışır” derler ama, bana bu kadar fazla delege edip ve hiçbir şekilde aklı arkada kalmaksızın yapma noktasında rahat bir insan olamaz.
Kasım 200’de yaşanan ve Demirbank’a el konulmasıyla başlayan kriz sürecini babası Hüsnü Özyeğin’le birlikte yaşadı. O dönem için “İnanılmaz bir deneyimdi, o kriz günlerini birlikte yaşadık. Ortalık durulduktan sonra Eylül 2001’de Harvard’a gittim” diyor.
Harvard’da 2 yıllık eğitimin ardından Türkiye’ye dönen Murat Özyeğin, kurucu Hüsnü Özyeğin’den gelen “grubun fotoğrafını çek” istemi doğrultusunda çalışmaya başladı. Ardından Finansbank’ta, Mc Kinsey’den transfer edilen 6 çalışma arkadaşından oluşan değişim yönetimi biriminin başına geçti. Gima’dan çıkma kararı ona aitti. Özyeğin, “Bu kararımı babama açtım. O da beni destekledi” diyor. Finans, perakende, liman işletmeciliği, enerji, gayrimenkul alanında faaliyet gösteren grupta, aile içinde yardımlaşma ve iş bölümü var. Kurucu Hüsnü Özyeğin, holding başkanı ve finans iştiraklerinden. Murat Özyeğin finans dışı işlerden sorumlu. Standford mezunu kardeşi Ayşecan Özyeğin Oktay ise otel ve alışveriş merkezleriyle ilgileniyor.
FİBA HOLDİNG’İN ODAKLANILACAĞI SEKTÖRLER
11 milyar Euro bilanço büyüklüğüne sahip Credit Europe Bank ile Hollanda, Rusya, Romanya, Ukrayna ve İsviçre’de 6 bin çalışan, 205 şube ve 3 milyon müşterisi olan bir bankacılık grubunu yönetiyoruz. Fiba ve Girişim Faktoring ile beraber , Girişim Varlık yönetimi şirketiyle, bu alanın en önemli oyuncuları arasındayız. Millenium Bank ile bankacılık sektörüne yeniden döndük. Global gayrimenkul işlerimizi de en büyük grup olarak adlandırabiliriz. Romanya’da 3 alışveriş merkezi, iki ofis binası, büyük bir rezidance, sinema işi dışında, bir sürü iş geliştirebileceğimiz arsa varlığına sahibiz. Türkiye’de 4 adet alışveriş merkezimiz var. Bunlara Çin’i de ekliyoruz. Eylül-Ekim ayında açacağımız 160 bin metrekarelik kullanım alanlı bu merkezle önemli bir halkayı daha eklemiş olacağız. Çin’de AVM yapmak için 2-3 tane daha arsa alma noktasındayız. Rusya, Romanya, Türkiye ve Çin’i kattığımızda kira gelirlerimiz yıllık 100 milyon Euro civarına ulaşacak.
Türkiye, Rusya ve Ukrayna’da 105 mağazayla hizmet verdiğimiz Marks&Spencer, Gap ve Banana Republic ile ciddi büyüme planlarımız var.
Enerji sektörü, büyüdüğümüz bir diğer alan. Hatay ve Bergama’da iki rüzgar santralimiz devreye girdi. Şu andaki kapasitemiz 87,5 megavwatt’a ulaştırmış olacağız.
Enerji işine para yatırmaya devam edeceğiz. Toplam yatırım tutarı 600-700 milyon Euro’ya ulaşabilir.
Kumport Limanı, bizim gözbebeğimiz. 700 dönümlük arazisiyle Türkiye’nin en büyük limanlarından biridir. Liman sayımızı önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde 2-3’e yükseltmeyi amaçlıyoruz. (Ekonomist)