BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaHazine'nin nakit açığı niçin yükseliyor----

Hazine'nin nakit açığı niçin yükseliyor

Hazine'nin nakit açığı niçin yükseliyor
12 Nisan 2017 - 06:17 www.finansgundem.com

Hürriyet yazarı Uğur Gürses, Hazine'nin 40 milyar liraya çıkan 6 aylık nakit açığını değerlendirdi. İşte Gürses'in o yazısı:

Ankara’nın o pek övündüğü mali disiplinde mart ayı verilerinde daha da belirginleşen kayda değer bir aşınma dikkat çekiyor. Referanduma giderken ekim ayından itibaren kamu harcamalarında gaz pedalına tam olarak basıldığı gözleniyor. Nereden mi? Hazine’nin nakit durumundan.

Durum şöyle; mart ayında Hazine’nin son 6 aylık nakit açığı kabaca 40 milyar TL’ye vurmuş. Oysa geçen yıl aynı dönemde Hazine nakit açığı sadece 3.1 milyar TL idi. Açıktaki artış 12 kattan fazla.
Pek ne olmuş? Sayılara bakalım.

2016 yılı mart ayında, 2015 Ekim-2016 Mart arasını içeren son 6 ayda, devlet faiz ödemeleri dışında toplam 247.5 milyar TL nakit harcama yaparken, bu yıl aynı 6 aylık dönemdeki harcamalar 304.7 milyar TL’ye çıkmış. Bu, yüzde 23’lük bir artışa karşılık geliyor. Oysa aynı dönemdeki toplam nakit gelirlerdeki artış ise sadece yüzde 11. Böylece bu dönemdeki devletin nakit açığı 39.8 milyar TL olurken, önceki yılın aynı ayına göre 12 kattan fazla artmış olduğunu söylüyor.

Eldeki nakitten (Kasa-banka) kullanımlarla bir kısmı karşılanan bu nakit açığının kalan 29 milyar TL’lik bölümü ise borçlanma ile kapatıldı. 2016’daki 6 aylık dönemde kabaca toplam 6 milyar borçlanma yapan Hazine, bu yıl 28.7 milyar borçlanma gerçekleştirmiş oldu. Yani önceki yıla göre nakit borçlanma kabaca 4 kat artmış oldu.

Devletin mali hesapları iki pencereden izlenir; biri nakit bazlı izleme, diğer ise tahakkuk bazlı izleme. Nakit bazlı olan Hazine tarafından izlenir; kamunun ‘cebi’ olan Hazine, nakit olarak bu ‘cebe’ ne kadar giriş ve çıkış olduğunu izler, devletin nakit durumunu ayarlar. Tahakkuk bazlı gerçekleşme ile nakit bazlı gerçekleşme arasında farklar olabilir. Asıl ‘cebe yansıyan’ kısmı nakit bazlı gerçekleşmeler. Örneğin vergi tahakkuk eder ama ödenmeyebilir. Görülüyor ki; enflasyon hedefinin yüzde 5 olduğu yerde faiz dışı harcamalar nakit olarak yüzde 23 artarken gelir artışı nakit olarak bunun yarısı oranında olmuş.

Daha çarpıcı olanı; 2017 mart ayındaki son altı aylık nakit bazlı Faiz dışı harcamaların iki yıl önceki yani 2015’deki aynı döneme göre artışının yüzde 49 olduğu. İki yılda yüzde 49’luk artışın normal olduğunu kim iddia edebilir? Çok açık ki bütçe disiplini bozuluyor.

Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan bütçe gelişmeleri tahakkuk bazlıdır. Buradan görünen de şöyle; aynı dönemin 5 aylık verisine (Ekim-şubat) göre, faiz dışı harcamalar içinde cari transferler kayda değer ölçüde (yüzde 30’a yakın) artış gösterirken, bütçe açığı da 5 kat arttı.

İşin daha tuhaf tarafını anlatalım, daha önce bu satırlarda yazmıştım; aynı dönemde Merkez Bankası’nın kendi tahvil portföyünü 2016’nın ikinci yarısında ilave 5 milyar TL, 2017’nin tamamı için de ilave 1 milyar TL’lik tahvil alımı yapılacağı açıklanmıştı. Şubat sonunda Merkez Bankası’nın 1 değil 2 milyar artış yapıldı. Böylece şubat sonunda, önceki yılın şubat ayına göre Merkez Bankası’nın portföyü hiçbir gereklilik yokken tam 10 milyar artırılarak 16 milyar TL’ye çıkarıldı.

İşte Hazine’nin mart ayında son altı aylık toplam üzerinden hesaplanan nakit açığının 10 kattan fazla, borçlanma ihtiyacını da 4 kata yakın artıran kamu harcama büyümesi olurken, Merkez Bankası da bu 6 aylık dönemde (2016 Ekim-2017 Mart) net 3.8 milyar TL’lik Hazine kağıdı satın aldı piyasadan. Bu tutar, aynı dönemdeki Hazine’nin nakit borçlanmasının yüzde 19.2’sine karşılık geliyor.

Özetle; Merkez Bankası, aynı dönemde Hazine’nin ilave her 100 TL’lik nakit borçlanmasının kabaca 20 TL’lik kısmını satın alarak dolaylı olarak nakit vermiş.

Eğer bu yol “kendi yağıyla kavrulmak” ise ‘90’lı yıllar ekonomisine’ hoş geldiniz demektir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)